"Eskişehir'i ve Eskişehirlileri çok iyi tanırım. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş, bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır."
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Eskişehir halkından övgü ile bahsettiği bu sözlerin üzerinden tam 88 yıl geçti kıymetli okuyucular.
Dört bir tarafı ateş çemberi ile çevrilmiş Anadolu, parsel parsel düşman kuvvetlerinin istilası altına girmiş ancak bir lider etrafında toplanan milli kuvvetler, bu cennet vatanı canları ve kanları pahasına müdafaa etmiş, şehit kanları ile suladıkları/hala sulamaya devam ettikleri cennet vatanı bizlere emanet etmişlerdir.
Birkaç yıl önce Eskişehir'de aramızdan ayrılan Milli Mücadele yıllarının kahramanı, kurtuluş savaşının son gazisi Yakup Satar dedemiz hayatta olsaydı da anlatsaydı bizlere Mustafa Kemal'in bu topraklar için verdiği eşsiz mücadelesini...
Bu cennet vatanı bizlere armağan eden Ata'mıza son günlerde farklı şehirlerde yapılan çirkin saldırıları görüyoruz.
Bu provokatif eylemlerin arkasındaki şer odakları gene neyin peşindeler acaba. Düşman bir değil ki onlarca Feto, Pkk, Deaş vs. vs. var olduktan sonra.
Ama olsun ellerinden geleni yapsınlar, biliyoruz ki damarlarımızdaki asil kanda muhtaç olduğumuz kudretin farkında değil gafiller.
Atamıza yapılan saldırı bir merkezden işaret verilmişçesine dikkat çekici şekilde arttı son zamanlarda.
İlginçtir her saldırıdan sonra yakalanan saldırgan alelacele konan "meczup" tanısı ile ortalıktan kayboluyor.
Hatırlayabildiğim kadarıyla Anamur, Ümraniye, Sakarya, Zonguldak, Diyarbakır, Şanlıurfa'dan sonra önceki gün de Eskişehir'de benzer bir saldırı gerçekleşti.
50 yaşındaki bir saldırgan Tepebaşı Belediyesi önünde Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Rahmi Atalay tarafından yapılan Atatürk heykelinin bulunduğu alt kısmındaki kaidede yazılı "Benim manevi mirasım bilim ve akıldır" yazısına yeşil sprey boya ile zarar verdi.
Şimdi insanlıktan nasibini almamış bu zavallı hakkında ne yazalım bilmiyorum. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre saldırının çok yönlü araştırıldığını, saldırganın sorgusunun devam ettiğini varsa arkasındaki güçlerin kısa sürede ortaya çıkartılacağı açıklamaları kamuoyu ile paylaşıldı.
Ülkemizin geçtiği bu zorlu süreçte Atatürk ilkeleri, eknomik, sosyal ve toplumsal sorunlarımızın çözümünde bizlere yol gösterici olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in son haftalarda Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili yazdığı harika köşe yazıları ile anlıyoruz ki İngiliz ve Yunan istihbaratı tarafından bizlere anlatılan Atatürk'ün gerçek Atatürk'le hiçbir ilgisi yok. Yıllardır Ata'mızı bize yalan yanlış bilgilerle tanıttılar.
Yepyeni bir Mustafa Kemal gerçeğini öğrenmeye başlayan milletimiz bu saldırıları planlayan kişi/kişiler yahut örgütler tarafından duyulan rahatsızlık nedeniyle saldırıya geçmiş olduklarını kim inkar edebilir.
Bu tür çirkin saldırılar ile Türk halkının Atatürk sevgisi daha da pekişmekte, Atatürk düşüncesi ve ilkeleri ile kurulan Cumhuriyetimiz ise sonsuza dek yaşayacaktır.
Devletimizin kurucusu Atatürk'ün bu millet ve devlet için mânâsı; tam bağımsızlıktır, millet egemenliğidir, üniter yapıdır, medenî devletlerin seviyesine çıkmanın anahtarıdır, laiklik temelinde inancını yaşayabilmektir, bir ve beraber olmaktır.
Kısaca, bugün var olabilmenin adıdır Atatürk...
