Allah'ın yardımı

Sehl b. Sad anlatıyor: "Useyd (ra) gözlerini yitirdikten sonra bana:

"Biraderim oğlu, vallahi şimdi ben ve sen Bedir'de olsaydık Allah da gözlerimi açsaydı, meleklerin yanımıza çıkıp geldikleri yolu tereddüde düşmeden sana gösterirdim! dedi."

Rabbimiz şöyle buyuruyor:

"Şimdi Allah sizden yükünüzü hafifletti ve sizde zayıflık olduğunu bildi. Artık sizden sabreden yüz kişi olursa (onlardan) iki yüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) iki bin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir" (Enfal- 66)

"O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar da (sizin için): 'Bunları, dinleri aldatmış' diyorlardı. Halbuki kim Allah'a dayanırsa, şüphesiz Allah daima galip ve hikmet sahibidir" (Enfal- 49)

"Kafirler mallarını, insanları Allah yolundan menetmek için sarfederler. Onları yine sarfedecekler. Ama bu sonra kendilerine yürek acısı olacak, sonunda mağlup olacaklardır. Ahirette ise kafirler Cehennem'de toplanacaklardır" (Enfal 38)

"Hani siz Rabbinizden yardım istiyordunuz, o da: "Ben size peşpeşe gelen bir melekle duanızı kabul etmişti" (Enfal- 9)

* * *

Süheyl b. Amr (ra) anlatıyor:

"Yeminle söylüyorum, Bedir Savaşı'nda gökle yer arasında alaca atlar üstünde nişanlı beyaz bazı adamlar görmüştüm, kimini öldürüyor, kimini (esir) alıyorlardı". (Hayatu's- Sahabe İbn Asakir, el- Vakıdi' den)

Bera (ra) ile daha başkaları anlatıyorlar: "Ensari'dan bir zat esir aldığı Abbas'ı Peygamberimizin yanına getirdi. Abbas: "Ya Rasulallah beni bu esir etmedi. Beni saçlarını başının ön tarafından şöyle şöyle biri esir aldı", dedi.

Resulullah (Abbas'ı esir alan zata dönerek):

"Allah sana çok kıymetli bir melekle yardım etmiş" buyurdu." (a.g.e)

* * *

Allah'a iman eden ve o'nun son Peygamberi'ne (sav) itaat edip yolunda yürüyen kamil mü'minler Allah'ın, meleklerin ve salih kulların yardımlarını görürler. Allah'ın yardımına layık olabilmek için Mü'minler nefis muhasebesi yapmalıdırlar. Düşman ne kadar güçlü, ne kadar donanımlı olursa olsun, mutlak galip olan Allah'tır, Allah'ın kanunudur. İslamiyetin zuhurundan günümüze Müslümanları ortadan kaldırmak, yok etmek isteyen düşmanlar şimdi Allah'ın gazabı, pençesi, Cehennemi altındadırlar... Dün olduğu gibi bugün de İslam'a ve Müslüman'a saldıranlar asla galip olamazlar. Müminlerin iman ile din uğruna, vatan uğruna ölmeleri onları şehadet makamına yükseltir. Onları Allah Resulu, Ashabı Ehl-i Beyti, salih mü'minler Cennetlerde karşılayacaktır... Her nefis hesabını Allah'a verecektir..

Bize düşen arap demeden, siyah demeden, beyaz demeden bir ve beraber olmaktır. Çok çalışmaktır. Yahudi ve Hırıstiyanların topyekun fikir ve silah savaşlarına karşı ayık olalım. Onların barış, diyalog, insan hakları antlaşmalarını yüzlerine çarparak dinimizin, istikametimizin, imanımızın izzetli sesine kulak verelim. Rabbimizin bizden istediği budur. Vakarlı, heybetli, imanlı duruş budur. Aksi halde, yahudi, hıristiyan, münafık, iş birlikçilerin oyuncağı oluruz. Allah zalimleri de zalimlerin yanında olanları da sevmez.