Bugün vefatının 79. yıldönümünde Ata'mızı rahmetle anıyoruz.
29 Ekim, 30 Ağustos, 23 Nisan, 19 Mayıs, kurtuluş günleri gibi Milli bayramlarımız ve de 10 Kasım, bizlerin yakın geçmişte yaşadığımız işgalin ve bu işgali tarihe gömen, bize tam bağımsızlığı kazandıran Mustafa Kemal Paşa'nın ortaya koyduğu tarihi başarının yeniden hatırlanacağı günler olmalıdır.
Hatırlayalım ki, bize tam bağımsızlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni miras bırakan ulu önderimizin kıymetini bilelim, bize bıraktığı miraslara hakkıyla sahip çıkalım.
Hatırlayalım ki, vatanımızı işgale, milletimizi de esarete götüren tuzaklara bir daha düşmeyelim, düşmemiz durumunda başımıza ne büyük felaketler geleceğini görelim.
Ve yine hatırlayalım ki, yaptığımız yanlışlar, verdiğimiz tavizlerle yeniden Sevr şartlarına düştüğümüzde Mustafa Kemallerin kolay yetişmediğini, esaret zincirlerinin kırılmasının, düşmanı denize dökmenin kolay olmadığını bilelim ve Cumhuriyetimize ve Ata'mıza olması gerektiği şekliyle, büyük bir duyarlılıkla sahip çıkalım.
Ama maalesef bugün yaşadığımız Sevr'den de öte şartlar, her türlü kuşatılmışlık, İstiklal Mücadelesi öncesi yapılan yanlışların yeniden tekerrür etmesi açıkça göstermektedir ki, Atatürk'ümüzün, Cumhuriyetimizin, Milli bayramlarımızın kıymetini hiç bilmemişiz, tarihten de asla ders almamışız. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bu durumu, "Bugün millet olarak başımıza hangi felaketler geliyorsa, bu Atatürk'e sahip çıkmamamız sebebiyledir" sözleriyle özetlemektedir.
Atatürk'ün büyük özverilerle kurduğu bu ülkede, birileri ona düşmanlık ederek siyasi rant elde etmeye çalışmış, birileri de onun ismini kullanarak, sanki onun izinden yürüyormuş gibi yapmış? Siyasi rantlarını Atatürk üzerinden elde eden her iki grubun da ortak noktası "dinsiz Atatürk" olmuş. Ve bu şekilde milleti kutuplaştırmışlar.
Prof. Dr. Baş, yıllardır İngiliz ve Yunan istihbaratından beslenen bu iki zihniyeti de bertaraf etmiş ve gerçek Atatürk'ün dindar olduğunu belgelerle ortaya koymuştur.
İşte bugün Ankara'da tanıtımı ve imza töreni yapılacak olan "Hoş geldin Atatürk" kitabı, bütün bu belgelerle, canlı tanıkların ifadeleriyle, inkarı mümkün olmayan doğruları önümüze koyan müthiş bir eserdir. Atatürk, vatanımız ve milletimiz için neden önemlidir, dilerseniz bunun cevabını Prof. Dr. Baş'ın kendi ifadeleriyle anlatalım:
"Cumhuriyetimizin mimarı Atatürk, Türk milleti ve devleti arasındaki bağdır."
"Temeli İslam ile şekillenmiş, etnik ayrımdan uzak Türk milleti tanımı Atatürk'e aittir."
"Bugün başta mübarek anası üzerinden ortaya atılan iftiralar ile onun şahsı hakkında oluşturulmaya çalışılan izlenim, Türk milletini var eden birlik harçlarını yok etmek gayesiyledir."
"Söyler misiniz, kaçımız sevgili Peygamberimiz hakkında bu kadar öz bir övgüde bulunabiliriz: 'Hz. Muhammed, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonsuza kadar O ölümsüzdür.' (Atatürk Düşüncesinde Din ve Laiklik, sayfa 127)"
"Atatürk, ana ve baba tarafından Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimize dayanan mübarek bir soya sahiptir, seyyiddir."
"Mustafa Kemal, ne bugün dindarım diyenler gibi domuz etini serbest bırakmış; ne zinayı yasak kapsamından çıkartmış, ne de Kuran kursu yıktırmıştır."
"Hıristiyan Batı dünyasına karşı canı ile vatanın müdafaasını yapmış; kurduğu yeni devlet ile de İslam âleminin savunucusu haline gelmiştir."
"Yaptıracağı ilk Kuran tefsirini Elmalılı Hamdi Efendiye teslim eden Mustafa Kemal, Hanefi fıkhı esaslarına göre Kuran'ın tefsirini emretmiştir."
"Kurtuluş Savaşının kazanılmasında etkili olan Kuvay-i Milliye ruhu, azmini ve gücünü elbette maneviyattan almıştır. Bazı çevrelerin planlarına uygun olduğu için arkasına sığındıkları dinsiz bir Atatürk yoktur."
"Yedi yaşında Kur'an-ı Kerim'i hatmeden, 8 yaşında hafız olan; Eskişehir'deki Mihalıççık Camisini cebinden verdiği 5 bin lira ile tekrar yaptıran bir Atatürk bizim liderimizdir."
"İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenliği ve bağımsızlığıyla var oldukça Atatürk de aramızda yaşayacaktır. Her vatan evladına yüklenen görev bizzat Atatürk'ün diliyle 'Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir.'"
Bugün Mustafa Kemal Atatürk vefatının yıldönümünde Prof. Dr. Haydar Baş'la, "Hoş geldin Atatürk" kitabıyla yeniden doğdu ve "dindar Atatürk" olarak ilelebet yüreklerde yaşayacak.
