Osmanlı döneminde madencilik üzerine bir çalışma olmadığı, tek girişimin 1850-1915 döneminde işletilen Ergani'deki bakır madeni olduğunu kayıtlarda görüyoruz.
Madenlerin işlenerek ekonomiye kazandırılması hususunda Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük bir hassasiyet ve attığı adımlar maalesef milletimizin bilgisine sunulmadı.
Öyle ki henüz Cumhuriyet'in ilan edilmediği 1922'de yaptığı bir konuşmasında şöyle diyordu:
"Ekonomik siyasetimizin mühim gayelerinden biri de, umumî menfaatleri doğrudan doğruya ilgilendirecek ekonomik kuruluşları ve teşebbüsleri, malî ve teknik kudretimizin müsaadesi nispetinde devletleştirmedir. Bu cümleden olarak; topraklarımızın altında işlenilmeden duran maden hazinelerini az zamanda işlenerek, milletimizin menfaatine açık bulundurmak bu usul sayesinde mümkündür." (Mustafa A. Aysan, "Atatürk Devletçiliği ve Sonraki Uygulamalar", Atatürk ve Cumhuriyet Dönemi Türkiye'si, Ankara 1981, s. 165)
Bu sözler kurulacak devletin nasıl bir madencilik politikası izleyeceğinin de işaretiydi ki, Cumhuriyet'in ilanından sonra devlet, maden işletmeciliğinde etkin bir şekilde yer almaya başladı.
Yani Atatürk satmadı. Satılanları geri aldı. Çıkarılmayanları devlet eliyle çıkarmaya başladı.
Bugün BTP Lideri Hüseyin Baş ne diyor? "Satılanları geri alacağız. Devlet-millet ortaklığıyla işleteceğiz."
Atatürk'e dönersek! O büyük insan 1 Kasım 1937'de TBMM'de yaptığı konuşmasında plan ve teknolojiyi kullanarak yapılacak madencilik faaliyetlerinin ekonomiyi ne denli etkileyeceğini şu şekilde vurguluyor:
"Türkiye'de devlet madenciliği, milli kalkınma hareketiyle yakından alâkalı mühim mevzulardan biridir. Umumî endüstrileşme telâkkimizden başka maden arama ve işletme işine her şeyden önce harici tediye (verme-ödeme) vasıtalarımızı, döviz gelirimizi arttırabilmek için devama ve hususi bir ehemmiyet vermeye mecburuz.
"Türkiye'de devlet madenciliği, milli kalkınma hareketiyle yakından alâkalı mühim mevzulardan biridir. Umumî endüstrileşme telâkkimizden başka maden arama ve işletme işine her şeyden önce harici tediye (verme-ödeme) vasıtalarımızı, döviz gelirimizi arttırabilmek için devama ve hususi bir ehemmiyet vermeye mecburuz.
Maden Tetkik ve Arama Dairesinin çalışmalarını azami inkişaf vermesini, bulunacak madenlerin rantabilite hesapları yapıldıktan sonra plânlı şekilde hemen işletmeye konulmasını temin etmemiz lâzımdır. Elde bulunan madenlerin en mühimleri için üç yıllık bir plân yapılmalıdır.
Ereğli şirketini satın aldığımız ve Ereğli kömür havzasında rasyonel bir üretim plânının günün meselesi olduğunu biliyorsunuz. Bunun ikmali çabuklaştırılarak kömür üretimimiz kısa bir zamanda en az bir misli arttırılmalıdır.
Diğer taraftan Maden Tetkik ve Arama Dairesinin Divriği sahasında bulduğu ve cevher nispeti itibarı ile ehemmiyetli olan demir madeninin süratle işletilmesine geçilmeli ve Karabük Demir-Çelik Sanayiimiz ihtiyaç plânı dışındaki kısmının ihracatına başlanılmalıdır." (Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Ceridesi (TBMM-ZC), Devre: V, C: 20, Ankara 1937, s. 5)
1924'te Ergani Bakır Madeni Şirketi faaliyete geçti
Cumhuriyet'in ilk yıllarına geri dönersek! Ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarını değerlendirmek üzere sanayi tesisleri kurmak, işletmek, maden imtiyazı almak ve sanayi ve maden işletmelerine kredi sağlamak için 19 Nisan 1925'te kabul edilen 633 Sayılı "Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası Kânunu" ile Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.
