Yoğun savaş gündeminde arada kaynayıp giden önemli bir zam haberi vardı. Doğalgaza yapılan yüzde 6.8'lik zam.Aslında zam konusu AKP iktidarı döneminde alışık olduğumuz bir kavram ancak, bu son zammın Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren birkaç önemli boyutu bulunuyor. Birincisi bu zamla birlikte AKP iktidarının son bir buçuk yıllık dönemde doğalgaza yaptığı zam oranı yüzde 45 seviyesine ulaştı. İkincisi bu zam sadece evlerinde doğalgaz kullanan tüketicileri ilgilendirmiyor, bağlantılı olarak Türkiye'nin enerji politikasını, sanayisini ve geleceğini yakından ilgilendiriyor. Çünkü Türkiye elektriğinin önemli bir bölümünü doğalgaz dönüşüm santrallerinden temin ediyor. Dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçısı konumundaki Rusya'da bile elektrik üretiminde doğalgaz bu denli kullanılmazken, hangi akla hizmet ettiği henüz tespit edilemeyen bu iktidar döneminde elektrik üretiminde doğalgaza bağlılığımız fazlasıyla artmış durumda. Ayrıca enerji konusunda bir ülkenin sadece bir ülkeye yüzde 70'lere varan oranda bağımlı olması da dünyada ender rastlanan bir durumdur. Türkiye, Rusya'ya Mavi Akım ve Batı Trakya hatlarından gelen doğalgazlarla bağlı durumda. Türkiye ciddi bir enerji darboğazında bulunuyor. Geçtiğimiz ay Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde nüfusun 3'te birinin barındıran illerde yaşanan 6 saatlik elektrik kesintisi de bu darboğazın sinyallerinden birisiydi. Önümüzdeki dönemlerde bu tür sıkıntı ve kesintiler yaşanacak. Bu konuda, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi'nin yaptığı ciddi uyarılar bulunuyor. 2006-2015 elektrik arz-talep projeksiyonunu tamamlayan TEİAŞ, mevcut ve planlanan yatırımlar tamamlansa dahi 2009 yılından itibaren arz, talebi karşılayamayacağı uyarısında bulunuyor. AKP iktidarının Türkiye'yi sürüklediği "ampul karanlığının" sebeb-i hikmetini sorguladığımızda karşımıza çıkan en özet ifade şu oluyor: Şu anda Türkiye'nin bir enerji politikası yok.Evet, Türkiye gibi her türlü stratejik kavşakta bulunan bir ülke, günümüzün ve geleceğin en önemli silahı olan enerji alanında hala bir politika belirlemiş değil.Bu konuda 2005 yılına ait bazı rakamlar vererek, bu politikasızlığın bizi nerelere sürüklediğini görmeye çalışalım?2005 yılında, Türkiye elektrik üretiminin % 43,5'i ithal doğalgazdan, % 25,6'sı hidrolik kaynaklardan, % 19,3'ü yerli kömürlerden, %6,2'si ithal kömürlerden ve %5,4'ü ise diğer kaynaklardan üretildi. Bu oranlar, Türkiye'nin doğalgaz zengini Rusya'dan bile fazla doğalgazla elektrik ürettiğini açıkça gösteriyor. Bu politikasızlığın bizi sürüklediği bir diğer sancı da madenlerimizi doğru kullanamama pozisyonu. 2005 yılında tüm madenlerden elde ettiğimiz ihracat gelirinin, bugün sadece kömür ithalatını karşılayabilmesi de Türkiye'nin tepesinde duran utanç tablolarından birisi. Oysa Türkiye'nin doğru bir enerji politikası ile önünde çok ciddi fırsat ve avantajlar bulunuyor. Hidrolik santraller bunlardan bir tanesi. Türkiye, arazi yapısı ve eğimi itibariyle suyun en kıymetli olduğu, enerjiye dönüşebildiği nadir ülkelerden. Fakat Türkiye bu pozisyonunu hala tam anlamıyla kullanamıyor. Ayrıca ülkemizde elektrik üretiminde kullanılabilecek 8,5 milyar ton linyit rezervi bulunuyor. Bunlar sadece bazıları, Türkiye'nin önünde duran fırsatlar tabii ki bunlarla sınırlı değil.İktidar koltuğunu işgal ettiği 4 yıldan bu yana hala bir enerji politikası geliştiremeyen AKP hükümetinin, logosundaki ampule inat Türkiye'yi nasıl bir karanlığa mahkum ettiğini görmek için, evlerimizdeki ampullerin sönmesini mi bekleyeceğiz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012