Cenab-ı Vacibu'l Vücud Hazretleri bir ayet-i kerimede "Ben her an bir oluştayım" buyuruyor. Yani Cenab-ı Hak, her an yaratıyor. Fizikçiler, "Bu elektronların bu gücü nereden alıp da, şu kadar bin asır geçmiş olmasına rağmen, bu hareketin hâlâ devam ediyor" olmasını izah edemiyor.
İnancı tevhid olan kardeşimiz hemen onu çıkartıyor. "Allah her an oluştadır. Onu güçlendiriyor." Einstein'ın enteresan bir tespiti var. "Bakıyorsun, maddenin özü bazen bir enerji, bazen bir yoğunluk. Karşımıza öyle çıkıyor." diyor. "Burada ben Cenab-ı Hakk'ın gücünü görüyorum" diyor. Onun için müspet ilim aslında insanları çok ciddi bir ikrara sürükler. Allah'ın varlığını bulmaya sürükler. Eğer insan bu kadar delillerden sonra gene de inkar ediyorsa, artık ona çok acımak lazımdır. Bu insan nasipsiz demektir.Şimdi geçiyorum asıl konumuza. Yani bu elektron hareketi mutlaka bir noktada duruyor. Elektronların hareketi durduğu zaman "atom" denilen o en küçük maddenin yapısında çöküş oluyor. Buna fizik ilminde "nötron çöküşü" deniliyor. Her atomun nötronlarına doğru çöküş başlıyor. Çöküş başladı mı aradaki boşluklar yok oluyor.Mesela; koskocaman şu dünyayı, bu boşlukları kaldırdığınız zaman, mübalağa değil, bir terzi yüksüğünün içine sığdırabiliyorsunuz. Şu sanata bakın. Şu kadarcık bir varlığı Allah, ne kadar muazzam gösteriyor. Amerika'sına git, Afrika'sına git, Asya'sına git, Uzakdoğu'suna git, Ortadoğu'suna git, Avrupa'sına git. Koskoca bir dünya.Yüksüğü bırak. Bir bardağa sığsın. Bir bardaklık yoğunluk bu kadar güçlü bir varlık olarak görülüyor. Bu, ayette beyan edilen "hayal" değil de nedir? Onun için Allah'ın her şeye gücü yeter. Mühim olan, insan teslim olacak. "Benim Rabbim yapar" diyecek. Bir başka husus daha var. Şu anda tespit edilen bir gerçeğe göre bütün yıldızlar ve galaksiler bir yöne doğru akıp gidiyor. Gittikleri yönde henüz ışığı dünyaya gelmemiş olan bir yıldız var. İfadelere göre o yıldız sabit-i kadem, yerinde duruyor Adeta o ipleri çekiyor. Ona varıldığı zaman ne olacak? Kainat süratle gidip çok ciddi bir trafik kazası geçirecek. Belki de çeken o güç, kudret, Kur'an'da ve Hadis-i şeriflerde beyan edilen "Sur"dur. Hülasa bugün müspet ilim de aynı şeyleri söylüyor. Ama Kur'an, bunu çok evvelden haber veriyor.
HİKMETİN SIRLARI / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
İnancı tevhid olan kardeşimiz hemen onu çıkartıyor. "Allah her an oluştadır. Onu güçlendiriyor." Einstein'ın enteresan bir tespiti var. "Bakıyorsun, maddenin özü bazen bir enerji, bazen bir yoğunluk. Karşımıza öyle çıkıyor." diyor. "Burada ben Cenab-ı Hakk'ın gücünü görüyorum" diyor. Onun için müspet ilim aslında insanları çok ciddi bir ikrara sürükler. Allah'ın varlığını bulmaya sürükler. Eğer insan bu kadar delillerden sonra gene de inkar ediyorsa, artık ona çok acımak lazımdır. Bu insan nasipsiz demektir.Şimdi geçiyorum asıl konumuza. Yani bu elektron hareketi mutlaka bir noktada duruyor. Elektronların hareketi durduğu zaman "atom" denilen o en küçük maddenin yapısında çöküş oluyor. Buna fizik ilminde "nötron çöküşü" deniliyor. Her atomun nötronlarına doğru çöküş başlıyor. Çöküş başladı mı aradaki boşluklar yok oluyor.Mesela; koskocaman şu dünyayı, bu boşlukları kaldırdığınız zaman, mübalağa değil, bir terzi yüksüğünün içine sığdırabiliyorsunuz. Şu sanata bakın. Şu kadarcık bir varlığı Allah, ne kadar muazzam gösteriyor. Amerika'sına git, Afrika'sına git, Asya'sına git, Uzakdoğu'suna git, Ortadoğu'suna git, Avrupa'sına git. Koskoca bir dünya.Yüksüğü bırak. Bir bardağa sığsın. Bir bardaklık yoğunluk bu kadar güçlü bir varlık olarak görülüyor. Bu, ayette beyan edilen "hayal" değil de nedir? Onun için Allah'ın her şeye gücü yeter. Mühim olan, insan teslim olacak. "Benim Rabbim yapar" diyecek. Bir başka husus daha var. Şu anda tespit edilen bir gerçeğe göre bütün yıldızlar ve galaksiler bir yöne doğru akıp gidiyor. Gittikleri yönde henüz ışığı dünyaya gelmemiş olan bir yıldız var. İfadelere göre o yıldız sabit-i kadem, yerinde duruyor Adeta o ipleri çekiyor. Ona varıldığı zaman ne olacak? Kainat süratle gidip çok ciddi bir trafik kazası geçirecek. Belki de çeken o güç, kudret, Kur'an'da ve Hadis-i şeriflerde beyan edilen "Sur"dur. Hülasa bugün müspet ilim de aynı şeyleri söylüyor. Ama Kur'an, bunu çok evvelden haber veriyor.
HİKMETİN SIRLARI / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.