Yağmur yüklü bulutlar, yeryüzünün bizim bulunduğumuz yüzünü es mi geçti?
Evrenin, yaratıldığı günden beri aralıksız devam eden su ile toprağın buluşmasında ve toprağın bitirdiklerinde bir aksama mı oldu?
Öteden beri oldukça cömert, oldukça mümbit olan Anadolu topraklarının cimriliği mi tuttu?
Binlerce, on binlerce yıldan beri bu toprakları vatan kılmış ve adeta toprakta insan yetiştirmiş olan bu çilekeş millet, durup dururken hep bir ağızdan yatmaya mı karar verdi, tembelliğe mi yelken açtı?
"O Allah, gökten bulutlar vasıtasıyla su indirendir. Biz bu yolla her türlü bitkiyi yetiştirdik ve bundan çimenleri yeşerttik. Yine o yeryüzünden, birbirine yapışık büyüyen, tahıl tanelerini de çıkardık ve hurma ağacının tomurcuğundan sık salkımlı hurmalar, üzüm bağları, zeytinler ve nar. Yaşam ve yetişme kurallarında hepsi birbirine çok benzeyen, fakat tat, lezzet, yapı ve görüntü olarak çok farklı ürünlerdir bunlar. Mahsul verdiği ve olgunlaştığı zaman, onların meyvesine bakın. Şüphesiz bütün bunlarda, inanacak insanlar için mesajlar vardır." (En'am: 99)
Sayısız dağların ve kayalıkların altında depolanan su kaynaklaının suları mı kurudu ve yer-gök 'su vermem' demeye mi başladı?
"Gökten belli bir oranda su indirdik ve onu toprakta depoladık. Kuşkusuz onu gidermeye de gücümüz yeter."(Mü'minun: 18)
"İşte onlara bir delil: Ölü yeri diriltir ve oradan taneler çıkarırız da ondan yerler. Orada hurmalıklar ve üzüm bağları var ederiz, aralarında pınarlar fışkırtırız. Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi?" (Yasin: 33-35)
Sebep ne ola ki, çok çok az bir kısmımız müstesna olmak üzere, millet olarak tepeden tırnağa 'açlık elbisesini' giyinmiş vaziyetteyiz?
Dağlarımız yerli yerinde, yaylalarımız, ovalarımız, mümbit arazilerimiz ve akarsularımız yerli yerinde olduğu halde, hiç bir ülkede olmadığı kadar genç nüfusa sahip olduğumuz halde, son on yılda, yirmi yılda ne oldu ki resmen açlıkla pençeleşiyoruz?
Millet olarak biz ne yaptık, hangi nankörlüklere imza attık ki, bu 'açlık elbisesi' başımıza geçti?
Aşağıya mealini alacağımız Ayet-I Kerime üzerine teker teker ve gurup gurup oturup uzun uzun düşünmemiz çok hayati bir önem taşımaktadır:
"Allah şöyle bir ülkeyi örnek verdi: Bu ülke güvenli, huzurlu idi; ona rızkı her yerden bol bol gelirdi. Sonra onlar, Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara yaptıklarından dolayı açlık sıkıntısını ve korkuyu tattırdı."(Nahl: 112)
- Soykırım ekibi Suriye’den selamlıyor dünyayı / 20.12.2024
- Barınma, bürünme ve beslenme / 19.12.2024
- Yapma hacım, ters köşeye yatma hacım / 17.12.2024
- Yalanın para etmediği güne kadar… / 16.12.2024
- Soykırımcı İsrail’e Suriye ödülü / 13.12.2024
- Dumura uğratılmış duygular yüzünden… / 12.12.2024
- Hanım yaparsa kaza hizmetçi yaparsa ceza / 07.12.2024
- Fazla söze ne hacet? / 06.12.2024
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024