Bir kişi, Allah'ın varlığına, tekliğine, doğrulmadığına, doğurmadığına, eşi ve benzerinin olmadığına, Hz. Muhammed'in, O'nun kulu ve elçisi olduğuna kısaca amentü esaslarının tamamına iman etmişse Müslüman'dır, iman etmemişse değildir, kafirdir.
Tabi burada hassas bir nokta daha var; Efendim ben, Allah'a ve Peygambere iman ediyorum ama ahirete inanmıyorum. Kafirsin.
Efendim ben, Allah'a ve Hz. Peygambere iman ediyorum ama Hıristiyanlıkta, Yahudilikte hak dindir ve o din mensupları da cennete gidecektir. Kafirsin.
Kafirsin, ben demiyorum. Yüce Allah (c.c) diyor; "Hiç şüphe yok ki, Allah katında tek din İslam'dır" (Âl-i İmran, 19)
"Kim, İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki; kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır." (Âl-i İmran, 85)
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; "Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bu ümmetten Yahudi olsun Hıristiyan olsun, kim benim Peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse, mutlaka cehennemliklerden olur." (Müslim)
İslam, iman, Yahudi ve Hıristiyanların küfür ehli olduklarıyla ilgili yüzlerce ayet, binlerce hadis vardır kaynaklarda. Bırak din bilgini olmayı, İstanbul Müftüsü olmayı, orta ve lise din kültürü kitaplarını okuyan bir öğrenci bile imanın şartlarının ve bu şartları inkar edenlerin durumunu çok iyi bilir.
Ama günümüzde nasıl bir kalp karalığı, nasıl bir akıl tutulması ise kitaplar yutmuş insanlar bu gerçekleri çok iyi bildikleri halde değişik kılıflarla insanımızın imanına adeta kezzap döküyorlar. Kezzap dökenlerin avukatlığını yapıyorlar.
Mesela Said Nursi. Bu kişi hem dinimize, hem de milli mücadelemize karşı duruşu ortada. Birkaç örnek aktarayım;
"Birinci Dünya Savaşı'nda ölen Hıristiyanlar da şehittir" (Kastamonu Lahikası,76.mektup)
"Misyonerlerle, Hıristiyan ruhanilerle ve nurcuların ittifak halinde olmalarını" (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 150,194)
"Gün gelecek İncil'le Kuran ittihat edecek" (Emirdağ Lahikası, c.1,sf.62)
"Ey Risale-i Nur! Senin Hakkın dili, Hakkın ilhamı olup, O'nun izni ile yazıldığına şüphe yoktur. Ben kimsenin malı değilim. Ben hiçbir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden alınmadım. Ben Rabbani ve Kur'aniyim. Bir layemut'un eserinden fışkıran kerametli bir Nur'um." (Müdafaalar, s. 347)
Bunlar gibi daha yüzlerce Allah ve Resulüne muhalefet eden görüşleri var. O kırmızı kitaplarını, kendinin yazmadığını bizzat (haşa) Allah tarafından yazdırıldığını, iddia eden, Kurtuluş Mücadelesi veren atalarımızı hainlikle, küfürle itham eden çıkardıkları fetvaları Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya dağıtın bu şahsın avukatlığını yapmak hangi Müslüman'ın vicdanına sığar? Hangi iman sahibi böyle bir şeye yeltenebilir?
Ya Said Nursi'nin manevi evladı F. Gülen!
Dün Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olarak bu ülkedeki dini ve siyasi liderlere, F. Gülen'in;
"Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın rasûlüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır." (Bkz. http://tr.fgulen.com/content/view/3759/5/)
"Kuran-ı Kerim'de Hıristiyanlık ve Yahudilik hakkında kullanılan ifadelerin çok sert olduğu söylenir? Geçmiş dönemlerde, belli Hıristiyan ve Yahudilerin apaçık gerçek karşısında gösterdikleri inat, ayak direme ve düşmanlığı ifade için Kuran'ın kullandığı aynı üslûp, bugünün Yahudi ve Hıristiyanları için de kullanılacak diye bir şart, bir mecburiyet olamaz? O ayetlerin ilk günden bu yana her Yahudi ve Hıristiyan'ı içine aldığı kesin değildir." (Fetulah Gülen, Fasıldan Fasıla 4, sayfa 95).
Gibi aynen Said Nursi gibi Allah ve Resulüne muhalefet eden görüşlerini anlattığımızda, devlet ve milletimize oynanmak istenen oyunu anlattığımızda Gülen'in avukatlığını yapanlar, bizleri kapılarından kovanlar, bizlere iftiralar atanlar bugün, kendilerinin masum olduklarını nasıl iddia edebilirler ki?
