Büyük Ortadoğu Projesi'nin, 22 İslam ülkesinin sınırlarını ve rejimlerini değiştirerek bu büyük coğrafyayı Büyük İsrail Devleti'ne hazır hale getirmek gibi sabit bir hedefi olsa da, yaşanan gelişmelerle birlikte bu hedefe ulaşma yolundaki uygulamalarda bir takım değişimler olabiliyor. 11 Eylül 2001 yani BOP işgalinin düğmesine basıldığı tarihten bu yana ABD ve yandaşlarının attığı adımları irdeleyelim.ABD, Afganistan işgalini NATO kapsamında gerçekleştirdi. Bu coğrafya Rusya ve Çin'e komşu olan bir coğrafya? Tek başına bir askeri müdahalede bulunsaydı bunu başaramazdı. Sorumluluğu NATO'nun sırtına yıktı. Bir de Afgan halkının Türklere hayranlığı olduğu için direnişi kırma amaçlı olarak Türk askerini başkent Kabil gibi belirli yerlerde görevlendirdiler. ABD, Irak'ı direkt olarak kendisi ve en yakın müttefiki İngiltere ile vurdu. Amacı Irak'ın kuzeyinde İsrail'in ikinci ayağını oluşturmaktı ve bunu başardı. Diğer amacı ise Şii-Sünni çatışması çıkarmaktı bunda başaralı olamadı. Bu işgalde binlerce asker kaybetti, kendi halkının tepkisini aldı, yaşanan vahşetin belgelenmesi ve yayınlanması neticesinde dünya nezdinde büyük bir imaj kaybına uğradı ve dikkat ederseniz bundan sonra da bu direkt işgal yöntemini uygulamadı.2004 yılında Fas'ın başkentinde, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell başkanlığında yapılan BOP toplantısında farklı bir işgal yöntemi uygulama kararı alındı; direkt işgal değil, içerideki unsurları kullanmak.Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da bu yöntem uygulandı. Tunus ve Mısır'da direkt netice veren bu yönteme, Libya'da NATO kılıfıyla işgal yöntemi de eklendi. Ve sonuca ulaştılar.Ardından Suriye süreci başladı. Önce içerideki muhalif unsurlar kullanıldı, başarılamadı. Sonra Esad yönetimi hakkında karalama kampanyası yürütülerek askeri bir operasyonun kapısı aralanmak istendi, Rusya ve Çin'in BM'de vetoları ve askeri yardımları neticesinde bunda da başarılı olunamadı. Dışarıdan toplanan teröristlerle kanlı bir süreç başlatıldı, halkının desteğini alan ve gücünü toparlayan Esad bunu da bertaraf etti. Ve Suriye süreci şimdilik sadece terör eylemlerine ve İsrail'in zaman zaman yaptığı hava saldırılarına bırakıldı; daha kapsamlı bir BOP uygulaması şimdilik ertelendi.Suriye sürecinde elde ettikleri tek kazanım Kobani bölgesinin Yahudi Barzani'nin kontrolüne geçmesi oldu. Böylece Büyük İsrail projesi adına bir adım daha maalesef atılmış oldu.ABD, bu arada dünyadan topladığı bütün teröristleri IŞİD çatısı altında birleştirdi; ayrıca görünüşte bununla mücadele adına kendisine yakın İslam ülkeleriyle askeri bir koalisyon oluşturdu.Böylece hem illegal terör eylemleriyle bölgeyi istikrarsız hale getirebilecek, hem de oluşturduğu ve kontrol ettiği koalisyon güçleri vasıtasıyla da kendi bozduğu bu istikrarı yeniden sağlama adına istediği İslam ülkesine askeri müdahalede bulunabilecekti.Sözde IŞİD ile mücadele için oluşturulan koalisyon, IŞİD'in burnunu bile kanatmazken, Şiilerin hakim olduğu Yemen'e ABD talimatıyla operasyonlar yapmaya başladı ve yine çoluk çocuk demeden siviller katledildi.ABD bu kanlı işgallerini dün kendisi yapıyor ya da Müslüman görünümlü küresel teröristlere yaptırıyordu, bugün ise İslam ülkelerine yaptırıyor; ülkeler bazında Müslüman'ı Müslüman'a kırdırtıyor.İşin garip tarafı ise koalisyonu oluşturan ABD piyonu, ABD'ye "ulu'l-emr" gözüyle bakan İslam ülkeleri ise BOP haritasında sıranın bir gün kendilerine de geleceğini biliyorlar.Burada dikkat edilmesi gereke şu: ABD bir ülkeye askeri açıdan odaklanırken diğerlerini bir şekilde yanında tutmaya çalışıyor; aynı anda hepsiyle askeri olarak uğraşmıyor ya da uğraşamıyor.ABD'nin bugüne kadar bir türlü anlaşamadığı İran'la bugünlerde nükleer konularda anlaşmasını da bu kapsamda değerlendirmekte fayda var. Yemen'in müttefiki İran'ı yanına çekip, onu hasret duyduğu nükleer anlaşmayla oyalayıp, Yemen'e odaklanıyor.BOP kapsamında parçalanması hedeflenen Türkiye'yi mi merak ediyorsunuz? Türkiye'de öyle bir siyasi irade ve öylesine derin uykuda olan bir millet var ki, ne dışarıdan askeri bir operasyona, ne IŞİD benzeri bir terör istilasına, ne de Arap Baharı gibi bir bahara ihtiyaç var.Kendi elimizde altın tepside her şeyimizi zaten takdim ediyoruz.Allah bu acınası halden milletimizi kurtarsın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025