Atatürk Olimpiyat Stadı'nda çelişki ve hüzün dolu bir gece yaşandı. İstanbul'da birkaç gün önceki kıyamet gibi hava koşullarını dşünüldüğünde bu yönden harika bir ortamın olduğunu söylemek mümkündü. Ancak hem takımın durumunun sarsıldığı hem de bu stadı bir türlü sevemeyen basın ve taraftar nedeniyle tribünler bomboş kalmıştı. Deyim yerindeyse bir avuç taraftar takımlarının Türkiye Kupası'ndan hazin bir şekilde elenişini seyretti.
Aslına bakarsanız G.Saray için maç daha 15. dakikada bitti. Kalesine çok uzak noktadaki bir topu dışarı atmak yerine rakip oyuncuyla mücadeleye giren Mondragon, kendisine yapılan faul verilmeyince yardımcı hakemin hatırını sorarak kalesine koştu. Koray Gencerler de faul konusunda göstermediği duyarlılığı, İngilizce bilgisiyle de birleştirip Mondragon'un homurdanmasına gösterince, G.Saray için çöküş başladı. Çünkü çok sancılı bir değişim döneminden geçen cim-Bom, zaten bıçak sırtında yürümeye çalışıyordu. Bir de böyle darbeler gelince ayakta durabilecek hali kalmıyor.
İşin bir başka ilginç yanı da Çaykur Rizespor'un Antalya'da G.Saray'la birlikte kamp yapmış olmasıydı. Teknik Direktör Hikmet Karaman, Fatih Terim'e hayranlığını gizlemiyordu ama, onun takımını bu şekilde tahmin etmiyordu. Nitekim G.Saray'ın 10 kişi kalmasının ardından Rizespor oyundaki egemenliği ele geçirdi, çok iyi pas yapıp G.Saray'ı yordu. Sürekli baskıyla hataya zorlandı. İlerleyen dakikalarda da arzu etmiş olduğu skoru yakaladı.
Galatasaray maçın başında Bratu'yla üretmiş olduğu pozisyonun dışında başka fırsat yakalayamadı. Sayın Terim'in, Antalya kampında takımın lideri olacağını söylediği Volkan'ı Mondragon'un kırmızı kart görmesi nedeniyle oyundan alması, söylemiş olduklarıyla çok büyük çelişki içerisindeydi.
İkinci yarıya başlarken Fatih Terim, kaçınılmaz olarak bütün riskleri göze aldı. Ergün'ü orta alana çekip, üçlü savunmaya döndü. Ancak Rizespor'un çok disiplinli ve akıllı oyunu karşısında bu çaresiz Galatasaray'ın yapabilecek hiçbir şeyi yoktu. Hele Batista'nın sakatlanmasıyla iş tamamen felakete dönüştü ve sarı kırmızılı takım ağır yenilgiyi engelleyebilecek hiçbir şey yapamadı.
Aslına bakarsanız G.Saray için maç daha 15. dakikada bitti. Kalesine çok uzak noktadaki bir topu dışarı atmak yerine rakip oyuncuyla mücadeleye giren Mondragon, kendisine yapılan faul verilmeyince yardımcı hakemin hatırını sorarak kalesine koştu. Koray Gencerler de faul konusunda göstermediği duyarlılığı, İngilizce bilgisiyle de birleştirip Mondragon'un homurdanmasına gösterince, G.Saray için çöküş başladı. Çünkü çok sancılı bir değişim döneminden geçen cim-Bom, zaten bıçak sırtında yürümeye çalışıyordu. Bir de böyle darbeler gelince ayakta durabilecek hali kalmıyor.
İşin bir başka ilginç yanı da Çaykur Rizespor'un Antalya'da G.Saray'la birlikte kamp yapmış olmasıydı. Teknik Direktör Hikmet Karaman, Fatih Terim'e hayranlığını gizlemiyordu ama, onun takımını bu şekilde tahmin etmiyordu. Nitekim G.Saray'ın 10 kişi kalmasının ardından Rizespor oyundaki egemenliği ele geçirdi, çok iyi pas yapıp G.Saray'ı yordu. Sürekli baskıyla hataya zorlandı. İlerleyen dakikalarda da arzu etmiş olduğu skoru yakaladı.
Galatasaray maçın başında Bratu'yla üretmiş olduğu pozisyonun dışında başka fırsat yakalayamadı. Sayın Terim'in, Antalya kampında takımın lideri olacağını söylediği Volkan'ı Mondragon'un kırmızı kart görmesi nedeniyle oyundan alması, söylemiş olduklarıyla çok büyük çelişki içerisindeydi.
İkinci yarıya başlarken Fatih Terim, kaçınılmaz olarak bütün riskleri göze aldı. Ergün'ü orta alana çekip, üçlü savunmaya döndü. Ancak Rizespor'un çok disiplinli ve akıllı oyunu karşısında bu çaresiz Galatasaray'ın yapabilecek hiçbir şeyi yoktu. Hele Batista'nın sakatlanmasıyla iş tamamen felakete dönüştü ve sarı kırmızılı takım ağır yenilgiyi engelleyebilecek hiçbir şey yapamadı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Kandazoğlu / diğer yazıları
- Trabzon ağır basıyor / 20.03.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004
- Trabzonspor galibiyeti hak etti / 09.03.2004
- Trabzonspor takım olma yolunda... / 03.03.2004
- Terim dersini çalışmış / 02.03.2004
- Sistem değişikliği şart... / 18.02.2004
- Cimbom, kan kaybediyor / 30.01.2004
- Trabzonspor nasıl düzelir? / 28.01.2004
- UEFA kriterlerinin gerektirdikleri / 24.01.2004
- Daha yeteneklileri var... / 23.01.2004
- Oktay'a son şans... / 19.01.2004