Bence yılın adamı

2012 bitti. 2013’te bitecek. Tabi her yılsonlarında birçok gazete, dergi, televizyon, toplum örgütleri vs. yılın mankenini, sanatçısını, siyasetçisini, ekonomistini seçerler. AKP icraatları ve milletin kayıtız şartsız teslimiyeti böyle devam ederse, 2013 sonunda da yılın çaycısını, simitçisini de seçeceğiz…
Yılın sanatçısını, mankenini filan zaten günlerce ekranlardan izlersiniz. Biz siyasetten gidelim… Yılın adamı Obama seçildi. Neden? Çünkü İslam coğrafyasında sözde Müslümanlar için Müslüman kanını döktüğü, Hıristiyan dünyasının ve İsrail’in takdirini aldığı içindir herhalde. Yoksa kendi ülkesinde huzuru sağlayamayan, ekonomisini batıran, şiddetin her türlüsünü halkının yaşadığı bir ülkenin lideri yılın adamı olabilir mi?
Erdoğan geçen yıl en çok oyu almasına rağmen Time dergisi Erdoğan’ı değil Tunus’ta kendini yakan kişiyi seçmişti. Meğer bu ateşle “Arap baharı” başlamış! Bu yıl ise Erdoğan “Yılın Müslüman Lideri” seçilmiş. Herhalde bu seçimi yapanlar Erdoğan’ın Irak, Afganistan, Filistin, Pakistan, Libya, Tunus, Suriye gibi İslam coğrafyalarında Hıristiyanlarla beraber hareket etmesini baz almıştırlar. Başka hangi ölçüye göre “Yılın Müslüman Lideri” seçilebilir ki!
Madem herkes seçim yapıyor ben de yapayım. Bana göre siyaset alanında yılın adamı Numan Kurtulmuş’tur. Çünkü tarih böyle kişilikleri çok az görmüştür. En dehşetli krallar yanında bile böyle bir duruşu gösterebilen, dün yerdiğini bugün ise göklere çıkarabilen kişi sayısı çok azdır.
Numan Kurtulmuş’un, AKP ve Erdoğan’a karşı söylemleriyle neden “yılın adamı” olması gerektiğinin birkaç cevabı:
“Egemen siyasal kültüre itirazımız var… “Firavun” ve “Karun” olmayacağız…” “Kamu kaynaklarını bizimkilere aktarmayacağız …”
 “Şefliğe, lider ve adamlarına karşıyız… İnanç ve kimlik siyasetini reddederiz… Çift gündemimiz ve çift dil olmayacak… NATO sırtımızdaki gâvur leşidir...
“Harun olmaya geldiler Karun oldular, biz AKP gibi firavunlaşmayacağız…
“Elimize verilen ülkeyi yönetme imkânını, halka karşı bir baskı ve zulüm aracına döndürmeyeceğiz…”
“Kendi heva ve hevesine uyup dini siyasete alet etmeyeceğiz…”
“Halkın beli büküldü. Tarım dağıldı, hayvancılık bitti. AVM’ler, esnafa dükkân kapattırdı. Sanayici ucuz ithalata teslim edildi. Genç işsiz oranı yüzde 25’e çıktı. Oluk oluk oy verdiniz, hesap sorun diye söylüyorum…
“Gelip Erzurum’dan ‘başörtüsü bizim namusumuzdur’ diyerek oy almadılar mı? Bu arkadaşlar fakir fukaranın sofrasında diz kırarak iktidar oldular. Şimdi kibir kuleleri haline geldiler…
“Ya aslına dön, ya da işi aslına devret. Bu insanların gelecek umutları yok olmuştur. Millet intihar etme noktasına gelmiştir. Ben açıkça söylüyorum, deniz bitmiştir ve kara görünmüştür”   
Kurtulmuş’un yılın adamlığına terfi getiren AKP’ye geçişi ve geçmişini inkârı…
“…Bugün Türkiye’de böyle bir iktidar varsa, bu milletin vicdanının doğru işlemiş olmasının ve Allah’ın yardımının bir sonucudur.”
“Bu memlekette Osmanlı’nın çözülmesiyle büyük bir siyasi mücadele veriliyor. Bu siyasi sürecin bir tarafında Batı’da ne varsa onu şeklen taklit ederek gelişmeyi zanneden bir anlayış vardır. CHP’de bu çizgiyle gelen bir anlayıştır. Millete tepeden bakan, milletin değerleriyle çelişen bir anlayış…”
“AK Parti’ye elimizi, ruhumuzu, bütün benliğimizi taşın altına koyarak, bir nefer bir karınca gibi çalışmaya geldik…”
“Yeni anayasa ve reformlarla birlikte, 2013’e kalmadan yeni Türkiye’nin tüm yasal sistemi yenilenmelidir…”
(Balyoz davası ile ilgili) “Milletin başına çorap örmeye çalışanların, başında balyozlarının nasıl parçalandığını görmekten mutluyuz.”
Numan Bey’in AKP’ye geçtiğinde ilk açıklaması elbette ki başörtüsü üzerine olmuştu. Çünkü bu duruşları ancak örtü kapatabilir.
Şimdi bu ikili karakteri başarı ile sergileyen bir kişinin “yılın adamı” olmasından daha doğal bir şey olabilir mi? Kaç kişi böyle bir karakter sergileyebilir ki…