Tüm bunların dışında yabancıların elinde bulunan demiryolu, maden ve elektrik şirketleri millileştirildi.
Bunlardan; Güney Anadolu Manganez Madencilik Şirketi, Kireçlik Krom Madencilik Şirketi ve Fethiye Simli Kurşun Madencilik Şirketi 1928'de, Anadolu, Mersin, Tarsus ve Adana demiryolları 1928'dedevletleştirildi.
Mudanya ve Bursa Demiryolu T.A.Ş. 1931'de, İzmir, Afyon, Manisa ve Bandırma demiryolu hattı 1934'te, Aydın demiryolu hattı 1935'te, Ereğli Limanı 1937'de, İstanbul Türk Anonim Elektrik Şirketi ve Şark Demiryolları T.A.Ş. 1938'de devletleştirildi.
1935'te Etibank kuruldu. 1935-1939 döneminde, millileştirilen bakımsız durumdaki maden ocakları ile ulaşım ve elektrik tesisleri yenilendi. Buna bağlı olarak kısa sürede büyük bir üretim artışı gerçekleşti.
Etibank bünyesinde; 1938'de Ereğli Kömürleri İşletmesi Müessesesi, 1939'da Şark Kromları İşletmesi Müessesesi, Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi ve Divriği Demir Madenleri İşletmesi Müessesesi, 1940'da Türkiye Kömür ve Satış Tevzi Müessesesi, 1943'te Keçiborlı Kükürtleri İşletmesi Müessesesi, 1944'te Türkiye Bakır İşletmesi Müessesesi faaliyete geçmiştir.
Etibank; kömür, bakır, krom ve kükürt işletmelerinin 1937 yılındaki satışlarından 3 milyon 619 bin Türk Lirası gelir elde etmiş, bu miktarın 1 milyon 728 bin Türk Lirası ihraç edilen madenlerden oluşmuştur. (geniş bilgi için https://docplayer.biz.tr/179983384-Ataturk-donemi-nde-maden-ve-enerji-alaninda-kurulan-ve-sonraki-donem-turkiye-sanayisine-katki-saglayan-bir-iktisadi-devlet-tesekkulu-etibank.html)
O günün şart, imkân ve teknolojisi ile bu ve daha nice adım ve atılımlar atılmış, projeler hayata geçirilmiş ve bugün 21. yüzyılın 22. yılında ülkemizde gıda krizi, enerji krizi ve üretim konuşuluyorsa, hükümet para için kapı kapı dolaşıyorsa ülkemizi yöneten anlayışların basiretsizliğinin ötesinde belli odakların, milletimizin planlı fakirleştirilmesi ve kaynaklarımızı planlı sömürü ve işgaline ya sessiz kalmaları veya ortak olmalarından dolayıdır.
BTP Lideri Hüseyin Baş ile bu küresel oyunları bozmaya var mısınız?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Orucu bozanları biliyoruz… Ya imanı bozanlar? / 14.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025
- Esad, halkını katlediyor (!) Şara devletini koruyor (!) / 11.03.2025
- ABD neden Ortadoğu’da? / 10.03.2025
- Faiz maddi-manevi hastalıktır / 09.03.2025
- Ramazanda faiz indirim kararı / 08.03.2025
- Erdoğan ve Bahçeli birlikte başardılar / 07.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -2- / 06.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -1- / 05.03.2025
- Başkomutan! / 03.03.2025
- Dün Suriyeliler tehditti bugün Suriye tehdit / 13.03.2025
- Esad, halkını katlediyor (!) Şara devletini koruyor (!) / 11.03.2025
- ABD neden Ortadoğu’da? / 10.03.2025
- Faiz maddi-manevi hastalıktır / 09.03.2025
- Ramazanda faiz indirim kararı / 08.03.2025
- Erdoğan ve Bahçeli birlikte başardılar / 07.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -2- / 06.03.2025
- Dünyanın kalbi teorisi -1- / 05.03.2025
- Başkomutan! / 03.03.2025