Hükümetin 13 Eylül'de açıklanacak diye aylardır gündemde tuttuğu 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin iş yeri üretimi hedefleyen 'İlk Evim, İlk İş Yerim' projesinin ayrıntıları malumunuz bu hafta belli oldu.
Ancak projeyle ilgili olarak 'taksit taksit' ortaya çıkan her ayrıntı projenin 'sosyal' değil, 'asosyal' bir proje olduğunu tekrar tekrar teyit etti.
Hükümetin şimdi 850 bin TL şeklinde açıkladığı 3+1 'sosyal' konut için 240 ay vadenin sonunda ödenmiş olacak toplam tutarın 53 milyon lirayı bulabileceği ifade ediliyor.
Hükümetin sosyal konut projesiyle ilgili açıklamalarda bulunan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, "Konutlarda sabit taksit yok. Son 6 aydaki artışa göre hesaplarsak; sözleşme imza tarihindeki fiyatın yaklaşık 62 kat fazlası geri ödenecek. Yani 850 bin liralık konut için 240 ayda toplam 52.7 milyon lira ödenecek" ifadelerini kullanıyor.
Bu 'asosyal' proje bana satranç oyunu hakkında anlatılan şu ilginç hikâyeyi anımsattı:
"Bir zamanlar Çin'de satranç oynamayı seven bir kral varmış. Kral bir gün bilge bir satranç oyuncusuna meydan okumuş. Çaresiz bilge kralın meydan okumasını kabul etmiş.
Kral, bilgeye "Kazanırsan dile benden ne dilersen?" demiş. Bilge mütevazı bir şekilde kraldan, 64 kareli satranç tahtasının ilk karesine 1 buğday tanesi konulacak, sonra sırayla her kareye bir öncekinin 2 katı kadar buğday konulacak ve son karedeki buğday miktarının kendisine verilmesini istemiş.
Kral çok anlam veremese de bilgenin isteğine tamam demiş.
Oyunu kaybeden kral, bir torba buğday getirilmesini emretmiş.
Sonra görevliler buğday tanelerini, satranç tahtasına dizerek yerleştirmeye başlamış.
Bir süre sonra ülkenin tahıl depoları boşalmış ama hâlâ gereken sayıya ulaşılamayınca kral, verdiği sözünü yerine getiremeyeceğini fark etmiş.
Çünkü kralın bilgeye vermesi gereken buğday miktarı milyarlarca ton oluyormuş.
Hikâyenin sonu nasıl bitti bilmiyorum. Bilge tahtını istese kral sözünü tutar mıydı bilmiyorum. Ancak, AKP hükümetinin 'asosyal' konut projesinde hikâyenin sonu pek de mutlu bitmeyecek gibi görünüyor.
Ucuz kahramanlık
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, dikkat çekmese hepimizin gözünden kaçacaktı.
Baş, Erdoğan'ın ŞİÖ Zirvesi'nde liderlerle çekilmiş bir fotoğrafı ile eski Başbakan Bülent Ecevit'in dönemin ABD Başkanı Clinton ile çekilmiş fotoğrafını yan yana koyarak, "Soldaki, adalar işgal edilirken somut hiçbir adım atmadı. Sağdaki Kıbrıs'ı işgalden kurtardı. Fotoğraflar bazen yanıltabilir" şeklinde bir paylaşımda bulundu.
Hüseyin Baş, haklı, fotoğraflar bazen yanıltıcı olabiliyor. Ancak böyle fotoğraflar üzerinden ucuz kahramanlık söylemlerinde bulunmak sadece bizim gibi üçüncü dünya ülkelerinde rastlanabilen bir şey.
Bizimle aynı kulvarda yürüyen ülkeler Pakistan'ı örnek verebiliriz.
ŞİÖ Zirvesi'ne Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de katıldı.
Burada Rus lider Putin'le bir araya gelen Şerif, görüşmede bir türlü kulaklığı takmayı başaramayınca, çevredekilerin yardımı ile kulaklığı takabildi. Şahbaz Şerif yaşadıkları karşısında Putin kahkahayı bastı.
Ancak başbakanlarının komik duruma düştükleri bu manzarayı görmezden gelen Pakistan medyası, Şahbaz Şerif'in liderlerle bir aradayken çekilmiş bir fotoğrafını, "4 uzun yıldan sonra, Pakistan nihayet küresel saygıyı yöneten bir lidere kavuştu" sözleriyle gündeme taşıdı.
Yani hayaller 'küresel liderlik' olarak lanse edilse de gerçekler ise Putin'e kahkaha attırmak şekilde tezahür ediyor.
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024