BTP Gençlik Kolları Başkanlığı'ndan BTP lideri Hüseyin Baş'a destek açıklaması
BTP Gençlik Kolları: Genel Başkanınız hakkında soruşturma dahi başlatılmaması gerekirken adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar vermesi bir "Hukuk Garabeti" oluşturmaktadır.
04.01.2025 14:28:00 / Güncelleme: 04.01.2025 14:34:31
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Gençlik Kolları Başkanlığı BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla adli kontrol kararı verilmesine tepki gösterdi.
Yazılı açıklamada, "Bağımsız Türkiye Partisi Gençlik Kollan olarak, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu soruşturma ve tedbirlerin, siyasi görüşlerimizi bastırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor ve hukukun üstünlüğünü her platformda savunmaya kararlı olduğumuzu bildiriyoruz" denildi.
BTP Gençlik Kolları Başkanlığının açıklaması şöyle;
"SAYGIDEĞER HALKIMIZA VE KAMUOYUNA,
Partimizin Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş Bey'e yönelik "Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılması ve ardından Sulh Ceza Hakimliği tarafından haftada bir gün imza verme ve yurt dışına çıkma yasağı şeklinde adili kontrol kararlan uygulanması üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur.
Sayın Genel Başkanımızın bir konuşmasında sarf ettiği "Suriye'ye demokrasi getireceklermiş, oğlum sen önce kendi ülkene demokrasi getir" ifadesi, yanlış şekilde çarpıtılmış ve Cumhurbaşkanına yönelik bir hakaret olarak yorumlanmıştır. Ancak;
SÖZLERİN MUHATABI FARKLIDIR
Bu ifadeler, demokrasiyi yozlaştıran, insanları kutuplaştıran, sözde gazetecilere ve sosyal medya fenomenlerine yöneliktir. Genel Başkanımız bu sözlerle, halkı yanıltan ve gerilim siyasetini besleyen söylemleri eleştirmiştir. Cumhurbaşkanına yönelik herhangi bir ima ya da hakaret söz konusu değildir.
"OĞLUM" İFADESİ HAKARET DEĞİLDİR!
Türk gençliği arasında yaygın olarak kullanılan "oğlum" sözcüğü, Yargıtay içtihatlarında da hakaret olarak kabul edilmemiştir. Söz konusu kelime, gençler arasında bağlaç niyetiyle sıkça kullanıldığı gibi konuşma dilinin doğal bir parçasıdır.
HAKARET SUÇUNUN UNSURLARI OLUŞMAMIŞTIR
Hukuk sistemimize göre bir ifadenin hakaret sayılabilmesi için;
Hakaret kastıyla söylenmiş olması gerekir. Genel Başkanımızın konuşmasında kasıtlı söylenmiş, hakaret içerikli bir ifade bulunmamaktadır.
Muhatabın açıkça belli olması gerekir. Konuşmada geçen sözler Cumhurbaşkanını hedef almamaktadır. Dolayısıyla hakaret suçunun oluşması için gereken unsurlar burada yoktur.
Hal böyle iken Genel Başkanınız hakkında soruşturma dahi başlatılmaması gerekirken adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar vermesi bir "Hukuk Garabeti" oluşturmaktadır.
Bir siyasi parti genel başkanına, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek bir konuşma nedeniyle haftada bir gün imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı getirilmesi, adalet anlayışına zarar vermektedir. Üstelik ortada bir suç unsuru olmadığı ve hakkında gözaltı kararı dahi bulunmadığı, kendisinin bizzat savcılığa giderek İfade verdiği halde, bir parti genel başkanının "kaçacakmış gibi gösterilmesi son derece yakışıksız bir tutum ve karardır.
Bağımsız Türkiye Partisi Gençlik Kollan olarak, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu soruşturma ve tedbirlerin, siyasi görüşlerimizi bastırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor ve hukukun üstünlüğünü her platformda savunmaya kararlı olduğumuzu bildiriyoruz.
Genel Başkanımıza yönelik bu adli sürecin ivedilikle sonlandırılmasını ve yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde hareket etmesini talep ediyoruz. Halkımızın, bu süreçte gösterdiği destek ve dayanışma için teşekkür ederiz."