29 Ekim, 30 Ağustos, 23 Nisan, 19 Mayıs, kurtuluş günleri gibi Milli bayramlarımız ve de 10 Kasım, bizlerin yakın geçmişte yaşadığımız işgalin ve bu işgali tarihe gömen, bize tam bağımsızlığı kazandıran Mustafa Kemal Paşa'nın ortaya koyduğu tarihi başarının yeniden hatırlanacağı günler olmalıdır.
Hatırlayalım ki, bize tam bağımsızlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni miras bırakan ulu önderimizin kıymetini bilelim, bize bıraktığı miraslara hakkıyla sahip çıkalım.
Hatırlayalım ki, vatanımızı işgale, milletimizi de esarete götüren tuzaklara bir daha düşmeyelim, düşmemiz durumunda başımıza ne büyük felaketler geleceğini görelim.
Ve yine hatırlayalım ki, yaptığımız yanlışlar, verdiğimiz tavizlerle yeniden Sevr şartlarına düştüğümüzde Mustafa Kemallerin kolay yetişmediğini, esaret zincirlerinin kırılmasının, düşmanı denize dökmenin kolay olmadığını bilelim ve Cumhuriyetimize ve Ata'mıza olması gerektiği şekliyle, büyük bir duyarlılıkla sahip çıkalım.
Ama maalesef bugün yaşadığımız Sevr'den de öte şartlar, her türlü kuşatılmışlık, İstiklal Mücadelesi öncesi yapılan yanlışların yeniden tekerrür etmesi açıkça göstermektedir ki, Atatürk'ümüzün, Cumhuriyetimizin, Milli bayramlarımızın kıymetini hiç bilmemişiz, tarihten de asla ders almamışız. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bu durumu, "Bugün millet olarak başımıza hangi felaketler geliyorsa, bu Atatürk'e sahip çıkmamamız sebebiyledir" sözleriyle özetlemektedir.
Atatürk'ün büyük özverilerle kurduğu bu ülkede, birileri ona düşmanlık ederek siyasi rant elde etmeye çalışmış, birileri de onun ismini kullanarak, sanki onun izinden yürüyormuş gibi yapmış? Siyasi rantlarını Atatürk üzerinden elde eden her iki grubun da ortak noktası "dinsiz Atatürk" olmuş. Ve bu şekilde milleti kutuplaştırmışlar.
Prof. Dr. Baş, yıllardır İngiliz ve Yunan istihbaratından beslenen bu iki zihniyeti de bertaraf etmiş ve gerçek Atatürk'ün dindar olduğunu belgelerle ortaya koymuştur.
İşte bugün Ankara'da tanıtımı ve imza töreni yapılacak olan "Hoş geldin Atatürk" kitabı, bütün bu belgelerle, canlı tanıkların ifadeleriyle, inkarı mümkün olmayan doğruları önümüze koyan müthiş bir eserdir. Atatürk, vatanımız ve milletimiz için neden önemlidir, dilerseniz bunun cevabını Prof. Dr. Baş'ın kendi ifadeleriyle anlatalım:
"Cumhuriyetimizin mimarı Atatürk, Türk milleti ve devleti arasındaki bağdır."
"Temeli İslam ile şekillenmiş, etnik ayrımdan uzak Türk milleti tanımı Atatürk'e aittir."
"Bugün başta mübarek anası üzerinden ortaya atılan iftiralar ile onun şahsı hakkında oluşturulmaya çalışılan izlenim, Türk milletini var eden birlik harçlarını yok etmek gayesiyledir."
"Söyler misiniz, kaçımız sevgili Peygamberimiz hakkında bu kadar öz bir övgüde bulunabiliriz: 'Hz. Muhammed, Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonsuza kadar O ölümsüzdür.' (Atatürk Düşüncesinde Din ve Laiklik, sayfa 127)"
"Atatürk, ana ve baba tarafından Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimize dayanan mübarek bir soya sahiptir, seyyiddir."
"Mustafa Kemal, ne bugün dindarım diyenler gibi domuz etini serbest bırakmış; ne zinayı yasak kapsamından çıkartmış, ne de Kuran kursu yıktırmıştır."
"Hıristiyan Batı dünyasına karşı canı ile vatanın müdafaasını yapmış; kurduğu yeni devlet ile de İslam âleminin savunucusu haline gelmiştir."
"Yaptıracağı ilk Kuran tefsirini Elmalılı Hamdi Efendiye teslim eden Mustafa Kemal, Hanefi fıkhı esaslarına göre Kuran'ın tefsirini emretmiştir."
"Kurtuluş Savaşının kazanılmasında etkili olan Kuvay-i Milliye ruhu, azmini ve gücünü elbette maneviyattan almıştır. Bazı çevrelerin planlarına uygun olduğu için arkasına sığındıkları dinsiz bir Atatürk yoktur."
"Yedi yaşında Kur'an-ı Kerim'i hatmeden, 8 yaşında hafız olan; Eskişehir'deki Mihalıççık Camisini cebinden verdiği 5 bin lira ile tekrar yaptıran bir Atatürk bizim liderimizdir."
"İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenliği ve bağımsızlığıyla var oldukça Atatürk de aramızda yaşayacaktır. Her vatan evladına yüklenen görev bizzat Atatürk'ün diliyle 'Türk İstiklal ve Cumhuriyetini muhafaza ve müdafaa etmektir.'"
Bugün Mustafa Kemal Atatürk vefatının yıldönümünde Prof. Dr. Haydar Baş'la, "Hoş geldin Atatürk" kitabıyla yeniden doğdu ve "dindar Atatürk" olarak ilelebet yüreklerde yaşayacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025