Tabi burada hassas bir nokta daha var; Efendim ben, Allah'a ve Peygambere iman ediyorum ama ahirete inanmıyorum. Kafirsin.
Efendim ben, Allah'a ve Hz. Peygambere iman ediyorum ama Hıristiyanlıkta, Yahudilikte hak dindir ve o din mensupları da cennete gidecektir. Kafirsin.
Kafirsin, ben demiyorum. Yüce Allah (c.c) diyor; "Hiç şüphe yok ki, Allah katında tek din İslam'dır" (Âl-i İmran, 19)
"Kim, İslam'dan başka bir din ararsa, bilsin ki; kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır." (Âl-i İmran, 85)
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; "Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bu ümmetten Yahudi olsun Hıristiyan olsun, kim benim Peygamberliğimi duyar da benim getirdiğime iman etmeden ölürse, mutlaka cehennemliklerden olur." (Müslim)
İslam, iman, Yahudi ve Hıristiyanların küfür ehli olduklarıyla ilgili yüzlerce ayet, binlerce hadis vardır kaynaklarda. Bırak din bilgini olmayı, İstanbul Müftüsü olmayı, orta ve lise din kültürü kitaplarını okuyan bir öğrenci bile imanın şartlarının ve bu şartları inkar edenlerin durumunu çok iyi bilir.
Ama günümüzde nasıl bir kalp karalığı, nasıl bir akıl tutulması ise kitaplar yutmuş insanlar bu gerçekleri çok iyi bildikleri halde değişik kılıflarla insanımızın imanına adeta kezzap döküyorlar. Kezzap dökenlerin avukatlığını yapıyorlar.
Mesela Said Nursi. Bu kişi hem dinimize, hem de milli mücadelemize karşı duruşu ortada. Birkaç örnek aktarayım;
"Birinci Dünya Savaşı'nda ölen Hıristiyanlar da şehittir" (Kastamonu Lahikası,76.mektup)
"Misyonerlerle, Hıristiyan ruhanilerle ve nurcuların ittifak halinde olmalarını" (Emirdağ Lahikası, c. 1, s. 150,194)
"Gün gelecek İncil'le Kuran ittihat edecek" (Emirdağ Lahikası, c.1,sf.62)
"Ey Risale-i Nur! Senin Hakkın dili, Hakkın ilhamı olup, O'nun izni ile yazıldığına şüphe yoktur. Ben kimsenin malı değilim. Ben hiçbir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden alınmadım. Ben Rabbani ve Kur'aniyim. Bir layemut'un eserinden fışkıran kerametli bir Nur'um." (Müdafaalar, s. 347)
Bunlar gibi daha yüzlerce Allah ve Resulüne muhalefet eden görüşleri var. O kırmızı kitaplarını, kendinin yazmadığını bizzat (haşa) Allah tarafından yazdırıldığını, iddia eden, Kurtuluş Mücadelesi veren atalarımızı hainlikle, küfürle itham eden çıkardıkları fetvaları Yunan uçaklarıyla Anadolu'ya dağıtın bu şahsın avukatlığını yapmak hangi Müslüman'ın vicdanına sığar? Hangi iman sahibi böyle bir şeye yeltenebilir?
Ya Said Nursi'nin manevi evladı F. Gülen!
Dün Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu olarak bu ülkedeki dini ve siyasi liderlere, F. Gülen'in;
"Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın rasûlüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır." (Bkz. http://tr.fgulen.com/content/view/3759/5/)
"Kuran-ı Kerim'de Hıristiyanlık ve Yahudilik hakkında kullanılan ifadelerin çok sert olduğu söylenir? Geçmiş dönemlerde, belli Hıristiyan ve Yahudilerin apaçık gerçek karşısında gösterdikleri inat, ayak direme ve düşmanlığı ifade için Kuran'ın kullandığı aynı üslûp, bugünün Yahudi ve Hıristiyanları için de kullanılacak diye bir şart, bir mecburiyet olamaz? O ayetlerin ilk günden bu yana her Yahudi ve Hıristiyan'ı içine aldığı kesin değildir." (Fetulah Gülen, Fasıldan Fasıla 4, sayfa 95).
Gibi aynen Said Nursi gibi Allah ve Resulüne muhalefet eden görüşlerini anlattığımızda, devlet ve milletimize oynanmak istenen oyunu anlattığımızda Gülen'in avukatlığını yapanlar, bizleri kapılarından kovanlar, bizlere iftiralar atanlar bugün, kendilerinin masum olduklarını nasıl iddia edebilirler ki?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025