Başbakan R. T. Erdoğan, popülist söylemlere başladı. 3 yıllık iktidarının ardından, ülkemizin en temel problemlerini teğet geçmeyi yeğliyor. Fasa fiso meseleler, meydanları ve ekranları dolduruyor. Erdoğan, son birkaç haftadır "ülkede en vatanperver insan"ın kendisi olduğunu yüksek sesle haykırma ihtiyacı hissediyor. Belli ki, ortada "vatanperverlik" bağlamında ciddi bir problem var. Temel sorunlar büyüyerek duruyorTekrar bu noktaya dönmek üzere diğer meselelere şöyle bir göz atalım... Ülkemizde "en temel problemler" bellidir.İşsizlik, bir. İstihdam ve üretim zafiyeti, iki. Rekor düzeydeki dış ticaret açığı ve cari açık, üç.Piyasalardaki para darlığı ve dolayısıyla talep noksanlığı, dört. 3 sene önce 200 milyar dolar olan iç-dış borç ve faiz yükümüzün 400 milyar dolara fırlamış hali ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, beş. Örselenen milli bütünlüğümüzün ve yok edilmeye çalışılan uniter devlet yapımızın sürüklendiği nokta, altı.Ecnebilerin, gayr-ı Müslim azınlıkların ve dıştan dürtülerle etnik damarları kabartılan kimi yerli "etnik parselasyoncular"ın iştahını kabartan yasal düzenlemeler ve politik tavizler, yedi. Sosyal adalet ve sosyal güvenlik sistemindeki tıkanıklık, asayiş ve iç güvenlikteki vahim gidişat sekiz. Yargıdaki tıkanık ve adalet dağıtımındaki gecikmelerden doğan güvensizlik, eğitimdeki keşmekeşlik, Yüksek öğrenimdeki ne idüğü belirsizlik ve okumak isteyenin önüne çekilen setler, dokuz. AB, ABD ve IMF'e kayıtsız şartsız teslimiyet arz eden politik mandacılık, on.Koyma akıl olur mu, kendinden olmayana!Erdoğan ve AKP hükümeti, bu temel problemlere bir çözüm getirmiş midir? İnsaf ve vicdan sahiplerinin cevabı ortak; hayır.AKP, Türkiye'yi kilitledi. Artık en temel problemler tartışma konusu bile değil... İncir çekirdeğini doldurmayacak konular gündem ediliyor, konuşuluyor, üzerlerinde nutuklar ve naralar atılıyor.3 yıl geçti, tık yok. Bir arpa boyu yol alma yok. Bilakis geriye düşüş son sürat.Erdoğan, işsizlikte tökezledik, diyor. Ya diğer alanlarda; toparlandığımız veya şahlandığımız neresi var Allah aşkına!? Tutturmuş bir nakarat "ülkeyi de pazarlarım, Kıbrıs'ı da" diyor, başka bir şey demiyor, diyemiyor.AKP'nin bundan sonra ve bunlardan başka yapabileceği bir şey var mı?Aklın yolu bir; 3 yılda bir şey yapamayanı, 30 yıl da bekleseniz bir şey yapamaz. Ellerinde, kafalarında, ajandalarında bir çözüm yok, bir çare yok ki, yapabilsinler... Ellerinde az buçuk bir çözümleri olsa, 3 yılda bir şeyler yapmazlar mı, 3 yılda bir arpa boyu yol almazlar mı?3 yılın yöntemi de aynı, 30 yılın yöntemi de... AB söyleyecek, yapacaklar. ABD iletecek uygulayacaklar. IMF akıl verecek, icraata koyacaklar.Sonuç belli; ruhuna el-Fatiha.Sonuç baştan beri belli... Erdoğan'ın vatanperverliği, batmayı önlemiyorBöyle bir gidişatın mimarı R. T. Erdoğan, "ülkenin en vatanperver insanı" olduğunu binlerce kere ilan etse ne yazar?Bu vahim gidişat karşısında "vatanperver bir insan"ın yapması gereken iş, "Ey akıl sahipleri, en bilenler, ey çözümü olanlar geliniz, hep beraber bu problemlerimizi halledelim" demektir. "Aklı olan gelsin, çözümü olan getirsin, çıkış yolu bulunan göstersin; ecnebi aklına mahkum olmayalım" deyip tam bir seferberlik başlatmak ya da devlet idaresinde boş yere koltuğu meşgul etmemektir.Üniter devlet örseleniyor, vatan batıyor, millet dağılıyor; geminin kaptan köşkünde konuşlananlar "biz vatanperveriz" diye haykırmaktan başka bir iş yapmıyor, yapamıyor. Sizin vatanperverliğiniz, batmayı önlemiyor, dağılmayı engellemiyor; ne edeyim öyle vatanperverliği...Vatanperverlik, kurusıkı nutuk ile olmazMadalyonun diğer yüzüne gelince; uğruna nice canların feda edildiği ve 80 yıldan bu tarafa 1 santimetrekaresi satılığa çıkartılmayan vatan topraklarını ecnebiye satanlar, hangi vatanperverlikten söz açıyorlar? AB'ye uyum yasalarıyla gayr-ı Müslim azınlıkların "ekümenik iştahları"nı ve yerli etnik parselasyoncuların "federatif ihtirasları"nı kabartanlar, hangi vatanperverlikten dem vuruyorlar? Lozan'ı delik deşik edenler, en kârlı millet mallarını ve Cumhuriyetin mirası devlet işletmelerini ecnebiye peşkeş çekenler, hangi vatanperverlikten bahis açıyorlar? Doğru dürüst bir tek çivi çakmadıkları halde, devletin 200 milyar dolarlık borç-faiz yükünü 3 yılda 400 milyar dolara fırlatanlar, hangi vatanperverlikten nutuk atıyorlar?Dahasını saymaya hâcet yok.Bir taraftan bütün bu "vahim icraatlar"ı yaparken, öte taraftan "kuru sıkı vatanperverlik nutku" atmakla vatanperver mi olunur? Bütün bunlar şayet "bal gibi vatanperverlik" ise; vatan hainliği nedir, vatana ihanet nasıl olur? Vatan haini olanlar, neler yaparlar da vatan haini olurlar; biri de bana bunu izah etsin... İkna olalım.Vatanperverlerin sayılarının çoğalması en çok bizi sevindirir elbette.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019