Öylesine bir dönemden geçiyoruz ki akıllara zarar!
Aynı gün içinde hem büyüme rekorları kırıyoruz, hem yeni zamlara maruz kalıyoruz.
Aynı gün içinde hem kişi başı milli gelirimiz artıyor, hem bütçe rekor açık veriyor, hem de dış ticaret açığımız rekor kırıyor.
Enflasyonu, paramızdaki değer kaybını zaten söylemeye gerek yok!
Bunun gibi daha pek çok örnek saymak mümkün.
İleride bugünleri anlatacak bir dizi ya da film yapılsa adı ne olur acaba?
* * *
Hepimiz tabiri caiz ise zam manyağı haline getirildik. Eylül ayına da elektrik ve doğalgaz zamlarıyla girdik.
Ama öyle bir iktidarımız var ki, bu zamların hiçbirinden sorumlu değil.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm bunların üzerine, muhalefet belediyelerini suya zam yapmakla suçlayabiliyor.
Zaten gıda zamlarından marketler, kira zamlarından ev sahipleri sorumlu vs.
Tüm yetki kendisinde ama hiçbir şeyden sorumlu değil!
Dünyanın öbür ucunda en ufak bir olumlu gelişme olsa bundan kendilerine pay çıkaran ama 20 yıldır tek başına yönettikleri ülkede hiçbir şeyden sorumlu olmayan bir anlayış!
Şimdi de istiyorlar ki tüm zamları unutalım, muhalefet belediyelerinin suya ve toplu ulaşıma yaptıkları zamları konuşalım ama belediyelerin bu zamları neden yapmak zorunda kaldıklarını asla da sorgulamayalım!
Çünkü sorgularsak ipin ucu yine kendilerine çıkıyor.
Tam bir kurnaz siyasetçi tavrı!..
Siz bu manzarada, 'ben ekonomistim, ekonominin sorumlusu benim' nidalarını da bir yana not edin, belki lazım olur!
* * *
Biliyorsunuz her seçim döneminde iktidar Türkiye'nin her yerinde doğalgaz bulur, altın bulur vs.
Ama gerçekte bu kaynakların yabancılara, yandaşlara yok pahasına verildiğini de halktan gizler.
Her ne hikmet ise seçim yaklaştıkça her yerden kaynak fışkırıyor ama sıra bu kaynakları milletin lehine kullanmaya gelince, 'bizde yok ki' edebiyatı yapılıyor.
Deve kuşu misali; 'uç' deveyim, 'koş' kuşum!
Ama her zaman bir şov her zaman bir hava atma durumu.
İşte bunun son örneği Ticaret Bakanı Mehmet Muş'tan geldi.
Doğalgaz ve elektrik zamlarını savunan Bakan Muş, "Halen orada bir sübvansiyon söz konusu ve bu artışlar artık bütçenin imkânlarını daha fazla el vermediğinden dolayı zaruretten dolayı yansıtmak zorunda kaldı. Bizim bir enerji kaynağımız yok, onu bütçeye kaynak oluşturmuyoruz. Dolayısıyla toplanan vergilerden oluşuyor bu bütçe" diyor.
İşte durum bu!
Biryandan "Karadeniz'de şurada burada doğalgaz bulduk" açıklamaları, biryandan "açın pencereleri, kökleyin kombileri naraları" bir yandan "bizde enerji yok" savunmaları eşliğinde yapılan zamlar ve tüm bunlar olurken ülkenin kaynaklarının yabancılara peşkeş çekilmesi.
Az önce bu günleri anlatacak bir dizi ya da film yapılsa adı ne olur diye sormuştum, sanırım "Akıl Tutulması" olabilir. Akıl Tutulması ismini de yapılanların bir beceriksizlik neticesinde olduğunu düşünerek söylüyorum, aksi durumlarda başka isimler bulmak gerekiyor.
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021