Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmetlerinde dünya lideri olan Ernst Young, Avrupa Euro Bölgesi Kış Tahminleri'ni açıkladı. Çarpıcı sonuçları içeren rapora göre; Avrupa'da ekonomik krizin etkileri asıl şimdi başlıyor!
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmetlerinde dünyanın önde gelen şirketi konumunda bulunan Ernst Young, Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi için geliştirdiği modele dayalı olarak gerçekleştirdiği Avrupa Euro Bölgesi Kış Tahminleri (Eurozone Forecast - EEF) raporunu açıkladı. Rapor; 2011 Avrupa Ekonomisi için umut vaat etmiyor.
Yeni bir kriz yaşanabilir
Avrupa Euro Bölgesi'nde yer alan 16 ülkenin büyüme ivmelerinin çok farklı seyredeceği ifade edilen raporda ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) kötüye gidişi gösteren bu sinyalleri dikkate alarak, yaşanabilecek yeni bir krize yönelik ek önlemleri devreye almaya hazırlıklı olması gerektiğine dikkat çekiliyor.Ernst Young'ın Kıdemli Ekonomi Danışmanı Marie Diron, Eurozone Forecast Kış tahminleri raporu sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı yorumda, Euro Bölgesi'nin büyük bir ihtimalle bu krizden sıyrılacağını ancak en iyi senaryoya göre bile büyümenin Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleşeceğini ve kaçınılmaz olarak güney ülkelerle (İspanya, Portekiz, Fransa, İtalya, Yunanistan) farkın giderek açılacağını vurguladı. Marie Diron, şunları söyledi: "Üstelik finans piyasalarında patlak veren her olay çok daha kötü senaryoların gerçekleşme olasılığını artırmaktadır. Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) daha ilk baştan parasal genişleme seçeneğini reddetmesi (para basmaya yanaşmaması) problem yaratabilir. Çünkü AMB'nin elindeki silahlar Avrupa Euro Bölgesi'nde ülke borçlarından kaynaklanacak yeni bir krizin etkilerine karşı korunmaya yeterli olmayabilir. AMB'nin mevcut araçlarıyla bunu başaracağını söylemek kolay değildir. Kötüye gidiş risklerinin dikkate alınarak Avrupa Bölgesi para politikası için bir 'B Planı' geliştirilmelidir."Çare esnek para politikasındaRapor kapsamında kötüye gidiş riskleri ciddiyetini koruduğu için, zor dönemlere hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çeken Diron, "Sonuçta ülke borçlarının ödenmesinde temerrüde düşülürse, bölge tekrar durgunluğa girebilecektir. Bu koşullarda, AMB bir süre esnek para politikası izlemeli ve kullandığı araçları genişletmeye hazır olmalıdır" dedi. Avrupa manzarası bulanık!? Bu yıl büyümenin yüzde 80'i stok artışıyla sağlanmıştır ve yapısı gereği geçici olan stoklama ileride devam etmeyecektir. ? 2011'deki yavaşlama büyük ölçüde sıkı maliye politikalarından kaynaklanacak ve daralma miktarı GSYİH'nin (milli gelir) yüzde 1'ini aşacaktır.? Euro Bölgesi ekonomisinin canlanmasında Almanya başı çekmektedir? Euro Bölgesi'ne yönelik herhangi bir tahmini zorlaştıran belirsizlikler, ülke borcu kriziyle birlikte daha çok ağırlaşmıştır. Rapora göre, 2011'deki yüzde 1,4'lük oldukça temkinli artış hızının gerçekleşme ihtimali yüzde 45'tir. Ayrıca, hem iç talebin daralması, hem de bankaların ek stres testleri karşısında bilançolarını düzeltmeye çalışmaları nedeniyle, ekonomik canlanmanın daha ağır aksak seyredeceği de öngörülebilir. ? Yüzde 10 ihtimalle gerçekleşebileceği öngörülen daha kötü bir senaryoya göre ise, ülke borcu krizinin daha çok ağırlaşması, Euro Bölgesi'nin çevre ülkelerinde devlet borçlarının geniş çaplı yapılandırılmasına ve nihayetinde büyük bir finans krizinin patlak vermesine yol açabilmesi. ? ABD Merkez Bankası'nın parasal genişleme (para basma) paketinin ikinci aşaması ABD ekonomisinde çok pozitif etkiler yaratmıştır. İkinci aşamanın uygulanacağı açıklandıktan sonra ABD finans piyasalarında gözlenenler bu etkiyi kanıtlamaktadır. AMB'nin Euro Bölgesi için geliştirdiği yeni modele bakıldığında, parasal genişlemenin Euro Bölgesi'nde ABD'dekinden çok daha pozitif etkiler yaratabileceği ve GSYİH seviyesini yüzde 2 oranında artırabileceği görülmektedir. ? Euro Bölgesi'nde ekonomik koşullardaki farklılık özellikle işgücü piyasalarında görülmektedir; cari işsizlik oranı Avusturya'da yüzde 4,3'ten İspanya'da yüzde 20.5'a değişmektedir. İşsizlik oranlarındaki bu yüksek farkların birkaç yıl daha süreceği tahmin edilmektedir. Kamu sektöründe personel kısıntısı ve sıkı devlet bütçelerinin özel sektör üzerindeki etkileri nedeniyle çevre ülkelerde istihdam oranlarının en iyi ihtimalle aynı kalacağı öngörülmektedir.
