Trabzonspor Yönetim Kurulu'nun vermiş olduğu 50 milyar lira para cezasına tepki gösteren Sayın Aybaba istifa ettiğini açıkladı.
Yönetim ile Aybaba arasındaki karşılıklı atışmaların istifa ile sonuçlanması kime ne kazandırdı ne kaybettirdi bunu ilerleyen zaman içerisinde hep beraber göreceğiz.
Ama şu bir gerçek ki; bir teknik adam kendi takımı veya yönetimi hakkında ne olursa olsun rencide edici açıklamalar yapmaktan kaçınmalıdır. Eğer bir sorunu var ise bunu kulüp içinde çözüme kavuşturmalıdır. Yönetim veya hoca, bu problemleri basınla paylaştığı zaman ortaya şimdi olduğu gibi hiç hoş olmayan görüntüler çıkar. Burada kimin haklı kimin haksız olduğunu yargılayacak değiliz. Ama şu da bir gerçek yine en büyük zararı Trabzonspor görecektir.
Her zaman söylemiş olduğumuz bir konu vardı. Yönetim yönetimliğini, hoca hocalığını, futbolcu da futbolculuğunu bilmeli. Ama bunların hep lafta kaldığını bir kez daha gördük. Eğer bu gerçeğe biraz olsun kulak verilmiş olunsaydı, bugün bu sorunlar yaşanmazdı. Özellikle Aybaba kendi yetki alanının dışına çıkarak camiaya çok büyük zararlar vermiştir.
Sayın Aybaba! Siz kendinizi büyük hoca olduğunuz yönünde deglare ediyorsanız ki, bunu Milli Takım Teknik Direktörlüğüne talip olmakla gösterdiniz, en azından yeni yönetim seçilene kadar sessiz kalarak takımınızın başında kalmanız daha mantıklı olmaz mıydı? Sayın Aybaba, Gaziantep, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nden nasıl ayrıldıysa Trabzonspor'dan da aynı şekilde ayrıldı. Çalıştığı kulüplerden ya yönetime ya da futbolculara sallayarak ayrılmayı gelenek haline getiren Aybaba'nın bu alışkanlığından vazgeçmemesi bizleri hiç şaşırtmadı.
Hatayı sadece tek tarafa yüklemek elbette doğru değil. Fakat, süresini doldurmak için bekleyen bir yönetim kurulunun şu ana kadar elinden gelen gayreti sarfettiğine inanıyorum. Bundan fazlasını onlardan beklemek biraz hayalcilik olurdu. Açıkçası başkanı istifa etmiş bir yönetimden bu kadar özverili bir çalışma beklemiyordum. En azından Trabzonspor'u sahipsiz bırakmadılar.
Bu saatten sonra ne yapılmalıdır? Her şeyden önce kongreye kadar takım alt yapı sorumlusu Turgay Semercioğlu'na emanet edilmesi doğru bir karar. Bu süre içerisinde yönetimde olan olmayan herkes kulübe sahip çıkmalıdır. Oluşacak yeni yönetim de yerli değil, iyi bir yabancı teknik direktörle anlaşmalı. Bu da daha önce Trabzon'da çalışmış takımın yapısını bilen başarılı çalıştırıcı Belçika'lı Leekens olabilir.
Yönetim ile Aybaba arasındaki karşılıklı atışmaların istifa ile sonuçlanması kime ne kazandırdı ne kaybettirdi bunu ilerleyen zaman içerisinde hep beraber göreceğiz.
Ama şu bir gerçek ki; bir teknik adam kendi takımı veya yönetimi hakkında ne olursa olsun rencide edici açıklamalar yapmaktan kaçınmalıdır. Eğer bir sorunu var ise bunu kulüp içinde çözüme kavuşturmalıdır. Yönetim veya hoca, bu problemleri basınla paylaştığı zaman ortaya şimdi olduğu gibi hiç hoş olmayan görüntüler çıkar. Burada kimin haklı kimin haksız olduğunu yargılayacak değiliz. Ama şu da bir gerçek yine en büyük zararı Trabzonspor görecektir.
Her zaman söylemiş olduğumuz bir konu vardı. Yönetim yönetimliğini, hoca hocalığını, futbolcu da futbolculuğunu bilmeli. Ama bunların hep lafta kaldığını bir kez daha gördük. Eğer bu gerçeğe biraz olsun kulak verilmiş olunsaydı, bugün bu sorunlar yaşanmazdı. Özellikle Aybaba kendi yetki alanının dışına çıkarak camiaya çok büyük zararlar vermiştir.
Sayın Aybaba! Siz kendinizi büyük hoca olduğunuz yönünde deglare ediyorsanız ki, bunu Milli Takım Teknik Direktörlüğüne talip olmakla gösterdiniz, en azından yeni yönetim seçilene kadar sessiz kalarak takımınızın başında kalmanız daha mantıklı olmaz mıydı? Sayın Aybaba, Gaziantep, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nden nasıl ayrıldıysa Trabzonspor'dan da aynı şekilde ayrıldı. Çalıştığı kulüplerden ya yönetime ya da futbolculara sallayarak ayrılmayı gelenek haline getiren Aybaba'nın bu alışkanlığından vazgeçmemesi bizleri hiç şaşırtmadı.
Hatayı sadece tek tarafa yüklemek elbette doğru değil. Fakat, süresini doldurmak için bekleyen bir yönetim kurulunun şu ana kadar elinden gelen gayreti sarfettiğine inanıyorum. Bundan fazlasını onlardan beklemek biraz hayalcilik olurdu. Açıkçası başkanı istifa etmiş bir yönetimden bu kadar özverili bir çalışma beklemiyordum. En azından Trabzonspor'u sahipsiz bırakmadılar.
Bu saatten sonra ne yapılmalıdır? Her şeyden önce kongreye kadar takım alt yapı sorumlusu Turgay Semercioğlu'na emanet edilmesi doğru bir karar. Bu süre içerisinde yönetimde olan olmayan herkes kulübe sahip çıkmalıdır. Oluşacak yeni yönetim de yerli değil, iyi bir yabancı teknik direktörle anlaşmalı. Bu da daha önce Trabzon'da çalışmış takımın yapısını bilen başarılı çalıştırıcı Belçika'lı Leekens olabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzon ağır basıyor / 20.03.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004