Aylardır beklediğimiz Almanya seçimleri nihayet gerçekleşti. Türkiye'nin Avrupa Birliği serüveniyle doğrudan ilişkilendirilen Almanya seçimlerinden çıkan sonuç Avrupa'nın içinde bulunduğu kriz durumunun bir fotoğrafıydı. Avrupa basını da bu fotoğrafı "kaos, kargaşa ve çıkmaz" kelimeleriyle özetleyerek Avrupa'nın hal-i pür melaline ayna tutuyordu. Resmi olmayan sonuçlara göre seçim öncesinde büyük çıkış yapması öngörülen Hıristiyan Demokratlar yüzde 35.2 oy oranıyla 225 sandalye kazandı. Schröder'in Sosyal Demokratları ise Merkel'in hemen ensesinde yüzde 34.3'lük oy oranıyla 222 sandalye kazandı. Merkel'in muhtemel ortağı Stoiber'in partisi Hür Demokratlar yüzde 9.8 oy oranı ile 61, Sosyal Demokratlar'ın koalisyon ortağı Yeşiller yüzde 8.1 ile 51 ve Schröder'le aralarındaki husumet yüzenden Sosyal Demokratlar'dan ayrılıp Sol Parti'yi kuran Oskar Lafontaine ise yüzde 8.7'lik oy oranıyla 54 sandalye kazandı. Partilerin aldıkları oy oranı Avrupa'nın parçalanmış yapısını çok güzel yansıtıyor. Şu anki manzara ve yapılan açıklamalara bakılırsa rahat bir koalisyon hükümeti çıkmayacak gibi görünüyor. Ya da en imkansız gibi görünen ve Jamaika Koalisyonu olarak adlandırılan Merkel-Schröder koalisyonu gerçekleşecek!Bu sonuçlardan sonra akla hemen şu soru geliyor: Almanya seçimlerini kim kazandı?2002 seçimlerindeki yüzde 38.5'lik oy oranını yüzde 35'lere düşüren ve birkaç hafta öncesine kadar Schröder'e attığı açık farkı kaybeden Merkel mi?2002 seçimlerindeki yüzde 38.5'lik oy oranını yüzde 34'lere indiren ama son birkaç haftada Merkel'le arasındaki farkı kapatan ve bu düşüşe rağmen kendisini yükselmiş hisseden Schröder mi?Kimsenin beklememesine rağmen Sosyal Demokratlar'ın oylarını çalarak sürpriz parti olan fakat "kimseyle koalisyon kurmam" diyerek muhalefette kalmayı yeğleyen Oskar Lafontaine mi?Avrupa Birliği'ne alacaklar mı, almayacaklar mı tekerlemesini dilinden düşürmeyip "Hıristiyan Demokratlar gelirse yandık" diye yakınıp "Merkel sendromu" yaşayan Türkiye mi?Schröder'in tahtını sarsıp, Avrupa Birliği içindeki etkisini artırmak ve bunun içinde Merkel'e yatırım yapan Amerika mı?Yoksa Avrupa'da koalisyonsuz tek lider olma özelliğini koruduğu için Amerika'nın Avrupa'daki sadık casusu Blair mi?Ana soruya vereceğimiz cevaplar böyle sorular şeklinde devam eder gider. Kesinlikle şu kazanmıştır diye bir şey söyleyemeyiz ancak Almanya'nın, Avrupa'nın ve Türkiye'nin kazanmadığı çok açık. Nedenine gelince. Öncelikle Merkel için her ne kadar "büyük bir şok yaşadı, büyük hayal kırıklığı" yorumları yapılsa da, Merkel misyonunu tamamlamıştır. Kendi adına bir galibiyet kazanamasa bile kendisinden istenen Almanya'da ve haliyle Avrupa'da siyasi parçalanmışlık görevini layıkıyla yerine getirmiştir. Amerika'nın istediği tam olmasa da gerçekleşmiş oldu, Schröder'in tahtı sallandı. Avrupa'daki dengeleri Blair lehine sarsacak bu sonuçlarla Amerika lehine ortaya çıkan yeni durum Türkiye'ye karşı ABD ve İngiltere'nin samimiyetini de ortaya koyuyor. Bir taraftan Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini iddia eden ABD ve İngiltere el altından Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan Angela Merkel'e destek vermeleri ilginç değil mi? Türkiye, ABD ve İngiltere'nin kendisine karşı ortaya koydukları bu çelişkili tutumun şifrelerini çözdüğü zaman Almanya seçimlerinin gerçek galibini ve gerçek mağlubunu bulmakta zorlanmayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012