Akşener: ‘Esma’nın onurunu Katar’da bırakıp gelmiş’
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu
23.11.2022 22:10:00
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Dünya Kupası için bulunduğu Katar'da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile görüşerek tokalaşmasına sert tepki gösterdi.
Meral Akşener, " Sayın Erdoğan, kazananın yanında olmayı sever. Baktı ki, İstanbul'da Ekrem Başkan kazandı. Biraz vakit aldı ama, kendisi de döndü dolaştı, gitti Sisi'yi seçti. Bu seçimle birlikte; Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini, Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da, Katar'da bırakıp, gelmiş oldu. Ne diyelim, hayırlı, uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte, bundan sonra yeni işaretiniz olarak, Rabia Meydanı'yla Esma'yı değil, artık, Napolyon'u hatırlarsınız..." ifadelerini kullandı.
Biliyorsunuz, geçtiğimiz Pazar günü, Sayın Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile, Katar'da hasret giderdi. Sayın Erdoğan'ın gösterdiği, derin muhabbetten anlıyoruz ki; yeni bir dostluğun, kıvılcımı çakıldı. Mavi Vatan'daki çıkarlarımızın bile, yumuşatamadığı Sayın Erdoğan'ı, demek ki, futbol aşkı, pamuk gibi yapmış…
Yakında Beşar Esad'la birlikte maça giderlerse şaşırmayın. Şimdi, bu duygu dolu kavuşmaya, değinmeden önce, geçmişe doğru, kısa bir yolculuğa çıkmamız gerekiyor. Bunun için bir videomuz var. Gelin şimdi birlikte izleyelim. Eveeet. Görünen o ki; Sayın Erdoğan seçimini, Binali Bey'den yana değil, Sisi'den yana kullanmaya karar vermiş...
Eee tabii bilirsiniz; Sayın Erdoğan, kazananın yanında olmayı sever. Baktı ki, İstanbul'da Ekrem Başkan kazandı. Biraz vakit aldı ama, kendisi de döndü dolaştı, gitti Sisi'yi seçti. Bu seçimle birlikte; Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini, Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da, Katar'da bırakıp, gelmiş oldu. Ne diyelim, hayırlı, uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte, bundan sonra yeni işaretiniz olarak, Rabia Meydanı'yla Esma'yı değil, artık, Napolyon'u hatırlarsınız…
Eee Allah büyük… Görüyor musun Sayın Erdoğan? Söylediğin yalanlar, yine ayağına dolandı. İş bilmezliğin, yine, eline, yüzüne bulaştı. Arkasından, ağıtlar yaktığın Mursi'yi, mezarında ters döndürürken; Senin sözünün peşinden giden, arkadaşlarının da, başlarını yere düşürdün.
Peki ya değdi mi? Büyükelçi çekecek kadar ileri gitmene, gerçekten değdi mi? İş dünyamızın, milyar dolarlık ticaretinin, yatırımlarının, heba olmasına, değdi mi? Doğu Akdeniz'de, ülkemizin elini zayıflatmana, Mavi Vatanımızı, tehlikeye atmana değdi mi? Sayın Erdoğan; böyle devlet yönetilmez. Kişisel ilişkilerinin ve kaprislerinin bedelini, bu millete ödetemezsin. Zikzaklarının bedelini, Türkiye'ye ödetemezsin.
"Sana, 10 Mart 2021'de, bir çağrıda bulunmuştum. Bugün de, bu çağrıyı yinelemek istiyorum. Madem bu noktaya gelecektiniz; Türkiye'ye bunca kaybı niye yaşattınız? Hem diplomatik alanda, hem askeri alanda, hem de ticari anlamda, bunun hesabını kim verecek?
Bu defa, öyle, "kandırıldım" diye, "Sisi kardeşimle, aramıza girdiler." diye, "Yeni sayfa açıyorum." diye, işin içinden sıyrılamazsın. Önce çıkıp, bu başarısızlığın sorumluluğunu alacaksın.
Önce çıkıp, milletimizden özür dileyeceksin.
Çıkacaksın; "Kişisel kaprislerime kapıldım, hata yaptım, milletimden özür dilerim." diyeceksin.
Çıkacaksın; "İstanbul seçimlerinde, Millet İttifakı'nı, darbecilikle suçladım, özür dilerim." diyeceksin. Çıkacaksın; "Ben bu hatayı yapmasaydım; Doğu Akdeniz'de, Mısır'la Yunanistan değil, biz anlaşabilirdik, özür dilerim." diyeceksin.
Sen önce çıkıp, özrünü dileyeceksin, sonra da milletimizin sandıkta açacağı, yepyeni sayfayı, oturup izleyeceksin" dedi.