Tüm okuyucularımın Kurban Bayramını şimdiden tebrik ederim.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Eskişehir halkından övgü ile bahsettiği bu sözlerin üzerinden tam 88 yıl geçti kıymetli okuyucular.
Dört bir tarafı ateş çemberi ile çevrilmiş Anadolu, parsel parsel düşman kuvvetlerinin istilası altına girmiş ancak bir lider etrafında toplanan milli kuvvetler, bu cennet vatanı canları ve kanları pahasına müdafaa etmiş, şehit kanları ile suladıkları/hala sulamaya devam ettikleri cennet vatanı bizlere emanet etmişlerdir.
Birkaç yıl önce Eskişehir'de aramızdan ayrılan Milli Mücadele yıllarının kahramanı, kurtuluş savaşının son gazisi Yakup Satar dedemiz hayatta olsaydı da anlatsaydı bizlere Mustafa Kemal'in bu topraklar için verdiği eşsiz mücadelesini...
Bu cennet vatanı bizlere armağan eden Ata'mıza son günlerde farklı şehirlerde yapılan çirkin saldırıları görüyoruz.
Bu provokatif eylemlerin arkasındaki şer odakları gene neyin peşindeler acaba. Düşman bir değil ki onlarca Feto, Pkk, Deaş vs. vs. var olduktan sonra.
Ama olsun ellerinden geleni yapsınlar, biliyoruz ki damarlarımızdaki asil kanda muhtaç olduğumuz kudretin farkında değil gafiller.
Atamıza yapılan saldırı bir merkezden işaret verilmişçesine dikkat çekici şekilde arttı son zamanlarda.
İlginçtir her saldırıdan sonra yakalanan saldırgan alelacele konan "meczup" tanısı ile ortalıktan kayboluyor.
Hatırlayabildiğim kadarıyla Anamur, Ümraniye, Sakarya, Zonguldak, Diyarbakır, Şanlıurfa'dan sonra önceki gün de Eskişehir'de benzer bir saldırı gerçekleşti.
50 yaşındaki bir saldırgan Tepebaşı Belediyesi önünde Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Rahmi Atalay tarafından yapılan Atatürk heykelinin bulunduğu alt kısmındaki kaidede yazılı "Benim manevi mirasım bilim ve akıldır" yazısına yeşil sprey boya ile zarar verdi.
Şimdi insanlıktan nasibini almamış bu zavallı hakkında ne yazalım bilmiyorum. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre saldırının çok yönlü araştırıldığını, saldırganın sorgusunun devam ettiğini varsa arkasındaki güçlerin kısa sürede ortaya çıkartılacağı açıklamaları kamuoyu ile paylaşıldı.
Ülkemizin geçtiği bu zorlu süreçte Atatürk ilkeleri, eknomik, sosyal ve toplumsal sorunlarımızın çözümünde bizlere yol gösterici olduğunu hepimiz biliyoruz. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in son haftalarda Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili yazdığı harika köşe yazıları ile anlıyoruz ki İngiliz ve Yunan istihbaratı tarafından bizlere anlatılan Atatürk'ün gerçek Atatürk'le hiçbir ilgisi yok. Yıllardır Ata'mızı bize yalan yanlış bilgilerle tanıttılar.
Yepyeni bir Mustafa Kemal gerçeğini öğrenmeye başlayan milletimiz bu saldırıları planlayan kişi/kişiler yahut örgütler tarafından duyulan rahatsızlık nedeniyle saldırıya geçmiş olduklarını kim inkar edebilir.
Bu tür çirkin saldırılar ile Türk halkının Atatürk sevgisi daha da pekişmekte, Atatürk düşüncesi ve ilkeleri ile kurulan Cumhuriyetimiz ise sonsuza dek yaşayacaktır.
Devletimizin kurucusu Atatürk'ün bu millet ve devlet için mânâsı; tam bağımsızlıktır, millet egemenliğidir, üniter yapıdır, medenî devletlerin seviyesine çıkmanın anahtarıdır, laiklik temelinde inancını yaşayabilmektir, bir ve beraber olmaktır.
Kısaca, bugün var olabilmenin adıdır Atatürk...
Tüm okuyucularımın Kurban Bayramını şimdiden tebrik ederim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
- Neden dedeler parklarda oturur bilir misiniz? / 02.04.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024