Altın gibi "fındık" heba ediliyor

Karadenizliyi hiç bu kadar dertli görmemiştim. Hiç bu kadar mahzun çırpınmamıştı Karadeniz. Geçen hafta bir uçtan bir uca arşınladım bölgeyi?Ne bereketli Bafra ve Çarşamba ovalarının çiftçisinin yüzü gülüyor, ne de Samsun'un artık tek-tük kalan sanayicisinin ve esnafının yüzü gülüyor? Ne Ordu ve Giresun'un fındık üreticisi memnun, ne de yeşil Rize'nin çay müstahsili? Trabzon ve Artvin ahalisi de onlardan farklı değil.Gönüller buruk, başlar öne eğik, dertli ve dumanlı. Tek cümleyle Karadenizli perişan, Karadeniz felç... Tüm Türkiye gibi.Kimi belediyelerden veya asfalt yamalama-duble yol ihalelerinden nemalanan yandaşlar ve faize çöreklenmiş birkaç tuzu kurudan gayrı, nefes alabilen kimse yok ortalıkta? Yaprak kımıldamıyor.Yıllardan beri Karadeniz'i avucumun içi gibi bilir, Karadeniz kazan ben kepçe dolaşırım; tarım kesimini, köylüyü, çiftçiyi dolayısıyla üç-beş kuruşluk mal satışını bu kesimlere yapan esnafı ilk defa bu kadar perişan gördüm.Bu AKP, önceki dönemin anamızı ağlatan IMF'ci koalisyonuna bile rahmet okutmaya başladı, diyor Karadenizli? el-Hak doğrudur.Fındık, çay, tütün, mısır, buğday, sebze ve sair ekip-biçme işi bitmiştir Karadeniz'de ve tüm Türkiye'de.Tarım en "stratejik saha"lardan biridir? Ama BTP'den başka bu gerçeği böyle algılayan ve ona göre çözüm üreten herhangi bir parti yok.Fındıkta dünya lideriyiz. Fındık, aynen Bor gibidir; yerin altında Bor madenimiz ne ise, yerin üstünde fındığımız odur. Stratejik ürünümüzdür? Yine BTP'den gayrı bunu böyle gören yok.AKP'yi veya önceki koalisyonun IMF'cilerini geçtik; meğer fındık konusunda CHP'de de bir şey yok? Daha doğrusu tarıma ilişkin bir çözümleri veya modelleri yok.Deniz Baykal, Ordu'daki mitinginde ancak üç-beş dakika fındıktan bahsediyor. Ediyor, ama konuştukları fındık kabuğunu dahi doldurmuyor. Vatandaş, Baykal ne anlatıyor ya hu, diyor hayretle. Baykal, din üzerinden siyaset yapıyor. Güneydoğu konusunda Diyarbakırspor üzerinden top koşturan Baykal, Ordu'da sadece fındığa değinip "klasik irtica ve din" söylemleriyle verip veriştiriyor. AKP'yi cilalıyor. Neden? Çözümü yok da ondan? AKP, fındık üreticisini Fiskobirlik ile Tarım Kredi Kooperatifleri arasında sallayıp duruyor.Fiskobirlik kasası tamtakır? Kimse kredi vermiyor.Ürününü zor-bela satabilen fındık üreticisinin 171 trilyon alacağı var. Hiç satamayanların hali perişan.7 milyondan fındık havası atan AKP, üreticiyi 3-3.5 YTL'ye mahkum etti. Vatandaş bu fiyata ürününü satsa, yevmiyeciye olan borçlarını karşılayamıyor. Fırsattan, para darlığından ve ölü fiyattan istifade ile birkaç "AKP'ye dua eden tüccar" malı götürmeye bakıyor.Fiskobirlik kredi bulma derdinde.AKP'nin şu mantığına bakın Allah aşkına; vatandaş üretim yapacak, altın gibi fındık ortada duracak, vatandaşın ürününün bedeli "ecnebi kredisi"yle ödenecek? Kredi olmayınca, üreticiye "öl ölebilirsen" denecek.Bunun vebalini kimse ödeyemez.Devlet ne iş yapar? Hükümet ne iş yapar?Üreticinin mamulüne karşılık TL temin etmek ve üreticinin malına karşılık bedelini ödemek devletin vazifesi değil mi?AKP, çiftçiye neden "ecnebi adres"leri gösteriyor? AKP, Fiskobirlik'e hangi mantıkla "ecnebilerden kredi bul da fındık parasını öde" demeye getiriyor?Fındığını satamayan çiftçi, Tarım Kredi'nin 3 milyarlık yardımına muhtaç hale getiriliyor, tapuları isteniyor, Fiskobirlik ve ayrıca iki tane kişi kefil oluyor. Ne için? 3 milyar kredi için? Altın gibi fındığın sahibi, onlarca prosedürle örülü "kredi"ye muhtaç hale düşürülüyor? Bu eziyet çiftçimize reva mıdır? Yazık değil mi; bu çiftçinin suçu "üretmek"ten başka ne? Özellikle AKP'ye oy veren "çiftçiler" bunu biraz "derin"den düşünsünler?  Hiç kimse topu sağa-sola atamaz; fındık bedelini ödeme vazifesi "AKP hükümeti"nindir, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"nindir. Bağımsızlık karakterinden doğan en tabii "senyoraj hakkı"nı kullanarak "emek ve üretim karşılığı"nda TL basması, devletin vazifesidir? Fiskobirlik'in değil.Ortada altın gibi fındık var, fındık; karşılığı olmayan bir para basmayacaksınız? Ortada bal gibi fındık var.Altın gibi fındığımız, ne idüğü belirsiz ve hiçbir karşılığı olmayan faizli ecnebi dolarına "karşılık yapılacak"; bu tam bir küresel soygundur, tam bir peşkeştir. AKP, bunun faturasını ödeyemeyecektir.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Nobel'e aday gösterilen ve dünyaca kabul edilen Milli Ekonomi Modeli, çiftçimizin "ürün bedeli"ni kökünden hallediyor; devlet, emek ve üretimin karşılığında milli parasını basmakla ve üreticisine kâr ettirecek nispette ürün bedelini vermekle yükümlüdür diyor? Bitti. Bu kadar.Hatta BTP Genel Başkanı, ben çiftçimin ürününün yarı bedelini, henüz tohumu toprağa atmadan faizsiz olarak ödeyeceğim, gerisini de ürün teslimatı yapıldığında, diyor. Devletin vazifesi budur, devletin "baba devlet" olmasının bir gereği budur, diyor.Köylü de, çiftçi de, AKP de, CHP de, hatta önceki koalisyonun IMF'cileri de BTP'nin Milli Ekonomi Modeli ile kurtulacak, Türkiye de? Dolayısıyla hangi partiden olursak olalım "Bu sefer BTP?" demek bir vatan borcu halini almıştır.Fındık gündemi vesilesiyle, buradan, BTP Ordu İl Başkanı Ö. Özer Yücel beyle beraber bizi, ORT'nin canlı yayınlarına konuk eden ve adeta bağrına basan Metin Özyurt ağabeyimize ve aynı anda yerel ve uydu yayını yapan ORT'nin sahibi saygıdeğer Osman Güzelsu'ya şükranlarımı sunuyorum?