Meral Akşener, " Sayın Erdoğan, kazananın yanında olmayı sever. Baktı ki, İstanbul'da Ekrem Başkan kazandı. Biraz vakit aldı ama, kendisi de döndü dolaştı, gitti Sisi'yi seçti. Bu seçimle birlikte; Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini, Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da, Katar'da bırakıp, gelmiş oldu. Ne diyelim, hayırlı, uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte, bundan sonra yeni işaretiniz olarak, Rabia Meydanı'yla Esma'yı değil, artık, Napolyon'u hatırlarsınız..." ifadelerini kullandı.
Sayın Erdoğan'ı futbol aşkı, pamuk gibi yapmış
Biliyorsunuz, geçtiğimiz Pazar günü, Sayın Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile, Katar'da hasret giderdi. Sayın Erdoğan'ın gösterdiği, derin muhabbetten anlıyoruz ki; yeni bir dostluğun, kıvılcımı çakıldı. Mavi Vatan'daki çıkarlarımızın bile, yumuşatamadığı Sayın Erdoğan'ı, demek ki, futbol aşkı, pamuk gibi yapmış…
Yakında Beşar Esad'la birlikte maça giderlerse şaşırmayın. Şimdi, bu duygu dolu kavuşmaya, değinmeden önce, geçmişe doğru, kısa bir yolculuğa çıkmamız gerekiyor. Bunun için bir videomuz var. Gelin şimdi birlikte izleyelim. Eveeet. Görünen o ki; Sayın Erdoğan seçimini, Binali Bey'den yana değil, Sisi'den yana kullanmaya karar vermiş...
Eee tabii bilirsiniz; Sayın Erdoğan, kazananın yanında olmayı sever. Baktı ki, İstanbul'da Ekrem Başkan kazandı. Biraz vakit aldı ama, kendisi de döndü dolaştı, gitti Sisi'yi seçti. Bu seçimle birlikte; Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini, Sisi'ye kaptırmış, Esma'nın onurunu da, Katar'da bırakıp, gelmiş oldu. Ne diyelim, hayırlı, uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte, bundan sonra yeni işaretiniz olarak, Rabia Meydanı'yla Esma'yı değil, artık, Napolyon'u hatırlarsınız…
Eee Allah büyük… Görüyor musun Sayın Erdoğan? Söylediğin yalanlar, yine ayağına dolandı. İş bilmezliğin, yine, eline, yüzüne bulaştı. Arkasından, ağıtlar yaktığın Mursi'yi, mezarında ters döndürürken; Senin sözünün peşinden giden, arkadaşlarının da, başlarını yere düşürdün.
Peki ya değdi mi? Büyükelçi çekecek kadar ileri gitmene, gerçekten değdi mi? İş dünyamızın, milyar dolarlık ticaretinin, yatırımlarının, heba olmasına, değdi mi? Doğu Akdeniz'de, ülkemizin elini zayıflatmana, Mavi Vatanımızı, tehlikeye atmana değdi mi? Sayın Erdoğan; böyle devlet yönetilmez. Kişisel ilişkilerinin ve kaprislerinin bedelini, bu millete ödetemezsin. Zikzaklarının bedelini, Türkiye'ye ödetemezsin.
Önce özür dileyeceksin
"Sana, 10 Mart 2021'de, bir çağrıda bulunmuştum. Bugün de, bu çağrıyı yinelemek istiyorum. Madem bu noktaya gelecektiniz; Türkiye'ye bunca kaybı niye yaşattınız? Hem diplomatik alanda, hem askeri alanda, hem de ticari anlamda, bunun hesabını kim verecek?
Bu defa, öyle, "kandırıldım" diye, "Sisi kardeşimle, aramıza girdiler." diye, "Yeni sayfa açıyorum." diye, işin içinden sıyrılamazsın. Önce çıkıp, bu başarısızlığın sorumluluğunu alacaksın.
Önce çıkıp, milletimizden özür dileyeceksin.
Çıkacaksın; "Kişisel kaprislerime kapıldım, hata yaptım, milletimden özür dilerim." diyeceksin.
Çıkacaksın; "İstanbul seçimlerinde, Millet İttifakı'nı, darbecilikle suçladım, özür dilerim." diyeceksin. Çıkacaksın; "Ben bu hatayı yapmasaydım; Doğu Akdeniz'de, Mısır'la Yunanistan değil, biz anlaşabilirdik, özür dilerim." diyeceksin.
Sen önce çıkıp, özrünü dileyeceksin, sonra da milletimizin sandıkta açacağı, yepyeni sayfayı, oturup izleyeceksin" dedi.