Referandumda "evet" oyunun çıkmasıyla başkanlık sistemi tartışmaları yeniden alevlendi.Başbakan Erdoğan aylar öncesinden "Türkiye başkanlık sistemine geçebilir" startını vermişti. Başkanlık sisteminin detayları içinse TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu görevlendirilmişti.Burhan Kuzu'nun açıklamalarına bakılırsa, ABD'de uygulanan tam başkanlık sistemi ile Fransa'da uygulanan yarı başkanlık sistemi arası karma bir model planlanıyor.Türkiye'ye özgü orijinal bir model olacakmış.Kuzu, "bu modelde eyalet sistemine geçmek zorunda değiliz" diyor.Peki, uygulamada böyle mi olacak? Gerçekten de üniter yapı korunabilecek mi?Ben böyle bir hedefin olduğunu zannetmiyorum.Bilindiği gibi AKP'nin anayasa değişikliğine gitmesini isteyen irade başta ABD ve AB'dir.ABD ve AB'nin en büyük talebi Türkiye'nin etnik kökenlere göre parçalanmasıdır.Eyalet sistemi ise bunun için ideal bir yöntemdir.Türkiye'nin eyaletlere ya da federasyonlara bölünmesinin önündeki en büyük engel Anayasa'nın üçüncü maddesidir. Bu maddede Türkiye'nin ve Türk milletinin bölünmez bütünlüğü vurgulanmaktadır.Bu maddenin kaldırılması ya da değiştirilmesinin önündeki en büyük engel ise Anayasa Mahkemesi'dir. İşte ABD'nin talepleri doğrultusunda 12 Eylül'de yapılan referandumla bu engel de ortadan kaldırılmış oldu.Anayasa mahkemesi tamamen ABD taşeronu siyasi iradenin kontrolüne geçmiş oldu.Her ne kadar Burhan Kuzu "Eyalet sistemini düşünmüyoruz" dese de bu onun kararıyla atılacak bir adım değildir.Çünkü Anayasa değişikliğini ve Türkiye için başkanlık sistemini düşünen iradeler hem Türkiye'yi daha rahat kontrol altına alabilmek, hem de etnik parselasyona tabi tutabilmek için bunları istiyorlar. Burhan Kuzu, karma sistemin avantajlarından bahsederken, sorumlu ve yetkilinin kim olduğunun açık olarak belli olmasından bahsediyor. Kuzu'nun ifadesiyle, bir önceki dönemde yapılan işlerin sevabıyla, günahıyla faturasının kime kesileceği bilinmeliymiş.Peki, bugünkü sistemde sorumlu ve yetkili belli değil mi? Bugün yapılan bütün icraatlardan tek başına iktidar olan AKP iktidarı, Başbakan ve hükümet değil midir?Yapılan bütün yanlışların faturası hükümete ait değil mi?Başkanlık sistemiyle faydalı anlamda ne değişecek? Siz millet yararına hangi hizmetleri yapmak istediniz de sistem buna mani oldu ve siz bunları başkanlık sistemiyle çözebileceksiniz?Bunlar kandırmacadan öteye geçmiyor.Olayları yorumlarken bize verilen bakış açısına göre değil de olması gerektiği şekilde, perde arkasını hesap ederek bakarsak daha sıhhatli kararlar verebiliriz.Gerçi bize ABD'nin dayattığı bir anayasa değişikliğine millet olarak evet dedikten sonra bu tavsiyede bulunmamın pek faydası yok ama neyse?Biz yine de uyarma görevimize devam edelim. Bölünme süreci hızla devam ederken bu arada belki ayıkan olur diye düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Salih Müslim: YPG silah bırakmayacak / 13.03.2025
- YPG’nin silah bırakmayacağı kesinleşti / 12.03.2025
- Suriye'de bundan sonra birlik sağlanabilir mi? / 11.03.2025
- Bu faiz oranıyla, bu enflasyon mümkün mü? / 07.03.2025
- PKK bitecek mi, daha da güçlenecek mi? / 06.03.2025
- Teröristbaşının çağrısının muhatabı kim? / 05.03.2025
- Piyon olursan, muhatap da alınmazsın! / 04.03.2025
- Teröristbaşının çağrısı ne anlama geliyor? / 01.03.2025
- Duma’da tarihi MEM toplantısından 12 yıl geçti / 28.02.2025
- Gelir adaleti, enflasyon sebebi olamaz / 26.02.2025
- YPG’nin silah bırakmayacağı kesinleşti / 12.03.2025
- Suriye'de bundan sonra birlik sağlanabilir mi? / 11.03.2025
- Bu faiz oranıyla, bu enflasyon mümkün mü? / 07.03.2025
- PKK bitecek mi, daha da güçlenecek mi? / 06.03.2025
- Teröristbaşının çağrısının muhatabı kim? / 05.03.2025
- Piyon olursan, muhatap da alınmazsın! / 04.03.2025
- Teröristbaşının çağrısı ne anlama geliyor? / 01.03.2025
- Duma’da tarihi MEM toplantısından 12 yıl geçti / 28.02.2025
- Gelir adaleti, enflasyon sebebi olamaz / 26.02.2025