2002 yılında bu yana Ak Parti hükümetleriyle yönetilen ülkemiz, 14 Mart 2003'ten beri de Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlık ve cumhurbaşkanı olduğu bir süreç yaşadı.
2000'li yıllardan sonra doğan gençler, Ak Parti'siz bir dönem görmedi.
Türkiye'nin son 19 yılında yaşanan her şeyin altında imzası olan Sayın Erdoğan, şimdi 'ben yoktum' diyor.
19 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen 2021 İlim Yayma Akademi Ödülleri Töreni'ndeki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi:
"Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak."
10 Ağustos 2014'te 12. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, 16 Nisan 2017'deki referandumla yapılan Anayasa değişikliği ile
Cumhurbaşkanının partili olabilmesinin önü açılınca 21 Mayıs 2017'de yeniden Ak Parti'nin genel başkanı seçildi.
24 Haziran 2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, 16 Nisan 2017'de kabul edilen Anayasa değişikliği ile hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanı olarak 9 Temmuz 2018 tarihinde yemin ederek görevine başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yoktum' dediği dönem sanırım 2014-2018 arasındaki dönemi kapsıyor.
1 Mayıs 2009-24 Kasım 2015 arası dönemde Mehmet Şimşek Maliye Bakanlığı görevinde bulundu.
Mehmet Şimşek'ten sonra 10 Temmuz 2018'e kadar Naci Ağbal Maliye Bakanlığı yaptı.
Ardından da 9 Kasım 2020'de hâlâ tam olarak açıklanmayan bir şekilde 'affını isteyene' kadar Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Berat Albayrak yürüttü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Ben yoktum' dediği dönemde 135 milyar dolarlık döviz rezervlerinin eritildiği dönemde Maliye Bakanlığı yapmış iki isim Mehmet Şimşek ve Naci Ağbal topun ucuna konmuş görünüyor.
Aslında normal şartlar altındaki bir ülke olsak, cevap hakkı doğduğu için bu iki eski bakan çoktan duruma bir açıklık getirmiş olurlardı.
Ancak Türkiye son 19 yıldır hiç 'normal şartları' tatmadığı için, bahsi geçen yıllarda ekonominin başındaki isimlerden henüz bir açıklama gelmiş değil.
Asıl yanıtlanması gereken soru bence 'ben yoktum' açıklaması neden şimdi yapılmış olduğudur.
Bence bu bir seçim yatırımıdır. Zamanında ya da baskın bir seçimde döviz rezervlerinin eridiği yılların sorumluluğu bu şekilde başkalarının sırtına yıkılmaktadır. Sorumluluğu başkalarının üzerine atma hamleleri başka sıkıntılı durumlar için de benzer açıklamalarla görülebilir. Bunların sıklığının artması kanımca seçimin yaklaştığının habercisidir.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024