Bir edebiyatçının şiir dizeleri olan ve de tarihe damga vuran Kıbrıs Barış Harekatının simgelerinden olan bu cümle, Sayın Erdoğan son 5 yıldır dış politikada stratejisi olmuş durumda.
Milletimiz bu cümleyi 74 Kıbrıs çıkarmasında tanıdı. Kıbrıs'ta soykırıma tabi tutulan ve bu soykırımı durdurmak için Türk askerini bekleyen adadaki kardeşlerimizin ve Rumlara karşı savaşan mücahitlerimizin moralini bozmak için Rumlar, radyolarından, "Bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin" şarkısını çalıyorlardı.
Kardeşlerimiz ise Bayrak Radyosu'ndan, "Bu kadar yürekten çağırma beni. Bir gece ansızın gelebilirim" şiirinin bestelenmiş ve şarkı haline getirilmiş versiyonu ile karşılık veriyorlardı.
Erdoğan'ın gecesine gelirsek!
Konu PKK oluyor. Sayın Erdoğan, 'bir gece ansızın Kandil'e gelebiliriz' diyor.
Konu ABD desteğiyle Suriye topraklarında terör devletçiği kuran YPG-PYD oluyor. Sayın Erdoğan, 'bir gece ansızın gelebiliriz' diyor.
Konu Kıbrıs oluyor. Sayın Erdoğan, 'bir gece ansızın gelebiliriz' diyor.
Konu Ege oluyor. Sayın Erdoğan, Yunanistan'a, 'bir gece ansızın gelebiliriz' diyor.
Erdoğan nasıl bir alemde yaşıyorsa gece hiç olmadı. PKK, olduğu yerde duruyor. YPG-PYD gittikçe büyüyor.
Yunanistan adalarımızı resmen işgal etti. Rum kesimi hem silahlanıyor hem de emperyalistlere üs oluyor. Ama Sayın Erdoğan için hiç gece olmuyor.
İşte aynı Erdoğan, İsrail'e 'bir gece ansızın gelebiliriz' diyor. İnsanlarımız ise alkışlıyor.
Düşünsenize! Erdoğan iktidarı gece-gündüz yabancı sermaye çağırıyor. Kıta kıta, ülke ülke gezip borç para arıyor. Sonrada İsrail'e, 'bir gece ansızın gelebiliriz' resti çekiyor. Böyle bir şey mümkün mü?
Diğer taraftan Erdoğan'ın onayı ile açılan Kürecik'teki radar üssü her gece ve her gün aralıksız ülkemiz ve bölgemizdeki hava hareketliliğini takip ediyor. Yani ülkemizden, İsrail'e doğru uçan kuşları bile Netenyahu'ya bildiriyor.
Yıllardır bu üssü kapatın, çağrılarımıza kulak vermeyen Erdoğan şimdi 'bir gece ansızın gelebiliriz' diyor.
Sahi nasıl gideceksiniz? Dış politikanın şovu olur mu? Ya alkışlayanlar! Yaşadıklarımızı hiç mi görmüyorlar?
Onlar da gece gelecekmiş
Yunan Bakanın, 'bir gece ansızın gelebiliriz' sözü epeyce gündem oldu. Hatta Sayın Erdoğan, Yunan Başbakanını aradığını ve bir daha böyle terbiyesizlikler duymak istemediğini, açıkladı.
Ama gözden kaçırılan F-35 gerçeği vardı. Yunan Bakan, 'F-35'lerle bir gece ansızın Ankara'ya gelebiliriz, demişti.
Yani Yunan Bakan hem arkamızda ABD var, hem de ABD, size vermediği F-35'leri bize verdi, diyordu.
Bak! Nasılda unuttunuz! Dostları ABD bir sabah ansızın ülkemizi F-35 projesinden çıkardı. 1 buçuk milyar dolarımıza el koydu.
1 buçuk milyar dolar ne demek biliyor musunuz? Hani tepkileri azaltmak için 10 bin TL maaş alan emeklilere 2 bin 5000 TL zam yaptılar ve bu zammın bütçeye yıllık yükü 33 milyar TL, diye açıkladılar ya!
İşte o 33 milyarın neredeyse iki katı para. Ama ABD'ye ses çıkaramayanlar emekliye ses yükseltmeye devam ediyor.
Yeri gelmişken! ABD, F-35'leri vermedi. İsveç ve Finlandiya'yı onayla, parasıyla F-16 vereyim, dedi. Erdoğan hemen onayladı. ABD yine vermedi, vermeyecektir de.
Aynı ABD, PKK-PYD terör örgütüne hava savunma sistemi verdi. Erdoğan iktidarının Rusya'dan aldığı S-400'leri kurmasına izin vermedi.
Ama Rusya ile ABD arasındaki esir takasında aktif rol alan Erdoğan, Beyaz Saray'dan takdir edildi.
Neyse!
Sahi siz, dün, 'İsrail'e ihtiyacımız var' diyen Sayın Erdoğan şimdi İsrail'e 'bir gece ansızın gelebiliriz', sözlerine inanıyor musunuz?
Peki, Erdoğan ne yapmaya çalışıyor?
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025