Ağlanacak Ramazan manzarası!

Bir Ramazan ayının daha sonuna geliyoruz. Artık sayılı günler kaldı.Yüce Allah bu mübarek ayı ve "Bin aydan daha hayırlı" buyurduğu Kadir Gecesini layıkıyla idrak edip, feyzinden bereketinden istifade etmeyi hepimize nasip eylesin.Uzunca bir aradan sonra yeniden kaleme aldığım bu yazıda sizlere Ramazan ayı izlenimlerimi aktarmak istiyorum.İlham kaynağım bu konu üzerine yaptığı açıklamalarla Prof. Dr. Haydar Baş oldu.Allah kendisinden razı olsun. Haydar hoca İstanbul Bakırköy'de düzenlenen iftar programında dinin nasıl yozlaştırıldığını, çarpık ideolojilerin nasıl din olarak lanse edildiğini şu çarpıcı ifadelerle anlatmıştı, "Bir algı yönetimiyle milleti dinden kopardılar. Bunlar yere göğe, dağa taşa 'Hak Yol İslam yazacağız' diyerek iktidara geldiler. Bütün bunları slogan haline getireceksin, ibadetin yerine koyacaksın, ideolojiyi milletin kalbinde iktidar edeceksin. Ondan sonra da milletin ibadetle alakası kalmaz."* * *Evet, Türkiye'nin son 30 yılını özetleyen bir tahlil.Gelin şimdi bu tahlilin ne kadar isabetli olduğunu Türkiye'den Ramazan 2015 manzaralarıyla ortaya koyalım.* * *1- Ramazan ibadet ayı olmaktan çıkarılıp eğlence ayına dönüştürülmüştür. Örneğin belediyenin panayır yerine çevirdiği Sultanahmet'in dışında izdiham yaşanırken namaz vakitlerinde caminin yarısı bile dolmamaktadır. Oysa o alana gelenleri yüzde biri dahi içeri girse cami dolup taşacaktır.2- Teravih namazlarında Türkiye genelindeki camilerdeki cemaat sayısı ne yazık ki aynı anda kahvelerdeki insan sayısının üçte biri dahi etmemektedir.3- Lokantalardaki doluluk oranı her zamankinden fazladır. Eskiden insanlar oruç tutmasalar bile tutanlara saygılarından dolayı açıktan yemez içmezlerdi. Maalesef artık bu hassasiyet de kalmadı.4- En hayret verici durumlardan biri de başörtüsü takıp sokak ortasında oruç yiyen bayanların sayısı. Bu bayanların sayısında ürkütücü bir artış yaşanmaktadır. Bu konuda 'başörtülü bacım' edebiyatı yapanlar ne düşünüyor çok merak ediyorum.5- Ekranları kaplayan Ramazanlık hocalar hücrelerimize kadar yaşamamız gereken yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i (hâşâ)  masal kitabı, Peygamber efendimiz başta olmak üzere sahabeleri ve diğer tüm peygamberleri de birer masal kahramanı gibi lanse etmektedir.6- Din istismarının dibe vurduğu iftar programlarından sonra ekranları binbir ahlaksızlığın yer aldığı diziler kaplamaktadır. Bu kanalların tamamına yakınının iktidar kontrolündeki kanallar olması oldukça manidar değil midir?7- Reyting hocaları Salebe'nin hikayesini ballandıra ballandıra anlatırken 'kısa bir reklam arası' vermekteler ve o arada bankaların 'düşük faizli bayram kredisi' reklamları vatandaşa sunulmaktadır. Şu mantığa bakar mısınız, bir ay boyunca Allah rızası için oruç tut sonra git bayramda kullanmak üzere faizli kredi çek. Bu rezilliğe çakma hocalardan ne yazık ki hiçbir ses çıkmamaktadır.8- Oruç ve namaz kültürel birer etkinlik mesabesine indirilmiş ve kulluk bilinci insanların kalplerinden ve beyinlerinden silinmiştir.* * *Evet? Manzara ne yazık ki bu!Ve bu acı manzara 13 yıldır din istismarı yapan bir iktidar döneminde zirve yapmıştır. Yukarıda madde madde sıraladığımız acı tablonun tamamında bunların imzası vardır.Hal bu iken nerede o eski Ramazanlar edebiyatı yapıyoruz.Burada sormamız gereken doğru soru, "nerede o eski Müslümanlar" sorusu değil mi sizce?Zira Allah'ın emri aynı emir, oruç aynı oruç, Ramazan aynı Ramazan. Bunların hepsi ilk gün neyse şimdi de o. O halde değişen ne sizce?