Mayınlı araziler son günlerin en çok olay yaratan konusu haline geldi. Aslında bu durum bir ülkenin başına gelebilecek en vahim bir olaydır. Bir ülke saldırıya uğrayabilir . İşgale uğrayabilir. Tarih boyunca esarete karşı savaşlar verebilir. Bu bir yaşam kuralıdır. İnsanlık kaderidir. Çok aciz topluluklar vardır ki savaşmak gücüne sahip değillerdir. Kendilerince kolay yolu seçerler, güçlü kabul ettikleri ve yakın hissettikleri bir komşu ülkeyi kendilerine hami olarak kabul edip onunla kaynaşıp giderler. Ülkeleri, ülkelerine katma politikaları her devirde çeşitli yollarla olmuştur. Bunun en kolay yolu ise DEMOKRASİ demogojisi ile olmaktadır. Demokrasi aslında tam bir yalandır. Halk kendisini idare edecek iktidarları kendisinin seçtiğini sanmaktadır. Sadece iktidar seçiminden bahsediyoruz. Çünkü bu bir ülkenin kaderinde en önemli rolü oynar. Bu nedenle bir ülkenin elde edilmesi için o ülkenin iktidarının elde edilmesi şarttır. Şurası bir gerçektir. İktidarlar sonradan elde edilemez. Zaten seçilmiştir. Kolay, kolay ülkesine bilerek zarar veremez. Uzun vadede, küresel güçler, veya onların maşası olan gelişmiş ülkeler, seçime uzak, fakat istikbal vadeden şahısları seçimde bir seviyeye getirme karşılığında milli menfaat beklemekte, ve zamanla bunu en ileri seviyeye çıkartarak, gönüllü, koltuk karşılığı hizmetkarları elde etmektedir. Ülkemizde ABD den icazet almayan siyasi partilerin meclise temsilci göndermesi bile ortadan kaldırılmıştır. Bu yapılırken güçlü iktidarların olmasının sağlanması yalanı ile hareket edilmiş ve baraj sistemi getirilmiştir. Aslında güçlü, fakat satılmış iktidarların elde edilmesi ve daha kısa yoldan o ülkeye sahip olunması hedeflenmiştir. Vatan seven halka karşı, dışa verilecek tavizler kolay olamaz. Bir asırlık cumhuriyet tarihinde olaylara bakılınca pek çok dersler vardır. Elbet ders alana? Amma dışa karşı tavizlere açılmış bahaneler vardır. Medya elde edilerek her türlü psikolojik taktik uygulanmaktadır. Bunları anlatmaya hiç kimsenin ömrü vefa etmez. Bir ülkede aklı başında vatanperver yetkililer olmadıkça, bu taktiklere ve iç güçlerin ihanetlerine mani olmak mümkün değildir. Önce bir nabız yoklaması yapılır. Gündem değiştirilerek dikkatler başka tarafa çekilir ve bu arada kanunlar hızla geçirilerek emri vakiler yapılır. Sünnet sırasında ağlayan çocuğun ağzına lokum vermenin bir çeşidi? Zavallı çocuk lokumdan kurtulmaya çalışırken can derdinde ağlamayı unutur... Şimdi mayınlı araziye bakalım. Gaye bu toprakların ABD ye verilmesidir. İsrail firması bir şaşırtmadır. O topraklar kuzey Irak'ın İsrail'in ve en sonuçta ABD nin hedefindedir. İsrail'e tepki, Nato firmasına teslimi sağlayacaktır. Senaryo basit ve hazırdır. Oraya 49 yıllığına oturan Nato yani ABD, Büyük Ortadoğu projesinin uygulanmasını garantiye alacaktır. Ülkemiz, İsrail batağından son anda ABD veya Nato kurtuluş ipi ile kurtarılıp temizlenmesi için okyanusun ortasın atılmış olacaktır. Hangi sahile yüzebilir dersiniz? Elbette yok olup gidecektir. Tarihinden ders almayanın tarih içinden çıkışı olamaz.Çekiç gücü Slopi'den İncirliğe nakleden ABD daha da güçlendirmiş tüm ülkelere tehdit unsuru haline getirmiştir. Her türlü melanetin kaynağı olan, terörü ülkenin başına bela eden bu çamuru bütün iktidarlar hala temizleyememişlerdir. Daha büyük güçlerin bölgede olması ABD için gereklidir. Alt zenginlikler de fazladan. Bu maksatla 6 ayda bir değil, ömür boyu garanti düşünülmüş ve bu senaryolar hazırlanmıştır. Adına ne derseniz deyiniz. Çekiç güç 91 yılından bu yana bu kadar tahribat yaptı. Adına NÜKLEER güç demekte mahsur görmediğim yeni güç ise başta ülkemiz olmak üzere tüm Asya'yı ve Afrika'yı perişan edecektir. Anlatmak istediğim bu araziler NATO adına ABD'ye gidecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017