Yazılı açıklamada, "Bağımsız Türkiye Partisi Gençlik Kollan olarak, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu soruşturma ve tedbirlerin, siyasi görüşlerimizi bastırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor ve hukukun üstünlüğünü her platformda savunmaya kararlı olduğumuzu bildiriyoruz" denildi.
BTP Gençlik Kolları Başkanlığının açıklaması şöyle;
"SAYGIDEĞER HALKIMIZA VE KAMUOYUNA,
Partimizin Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş Bey'e yönelik "Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılması ve ardından Sulh Ceza Hakimliği tarafından haftada bir gün imza verme ve yurt dışına çıkma yasağı şeklinde adili kontrol kararlan uygulanması üzerine açıklama yapma zarureti doğmuştur.
Sayın Genel Başkanımızın bir konuşmasında sarf ettiği "Suriye'ye demokrasi getireceklermiş, oğlum sen önce kendi ülkene demokrasi getir" ifadesi, yanlış şekilde çarpıtılmış ve Cumhurbaşkanına yönelik bir hakaret olarak yorumlanmıştır. Ancak;
SÖZLERİN MUHATABI FARKLIDIR
Bu ifadeler, demokrasiyi yozlaştıran, insanları kutuplaştıran, sözde gazetecilere ve sosyal medya fenomenlerine yöneliktir. Genel Başkanımız bu sözlerle, halkı yanıltan ve gerilim siyasetini besleyen söylemleri eleştirmiştir. Cumhurbaşkanına yönelik herhangi bir ima ya da hakaret söz konusu değildir.
"OĞLUM" İFADESİ HAKARET DEĞİLDİR!
Türk gençliği arasında yaygın olarak kullanılan "oğlum" sözcüğü, Yargıtay içtihatlarında da hakaret olarak kabul edilmemiştir. Söz konusu kelime, gençler arasında bağlaç niyetiyle sıkça kullanıldığı gibi konuşma dilinin doğal bir parçasıdır.
HAKARET SUÇUNUN UNSURLARI OLUŞMAMIŞTIR
Hukuk sistemimize göre bir ifadenin hakaret sayılabilmesi için;
Hakaret kastıyla söylenmiş olması gerekir. Genel Başkanımızın konuşmasında kasıtlı söylenmiş, hakaret içerikli bir ifade bulunmamaktadır.
Muhatabın açıkça belli olması gerekir. Konuşmada geçen sözler Cumhurbaşkanını hedef almamaktadır. Dolayısıyla hakaret suçunun oluşması için gereken unsurlar burada yoktur.
Hal böyle iken Genel Başkanınız hakkında soruşturma dahi başlatılmaması gerekirken adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar vermesi bir "Hukuk Garabeti" oluşturmaktadır.
Bir siyasi parti genel başkanına, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek bir konuşma nedeniyle haftada bir gün imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı getirilmesi, adalet anlayışına zarar vermektedir. Üstelik ortada bir suç unsuru olmadığı ve hakkında gözaltı kararı dahi bulunmadığı, kendisinin bizzat savcılığa giderek İfade verdiği halde, bir parti genel başkanının "kaçacakmış gibi gösterilmesi son derece yakışıksız bir tutum ve karardır.
Bağımsız Türkiye Partisi Gençlik Kollan olarak, ifade özgürlüğüne ve demokrasiye olan inancımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu soruşturma ve tedbirlerin, siyasi görüşlerimizi bastırmaya yönelik bir girişim olduğunu düşünüyor ve hukukun üstünlüğünü her platformda savunmaya kararlı olduğumuzu bildiriyoruz.
Genel Başkanımıza yönelik bu adli sürecin ivedilikle sonlandırılmasını ve yargının bağımsız ve tarafsız bir şekilde hareket etmesini talep ediyoruz. Halkımızın, bu süreçte gösterdiği destek ve dayanışma için teşekkür ederiz."
KAMUOYUNA DUYURU
— BTP Gençlik Kolları (@btpgenclikgm) January 4, 2025
Genel Başkanımız @huseyinbas_BTP hakkında yürütülen soruşturma ve haftada bir imza ile yurt dışı çıkış yasağı olmak üzere adli kontrol kararı uygulanması hakkında basın açıklamamız; ↘️ pic.twitter.com/dD1EloYhKX