Dünkü yazımda, 'Yeni yönetim sistemini siz nasıl buluyorsunuz?' diye sormuştum. Bugün 24 Haziran yani rejimin değiştirilmesinin öncesine giderek, rejimi değiştirmek isteyenlerin neler dediğini kısaca hatırlayalım!
Sloganlar neydi? "Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye" artı "Yaparsa Yine Ak Parti Yapar."
Elde ne var? Pasif Meclis, pasif bakanlar, güçlendirilmiş Erdoğan. Güçlü Türkiye mi? Vatandaşa IBAN veriyor!
Türkiye'nin dış borç stoku: 431 milyar dolar
Özel sektörün toplam dış borcu: 204.5 milyar dolar
Vatandaşın bankalara borcu: 720 milyar TL
İşsizlik konusunda tarihe not düştük. Dünyada ilk kez bir ülkede hem istihdam, hem de işsizlik düştü.
Milli tarım, başlığı açmıştılar. Hibe ve kredi destekleri artacaktı. Artan çiftçinin borcu ve elde kalan malı oldu.
Tarım eski bakanı Faruk Çelik yaptıkları planlamaların, attıkları adımların, projelerin 2017'den sonra durdurulduğunu açıkladı. Genele baktığımızda ise 105 milyar dolarlık tarım ithalatı yapan bir irade var karşımızda.
Özele inersek! Rize'ye çay, Niğde'ye patates, Erzurum'a saman ithal eden bir iktidar anlayışı var karşımızda.
Enerji ve madencilik bir başka başlıktı. O başlık aktif. Halen yabancı ve yandaş firmalar ülkemizin bütün enerji ve maden sahalarını tıkır tıkır işletiyor. Enerjide dışa bağımlılığımız ise aynen devam ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllarca dikkat çektiği, dünya rezervinin %80'inin ülkemizde olduğu, geleceğin yakıtı, enerji kaynağı olarak nitelendirilen 'bor madenlerine' hükümet de 24 Haziran öncesi başlık açtı.
Ama geçen süreye bakıyoruz ki, bor'dan sadece deterjan üretmişiz. Yine bire satıp, sonra 10 katına geri alıyoruz.
En önemli başlıklardan birisi de, 'dış politika vizyonuydu'.
Fazla detaya gerek yok! Sıkıştığımızda kapısını çalabileceğimiz bir tane komşumuz kaldı mı? Tarihte hiç bu kadar düşmanımız oldu mu? Küresel kan emicilerden, ülkemize diş bilemeyen var mı?
FETÖ tüm yönleriyle ortaya çıkarılacaktı. Bırak ortaya çıkarılmayı (!) araştırma komisyonunun hazırladığı dosya bile Meclis'te kayboldu.
O günlerde şöyle bir başlık daha vardı; "Filistin'e yönelik yardımlar her alanda sürdürülecek. Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik her türlü gayri hukuki ve BM kararları hilafına girişime tavizsiz olarak karşı durulacak."
Kudüs'ü başkent ilan ettiler. Kimsenin de umurunda olmadı!
Eski rejimde de, yani rejimde de Avrupa Birliği hedefinden asla vazgeçmeyeceğiz, bizim için stratejik hedeftir, denildi.
Yunan, adalarımızı işgal etti. Macron haftada bir tehdit ediyor. Merkel her gün ayar veriyor. ABD zaten zabıta rolünde.
"İşsizlik sigortası yeniden düzenlenecek" denildi. İşsizlik fonundaki paraların nasıl kullandığını haberlerde izliyorsunuz. Kıdem tazminatına da el atıyorlardı ki, tepkilerden ötürü havanın yumuşaması için beklemeye başladılar.
Eğitimde kalite seferberliği başlatılacaktı. Son sınavlardan sonra kaliteyi gördünüz. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılacaktı. Öğretmenler keşke sanayiye gitseydik, diyorlar.
Türkiye parlak zihinlerin cazibe merkezi haline getirilecekti. Şimdilerde en çok konuşulan ülkemizden kaçan zihinler.
Sağlam bir döviz politikası inşa edilecekti. Dolar kaç TL?
"Bu kardeşinize oy verin görün faizle nasıl mücadele edileceğini" demişti. Bankalara borcu olmayan var mı? Nisan'da 900 binden, Mayıs'ta 500 binden fazla kişi ilk kez kredi kullandı.
Yeni dönemde de mali disiplinden taviz verilmeyecekti. Geçen her yılda rekor açık veren bütçelere şahit olduk.
Enflasyon yeniden tek haneye indirilecekti. TÜİK başkanını görevden aldılar, enflasyon tek haneye indi.
Çocuklara karşı işlenen cinsel suçların yaptırımları ağırlaştırılacaktı. Ağırlaştırıldı mı?
Kadına şiddetin önüne geçilecekti. Geçildi mi?
Türkiye'nin güney ve doğu sınırlarına yakın noktalarda ticareti yasal ürünler için serbest ticari bölgeler oluşturulacaktı. Oluşturuldu mu?
Belediyelerin icra gücü artırılacak denilmişti ama yerel seçimlerin akıbetini bilmiyorlardı ki, şimdi belediyelerin varlığını sorguluyorlar.
Hülasa 24 Haziran beyannamesinde 146 kalkınma projesi vardı. Arşın elde, Halep orada, Türkiye burada. Kimse ölçmeye kalkmasın diye Ayasofya'yı açtılar!
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025