AKP'ye halkın bakışı değişiyor mu? Hasan cemal'in Milliyet'teki dizisine göre, vatandaş AKP'den soğuyor. Bir başka benzer yazı da iktidarın arka bahçesi Dünden Bugüne Tercüman'dan Serdar Arseven tarafından kaleme alındı. AKP için 'geri sayım başladı' gibiSiirt'te, bunu düşündüm. Sadece Siirt programının telkin ettiği bir soru değil, bu. Bir zamandır, Recep Tayyip Erdoğan'ın yurt içi gezileriyle de yakından ilgilenmeye çalışıyorum. Gördüğüm, hissettiğim; AK Parti'ye destek veren kitlelerin soğumaya başladığı.Salonun 3'te ikisi boşBir zaman önce, AK Parti'nin Gençlik Kongresi'ne katılacaktı Başbakan... Bakanlar, onun için salondaydı. Medya, Başbakan'ın programında yer aldığı için ilgi göstermişti. Baktık, ufacık salonun üçte ikisi boş. Partinin ağır toplarından biri çıktı sahneye, ilgisizlikten şikâyetçi oldu, heyecanın kaybolmaması gerektiğini söyledi. Başbakan gelecekti, ilgi eksikliğinden dolayı vazgeçti. Bakanlar gitti, medya gitti. Doğru dürüst haber bile olmadı etkinlik. Yani. Gençlik Kongresi de böyle olursa!Siirt'teki durum da aynıİzlediniz, birkaç gündür (Erdoğan 9 Mart 2003'teki seçimlerde yüzde 85 oy alarak milletvekili seçildiği) Siirt'teyiz. Hanımefendi Siirtli... Başbakan'ın seçim çevresi. Büyük ilgi bekliyorduk, en azından burada böyle olacağını düşünüyorduk. Hayır. En büyük kalabalık, AK Partisi İl Başkanlığı binasının açılışı sırasında toplandı. Hani, bin kişi desek... Bazıları Diyarbakır'dan getirilmiş, çoluk, çocuk görevli. Otobüsün üstünde Başbakan var, Hanımefendi var, Milli Eğitim, Sağlık Bakanları, Vekiller... Böyle mi olmalıydı? Başbakan orada, uçak seferlerinin başlatılacağını müjdeledi. Sağlık ocağı, okul, tekstil fabrikası, öğrenci yurdu... İlgi eksikliği ise, diğer görüntülerle birlikte düşünüldüğünde, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir mesele! Vatandaş soğuyor mu? Erdoğan'ın yükü nereye kadar taşıyabileceği sorgulanıyor. Kredisi tükeniyorKredi de tükenmekte mi, ne? Kağıt üzerindeki rakamların, günlük hayatta karşılığı yok. Rakamlarla oynadığınızda, konuşmalarınız için malzeme çıkartabilirsiniz ama vatandaşı karşı karşıya olduğu gerçeklerden başkasına inandırmanız mümkün olmaz. İstihdam artmıyor. Siirt'te mesela; tekstil işinde çalışan hanımın maaşı seksen milyon lira. Seksen Yeni Türk Lirası! Türkiye bu gerçeklerle yaşıyor. Siirt'te, asker ocağındaki oğluna para gönderemeyen babalar gördüm! Bu, Türkiye'nin gerçeği. Başka gerçekler de var. İmam Hatip bahçesindeki törenin ardından. Başbakan'la Hanımefendi çıkarken... Bir genç bağırıyordu: "Bir dakika Sayın Başbakan, bir dakika beni dinleyin!.." Başbakan, halka yakın lider. Etrafını saran kalabalığın arasından gence baktı. "Hadi söyle bakalım, nedir derdin" dedi. İş mi isteyecek? Hayır... Gence bak: "Ben, ilk defa oy verdim. Oyumu size verdim. Başörtüsü meselesini çözesiniz diye verdim. Vallahi, Billahi çözmezseniz bir daha oy vermeyeceğim oyumu da haram edeceğim!" Başbakan gence baktı, Emine Hanım da. Orada bizden başka basın mensubu yoktu... Bir şey diyecekti, Başbakan... "Sabır" tavsiye edecekti, hissettiğimiz kadarıyla... Bizimle göz göze geldi... Vazgeçti!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.