RECEP BAHAR - İSTANBUL
Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık hizmetlerinde dünyanın önde gelen şirketi konumunda bulunan Ernst Young, Avrupa Merkez Bankası'nın Euro Bölgesi için geliştirdiği modele dayalı olarak gerçekleştirdiği Avrupa Euro Bölgesi Kış Tahminleri (Eurozone Forecast - EEF) raporunu açıkladı. Rapor; 2011 Avrupa Ekonomisi için umut vaat etmiyor.
Yeni bir kriz yaşanabilir
Avrupa Euro Bölgesi'nde yer alan 16 ülkenin büyüme ivmelerinin çok farklı seyredeceği ifade edilen raporda ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) kötüye gidişi gösteren bu sinyalleri dikkate alarak, yaşanabilecek yeni bir krize yönelik ek önlemleri devreye almaya hazırlıklı olması gerektiğine dikkat çekiliyor.Ernst Young'ın Kıdemli Ekonomi Danışmanı Marie Diron, Eurozone Forecast Kış tahminleri raporu sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı yorumda, Euro Bölgesi'nin büyük bir ihtimalle bu krizden sıyrılacağını ancak en iyi senaryoya göre bile büyümenin Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleşeceğini ve kaçınılmaz olarak güney ülkelerle (İspanya, Portekiz, Fransa, İtalya, Yunanistan) farkın giderek açılacağını vurguladı. Marie Diron, şunları söyledi: "Üstelik finans piyasalarında patlak veren her olay çok daha kötü senaryoların gerçekleşme olasılığını artırmaktadır. Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) daha ilk baştan parasal genişleme seçeneğini reddetmesi (para basmaya yanaşmaması) problem yaratabilir. Çünkü AMB'nin elindeki silahlar Avrupa Euro Bölgesi'nde ülke borçlarından kaynaklanacak yeni bir krizin etkilerine karşı korunmaya yeterli olmayabilir. AMB'nin mevcut araçlarıyla bunu başaracağını söylemek kolay değildir. Kötüye gidiş risklerinin dikkate alınarak Avrupa Bölgesi para politikası için bir 'B Planı' geliştirilmelidir."Çare esnek para politikasındaRapor kapsamında kötüye gidiş riskleri ciddiyetini koruduğu için, zor dönemlere hazırlıklı olunması gerektiğine dikkat çeken Diron, "Sonuçta ülke borçlarının ödenmesinde temerrüde düşülürse, bölge tekrar durgunluğa girebilecektir. Bu koşullarda, AMB bir süre esnek para politikası izlemeli ve kullandığı araçları genişletmeye hazır olmalıdır" dedi. Avrupa manzarası bulanık!? Bu yıl büyümenin yüzde 80'i stok artışıyla sağlanmıştır ve yapısı gereği geçici olan stoklama ileride devam etmeyecektir. ? 2011'deki yavaşlama büyük ölçüde sıkı maliye politikalarından kaynaklanacak ve daralma miktarı GSYİH'nin (milli gelir) yüzde 1'ini aşacaktır.? Euro Bölgesi ekonomisinin canlanmasında Almanya başı çekmektedir? Euro Bölgesi'ne yönelik herhangi bir tahmini zorlaştıran belirsizlikler, ülke borcu kriziyle birlikte daha çok ağırlaşmıştır. Rapora göre, 2011'deki yüzde 1,4'lük oldukça temkinli artış hızının gerçekleşme ihtimali yüzde 45'tir. Ayrıca, hem iç talebin daralması, hem de bankaların ek stres testleri karşısında bilançolarını düzeltmeye çalışmaları nedeniyle, ekonomik canlanmanın daha ağır aksak seyredeceği de öngörülebilir. ? Yüzde 10 ihtimalle gerçekleşebileceği öngörülen daha kötü bir senaryoya göre ise, ülke borcu krizinin daha çok ağırlaşması, Euro Bölgesi'nin çevre ülkelerinde devlet borçlarının geniş çaplı yapılandırılmasına ve nihayetinde büyük bir finans krizinin patlak vermesine yol açabilmesi. ? ABD Merkez Bankası'nın parasal genişleme (para basma) paketinin ikinci aşaması ABD ekonomisinde çok pozitif etkiler yaratmıştır. İkinci aşamanın uygulanacağı açıklandıktan sonra ABD finans piyasalarında gözlenenler bu etkiyi kanıtlamaktadır. AMB'nin Euro Bölgesi için geliştirdiği yeni modele bakıldığında, parasal genişlemenin Euro Bölgesi'nde ABD'dekinden çok daha pozitif etkiler yaratabileceği ve GSYİH seviyesini yüzde 2 oranında artırabileceği görülmektedir. ? Euro Bölgesi'nde ekonomik koşullardaki farklılık özellikle işgücü piyasalarında görülmektedir; cari işsizlik oranı Avusturya'da yüzde 4,3'ten İspanya'da yüzde 20.5'a değişmektedir. İşsizlik oranlarındaki bu yüksek farkların birkaç yıl daha süreceği tahmin edilmektedir. Kamu sektöründe personel kısıntısı ve sıkı devlet bütçelerinin özel sektör üzerindeki etkileri nedeniyle çevre ülkelerde istihdam oranlarının en iyi ihtimalle aynı kalacağı öngörülmektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.