Al birini vur ötekine

Eski tüfek Amerikancılar ile yeni yetme stratejik Amerikancılar arasındaki kapışmada olan devlete oluyor, millete oluyor demiştim dün. Ne oluyor canım, çıkışıyla burun kıvırarak "devlet-hükümet tiyatrosu" sahnesinde sergilenenleri örtmeye çalışanlar oldu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ankara'da ve medyada üstlenmiş bu aymazlara tam anlayacakları lisanla konuştu. 25-30 yıllık PKK terörü ile mücadeleden ders almayıp "açılım-saçılım" furyasıyla devlet ile milleti savuranlar, Baydemir'den son derslerini de almış oldular. PKK'lı Baydemir, devlet ve hükümete "Has..tir", "Başbakan ve kabine üyelerine soruyorum; meşenin hangi dalı nerenize ?" çıkışıyla devletin ne noktalara sürüklendiğini bizzat göstermiş oldu.Görene? Köre ne?! Bu arada Türkiye'yi bugünlere sürükleyen eski tüfek Amerikancılar ile yeni yetme stratejik Amerikancılar arasındaki ortaklıkları sordu bir okurumuz.Baştan şunu belirteyim; taraflar arasında "teferruat" denilebilecek nüans farkları dışında kayda değer fark yoktur? Al birini, vur ötekine!Eski Tüfek Amerikancılar da devlet ve millet işinde, ABD ve AB'den akıl alıyorlardı; yeni yetme stratejik Amerikancılar da?Eski tüfek Amerikancılar konjonktüre göre bazen Avrupacı, bazen Amerikancı oluyorlardı, Kıbrıs çıkartmasında olduğu gibi bazen fiili olarak rest çekebiliyorlardı; yeni yetme Amerikancılar, 7 kocalı Hürmüz gibi aynı anda hem AB'ci, hem de ABD'ci olabiliyorlar.Eski tüfek Amerikacılar, yabancılardan aldıkları kredilerle devlet ve milleti borçlandırıyorlardı ama bu faizli borçların bir kısmı ile işletmeler açıyor, barajlar yapıyorlardı, vatandaş devlet kapısından az da olsa ekmek yiyordu. Yeni yetme stratejik Amerikancılar ise hem devleti faizli borca batırıyorlar, hem de elde avuçta eskiden kalan TÜPRAŞ, POAŞ, TELEKOM, SEKA, SÜMERBANK, TEKEL, DENMİRYOLLARI, LİMANLAR? vs. karlı işletmeleri ecnebilere peşkeş çekiyor, milleti kapı dışarı edip işsiz-güçsüz, meteliksiz bırakıyorlar.Eski tüfek Amerikancılar din hususundaki cehaletleri sebebiyle millet ile karşı karşıya geliyorlar, bu cehaletleri yüzünden Müslümanlık olmasın da ne olursa olsun yaklaşımıyla cami kapısı ile kilise kapısı arasında gidip geliyorlardı. Yeni yetme Amerikancılar ise çok iyi bildikleri İslam'ı Vatikan'ın dinlerarası diyalog projesine peşkeş çekerek Müslüman milletimizi bile bile Haçlı rıhtımına demirliyorlar.Eski tüfek Amerikancılar, M. Kemal Atatürk'ün bağımsızlık, milli iktisat, halkçılık, savaşlardan borçlu çıkmış bir milleti yüzde 30'lük büyümelere taşıyan yaklaşımlarını ayağa kaldırmak ver yüreklerde bu anlayışı kökleştirmek yerine meydanlarda sadece Atatürk heykellerini dikmekle devlet ve millete gün kaybettirdiler, devlet ve milleti yerlerde süründürdüler. Yeni yetme Amerikancılar ise konjonktüre göre istismar ettikleri Atatürk'ün bağımsızlık ve milli iktisat fikriyatını "ecnebiye kapı kulluk" olarak icraata koydukları gibi; Haçlı papaz ve hahamlarının kucağına oturmayı "dinsel misyon" kabul etmekle kalmayıp, fırsat buldukları yerlerde Atatürk hakkında milletin kulağına "Beton Kemal" ve "Deccal" cümlelerini üfürmekten geri durmuyorlar.Türk milleti, gerçekten laik, demokratik, sosyal hukuk devletini koruyup ilelebed payidar kılmak istiyorsa; devleti, bu eski ve yeni ecnebi kapı kullarından kurtarmalıdır. Bunun da tek demokratik yolu kalmıştır; o da Milli Ekonomi Modeli'nin ve Sosyal Devlet projelerinin sahibi, bağımsızlık karakterli ve donanaımlı BTP kadrolarını işbaşına getirmektir. Gerisi kavgadır, dalaştır, küfürleşmedir; devlet ve milleti dağıtmaya sürüklemektir.