Bu ara nasip oldu bir haftalık bir Anadolu gezisi yaptım. Yaklaşık 7 ilde temaslarım oldu. Halkı dinledim, halkın yorumlarını aldım. Kısacası iyi bir gözlem imkanı buldum. Ankara'dan, Konya'dan, Kayseri'den, Sivas'tan, Amasya'dan, Aksaray'dan insanlarla konuştum. Hepsinin bakışı, hepsinin yorumu aynı.
İnsanımız, ülkenin iyi yönetilmediği tespitinde birleşiyor. Türkiye, belki de tarihinin en kötü yönetimi ile yönetiliyor. Ülkede artık yabancı iradeler hakim durumda. Bu anlayış hem yasalarımıza ve hem de teamüllerimize aykırıdır.
Çıkarılan şeker yasası, tütün yasası, taban fiyat uygulaması, hayvancılığın engellenmesi... hep ülke insanı aleyhine işler. Kıbrıs'ta, Güneydoğu'da, kıta sahanlığında izlenen dış politikalar da işin tuzu biberi.
Bir ara durup soruyoruz; "Peki bu sıkıntılar doğru. Hemen herkes aynı kanaatte. Fakat bir ışık, bir çözüm görmüyor musunuz?" Hemen söz Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e getiriliyor. Yapılan Trabzon ve İstanbul mitinglerinde altı çizilen konular değerlendiriliyor.
Halkın ortak tespiti şu; Prof. Dr. Haydar Baş Bey, çok farklı, çok gerçekçi, akıl ve gönül birleşimi çözümler sunuyor. Ekonomiyi 24 saatte çözeceğini söylüyor. Biz bu mitingleri televizyonlarımız başında gözlerimiz yaşararak izledik. Bu vatan bizimdir, bizim kalacak sloganı ve Türk bayrağı bize sunulan en güzel hatıra oldu. Mitingde milli benliğimizi hatırladık. Moral bulduk, başımız dikleşti ve dua ettik. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Allah'ın bu topluma bir lütfudur. Gerçekleri, inançla, kararla, ısrarla ortaya koymaktadır. Olaylara milli çözümler üretmektedir.
10 Haziran Pazar günü üçüncü miting Ankara'da, Tandoğan Meydanında yapılacakmış. Artık bu mitinge bizzat katılmak istiyoruz.
Batılılar, Ermenileri bahane edip, aziz milletimiz aleyhine karar üstüne karar alıyorlar. Milletimizin elini kolunu bağlayarak bağımsızlığına kastetmek istiyorlar.
Bu vatan bizimdir, Kıbrıs da bizimdir. Bu Kuvayı Milliye çıkışı ile, vatana, millete, bayrağa, orduya sahip çıkan bu anlayış, ancak milletin kendisi olabilir".
Bu gözlemler sonucunda bir daha görüldü ki, bu millet arif bir millettir. İlmi az olsa bile ariftir. Gerçekleri görmekte ve tanımakta asla hata yapmaz. Milletimiz, vatan sevgisinde, bayrak sevgisinde bir bütün olmuştur. Egemenliği devretmek gibi sorumsuz davranışları asla tasvip etmemiştir, etmeyecektir de.
Bu aziz milleti bu vesile ile bir daha kucaklıyor, hürmetle selamlıyoruz.
Yaşasın millet!
Yaşasın bayrak!
Yaşasın vatan!
İnsanımız, ülkenin iyi yönetilmediği tespitinde birleşiyor. Türkiye, belki de tarihinin en kötü yönetimi ile yönetiliyor. Ülkede artık yabancı iradeler hakim durumda. Bu anlayış hem yasalarımıza ve hem de teamüllerimize aykırıdır.
Çıkarılan şeker yasası, tütün yasası, taban fiyat uygulaması, hayvancılığın engellenmesi... hep ülke insanı aleyhine işler. Kıbrıs'ta, Güneydoğu'da, kıta sahanlığında izlenen dış politikalar da işin tuzu biberi.
Bir ara durup soruyoruz; "Peki bu sıkıntılar doğru. Hemen herkes aynı kanaatte. Fakat bir ışık, bir çözüm görmüyor musunuz?" Hemen söz Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e getiriliyor. Yapılan Trabzon ve İstanbul mitinglerinde altı çizilen konular değerlendiriliyor.
Halkın ortak tespiti şu; Prof. Dr. Haydar Baş Bey, çok farklı, çok gerçekçi, akıl ve gönül birleşimi çözümler sunuyor. Ekonomiyi 24 saatte çözeceğini söylüyor. Biz bu mitingleri televizyonlarımız başında gözlerimiz yaşararak izledik. Bu vatan bizimdir, bizim kalacak sloganı ve Türk bayrağı bize sunulan en güzel hatıra oldu. Mitingde milli benliğimizi hatırladık. Moral bulduk, başımız dikleşti ve dua ettik. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Allah'ın bu topluma bir lütfudur. Gerçekleri, inançla, kararla, ısrarla ortaya koymaktadır. Olaylara milli çözümler üretmektedir.
10 Haziran Pazar günü üçüncü miting Ankara'da, Tandoğan Meydanında yapılacakmış. Artık bu mitinge bizzat katılmak istiyoruz.
Batılılar, Ermenileri bahane edip, aziz milletimiz aleyhine karar üstüne karar alıyorlar. Milletimizin elini kolunu bağlayarak bağımsızlığına kastetmek istiyorlar.
Bu vatan bizimdir, Kıbrıs da bizimdir. Bu Kuvayı Milliye çıkışı ile, vatana, millete, bayrağa, orduya sahip çıkan bu anlayış, ancak milletin kendisi olabilir".
Bu gözlemler sonucunda bir daha görüldü ki, bu millet arif bir millettir. İlmi az olsa bile ariftir. Gerçekleri görmekte ve tanımakta asla hata yapmaz. Milletimiz, vatan sevgisinde, bayrak sevgisinde bir bütün olmuştur. Egemenliği devretmek gibi sorumsuz davranışları asla tasvip etmemiştir, etmeyecektir de.
Bu aziz milleti bu vesile ile bir daha kucaklıyor, hürmetle selamlıyoruz.
Yaşasın millet!
Yaşasın bayrak!
Yaşasın vatan!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Baki Bektaş / diğer yazıları
- Gerçek hayat ahiret hayatıdır / 09.09.2003
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002
- Tek çare birlik / 11.09.2002
- Misyonerlik faaliyetlerinin boyutları / 30.05.2002
- Halkımız çok iyi bir gözlemci / 25.05.2002
- Derviş'e göre deniz bitti / 24.05.2002
- Aziz ol, Elazığ / 17.05.2002
- Kayseri, sen ne imişsin! / 15.05.2002
- Tek çare birlik / 15.04.2002
- Görebilmek / 08.04.2002
- En büyük terör işgaldir / 06.04.2002