Başbakan sıfatı ile on yıldan beri gittiği her yerde, kamerayı ve mikrofonu gördüğü her yerde konuştuğu gibi partisinin son kongresinde yine konuştu.
Ey millet! Sen de on yıldan beri “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” makamında hep dinlediğin gibi bir kez daha dinlemiş oldun sayın başbakanı.
Şimdi rahat etmen için, mışıl mışıl uyuman için bu konuşma epey bir zaman daha yeter sana, sonrası?... Sonrası bakalım ne olur.
Dikkatle dinleyenlerin, önceki ayları ve önceki yılları biraz hatırlayanların ortak kanaati; sanki bu adam bu ülkenin başbakanı değil, sanki başbakanı olduğu ülkeyi değil bambaşka bir ülkeyi anlatıyor ve alkışlayanlar da kesinlikle başka gezegenlerden getirilmiş insanlar.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülkeden bahsetmiyor, yediden yetmişe faiz batağına batmış, iktidar eliyle batırılmış, geçimsizlikten, geçim sıkıntısından boşanmaların yüzde yüzlere ulaştığı ülkeden söz etmiyor ve alkışlayanlar da başka dünyanın insanları galiba.
Terörün zirve yaptığı, teröristin alabildiğine özgürleştiği, terörle mücadele edenlerin cezalandırıldığı bu yüzden terörün azdıkça azdığı bu ülkeden hiç söz etmiyor ve sanki aşağıda çılgınca alkışlayan insanların köylerine, kentlerine, illerine ilçelerine dün, evvelki gün, geçen hafta evvelki hafta çifter çifter şehit tabutları gitmemiş gibi.
Bu konuşan kim ve dahi alkışlayanlar kimler?
Sanki Ortadoğu’yu, İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren BOP’un eş başkanı kendisi değilmiş gibi konuştu, Libya’nın başına üşüşen haçlı ittifakında yer alan ve Libyalı isyancılara bavullarla para gönderen kendisi değilmiş gibi konuştu alkışlayanlar da bunlardan hiç haberdar değilmiş gibi alkışladılar.
Sanki bu partinin tek başına iktidarının daha ilk aylarında Irak işgali başlamamış ve bu güne kadar yaklaşık iki milyon Müslüman katledilmemiş gibi konuştu, sanki bu cinayetlere imza atan conilere dua etmemiş gibi konuştu ve alkışladılar.
Satılan araba sayısından söz etti ama icralık olanların sayısından bahsetmedi.
Satılan buz dolabı çamaşır makinasından söz etti ama, icralık alan ailelerin sayısından bahsetmedi ve kredi kartı batağına düşüp bir daha çıkamayan ve dağılan, intiharlarla sonuçlanan ailelerin durumundan söz etmedi.
Çok dikkatli baktım ama pek tanıyamadım, alkışlayanlar kimlerdi acaba? Mesela yakında bir yakınlarının şehit tabutunu omuzlayanlar var mıydı aralarında, yakında kapısına icra dayanan ve ev eşyalarının götürülmesine şahit olanlar var mıydı acaba?
Evet, başbakanı dinlediniz.
İyi uykular.
Ey millet! Sen de on yıldan beri “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı” makamında hep dinlediğin gibi bir kez daha dinlemiş oldun sayın başbakanı.
Şimdi rahat etmen için, mışıl mışıl uyuman için bu konuşma epey bir zaman daha yeter sana, sonrası?... Sonrası bakalım ne olur.
Dikkatle dinleyenlerin, önceki ayları ve önceki yılları biraz hatırlayanların ortak kanaati; sanki bu adam bu ülkenin başbakanı değil, sanki başbakanı olduğu ülkeyi değil bambaşka bir ülkeyi anlatıyor ve alkışlayanlar da kesinlikle başka gezegenlerden getirilmiş insanlar.
Dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanan ülkeden bahsetmiyor, yediden yetmişe faiz batağına batmış, iktidar eliyle batırılmış, geçimsizlikten, geçim sıkıntısından boşanmaların yüzde yüzlere ulaştığı ülkeden söz etmiyor ve alkışlayanlar da başka dünyanın insanları galiba.
Terörün zirve yaptığı, teröristin alabildiğine özgürleştiği, terörle mücadele edenlerin cezalandırıldığı bu yüzden terörün azdıkça azdığı bu ülkeden hiç söz etmiyor ve sanki aşağıda çılgınca alkışlayan insanların köylerine, kentlerine, illerine ilçelerine dün, evvelki gün, geçen hafta evvelki hafta çifter çifter şehit tabutları gitmemiş gibi.
Bu konuşan kim ve dahi alkışlayanlar kimler?
Sanki Ortadoğu’yu, İslam coğrafyasını kan gölüne çeviren BOP’un eş başkanı kendisi değilmiş gibi konuştu, Libya’nın başına üşüşen haçlı ittifakında yer alan ve Libyalı isyancılara bavullarla para gönderen kendisi değilmiş gibi konuştu alkışlayanlar da bunlardan hiç haberdar değilmiş gibi alkışladılar.
Sanki bu partinin tek başına iktidarının daha ilk aylarında Irak işgali başlamamış ve bu güne kadar yaklaşık iki milyon Müslüman katledilmemiş gibi konuştu, sanki bu cinayetlere imza atan conilere dua etmemiş gibi konuştu ve alkışladılar.
Satılan araba sayısından söz etti ama icralık olanların sayısından bahsetmedi.
Satılan buz dolabı çamaşır makinasından söz etti ama, icralık alan ailelerin sayısından bahsetmedi ve kredi kartı batağına düşüp bir daha çıkamayan ve dağılan, intiharlarla sonuçlanan ailelerin durumundan söz etmedi.
Çok dikkatli baktım ama pek tanıyamadım, alkışlayanlar kimlerdi acaba? Mesela yakında bir yakınlarının şehit tabutunu omuzlayanlar var mıydı aralarında, yakında kapısına icra dayanan ve ev eşyalarının götürülmesine şahit olanlar var mıydı acaba?
Evet, başbakanı dinlediniz.
İyi uykular.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025