Türk milleti, Meclis’teki iktidar ve muhalefetten umudunu kestiği için Anayasal hakkını kullanarak meydanlara iniyor.Başbakan R. T. Erdoğan’ın bile birkaç kere dikkat çektiği üzere Meclis’teki CHP ve MHP’nin bıraktığı “muhalefet boşluğu”nu Türk milleti meydanlarda dolduruyor.Kimse yanlış yönlendirmesin; milyonları meydanlara döken mesele, Taksim’deki 10 ağacın sökülmesi ve Topçu Kışlası yapılması meselesi değildir. Milletin yürek yangınıdır, mutfak yangınıdır, iktidar ve muhalefetin ülkeyi yangın yerine çevirmesidir.Erdoğan, meydanları dolduran milyonlara, 10 ay sonra sandık geliyor, eğer biz anti-demokratik bir tavır sergiliyorsak milletimiz bizi alaşağı eder, diyor. Fakat can gırtlağa dayanınca, on ay değil, on saat bile bekleme sabrı olmayabiliyor.Erdoğan’ın cevabını Cumhurbaşkanı veriyor. Gül şunu diyor:“Demokrasi demek, sadece seçim demek de değildir.”Erdoğan, işte bunu anlamak istemiyor.Milletimiz, zaten 10 yıldan beri, iktidar ve muhalefete sabrediyor.Olaylar, insanların gerçek yüzlerini de gösteriyor.Türk milletinin haklı ve yasal tepkisi karşısında Erdoğan ile Fetullah Gülen’ın aynı safta buluşmasını anlamak mümkündür; lakin Devlet Bahçeli’nin milletin yanında yer almak yerine, Amerikancılıkta namları dünyayı tutmuş Erdoğan ve Gülen’in safında yer alması elbette dikkat çekiyor.Ancak Bahçeli’nin siyaset serencamını hafızalarında tazeleyebilenler, stratejik vakitlerde kendi tabanına ve millete çalım attığını göreceklerdir. Bahçeli bunu hep yapıyor.- 1999’da Rahşan Ecevit, MHP tabanını ve ülkücüleri “eli silahlı eşkıya” diye niteldiğinde, taban ciddi bir tepki beklerken; Bahçeli, DSP-MHP-ANAP koalisyonuna balıklama atlıyor, tabanına çalım atıp ters köşeye yatırıyor.- Amerika’nın Türkiye’de BOP’a endeksli yeni bir Amerikancı hükümeti işbaşına getirme projesinin konuşulduğu günlerde, Bahçeli, birden bire seçim düğmesine basıyor; AKP işbaşına geliyor. Bahçeli yine Türk milletine çalım atıyor, ters köşeye yatırıyor.- Hafızalarda 'Şike yasası" olarak yer eden düzenleme sebebiyle AKP’nin içten çatırdadığının konuşulduğu süreçte; Bahçeli, Vatan’dan Deniz Güçer'e "Türkiye’nin bu kadar iç ve dış sorunlarının arttığı bir dönemde, tek başına iktidar olmuş bir partinin kaosa girmesi, o partiden ziyade Türkiye’ye zarar verir" diyerek, tabanına bir çalım daha atıyor. Bahçeli, AKP’ye çalışıyor.- 2007’de Abdullah Gül'ün Çankaya’ya çıkartılmasında meşhur “367” krizini, Bahçeli aştırıyor. Bahçeli’nin bu katkısına, AKP minnettardır, hatta Fetullah Gülen bile minnettardır.- AKP'ye açılan kapatma davası sürecinde Bahçeli, “İktidar partisinin kapatılması için açılan davanın sonuçları ve yansımalarının, hukuki alanla sınırlı kalmayacağını, bu sürecin çok derin siyasi etkilerinin olacağını" şeklinde beyanatıyla politik sopa gösteriyor ve "aman ha anarşi çıkabilir" uyarısı yaparak AKP'ye destek veriyor. Amerika bundan memnun kalıyor.- AKP hükümetinin günah galerisini ve kimi siyasetçilerin Avrupa bankalarındaki hesaplarını deşifre eden Wikileaks belgeleri yayınlanmaya başlanınca; Bahçeli, "kol kırılır yen içinde kalır" çıkışı yaparak AKP’ye hatırı sayılır bir destek sağlıyor. Hatırlayın, o süreçte Bahçeli, “AKP ne kadar yanlışa düşse de ve ihanete uzanan hatalar yapsa da bunları biz milletimizden başka kimseyle konuşmayız ve iç politikamıza dışarından müdahalelerin yapılmasına kararlılıkla karşı çıkarız" diyor. O gün tabanına ve millete çalım atan Bahçeli, bugün, milletin meydanlara doluşması ve konuşmasında yine millete çalım atıyor, Erdoğan’ın safına geçiyor.- AKP’li Galip Ensarioğlu’nun tespitiyle BDP ve PKK’nın ilk adımda talep ettiği “özerk”liği bile aşan “bütünşehir” reformu ve federatif yapılanma eksenli Büyükşehir Yasası, Bahçeli’nn desteğiyle geçiyor, millete çalım atıyor.- AKP’nin Apo ve PKK ile müzakere süreciyle şekillendirdiği Yeni Anayasa çalışmalarına dair, Cemil Çiçek ile görüşen Bahçeli’nin destek açıklaması hala hafızalardadır.Tabanına ve Türk milletine böylesi stratejik vakitlerde sürekli çalım atan Bahçeli, Anayasal hakkının kullanan toplumun tepkisi karşısında AKP’nin safında yer alarak, yüreği yanık millete ve tabanına son çalımını atıyor.Sadece meydanlarda buluşmak yetmez… Türk milleti, sadece iktidarın değil, muhalefetin de Amerikancı duruşunu fark ederek, yerli ve projeli bir politika adresinde buluşmalıdır. Bu bağlamda tek adres BTP’dir, Prof. Dr. Haydar Baş’tır. Projenin, birliği, dirliğin, huzurun ve zenginliğin tek adresi BTP’dir.Bu gerçeği görmezsek, milletin ve meydanların gücünü, yine devletin tasfiyesi ve milletin bölünmesinde kullanırlar.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019