3 Kasım 2014 yılında Rusya'nın, İngilizce yayın yapan kuruluşu RT'de yayınlanan bir programa eski bir Amerikan deniz komandosu katıldı. Kenneth O'Keefe isimli bu şahıs, ABD ve İsrail'in terör örgütlerini nasıl ve ne amaçla kullandığını anlatıyordu.
Tabii Rus kanalında bir ABD askerinin, hem de ABD'yi direkt hedef alan, aşağılayan, barbarlıkla suçlayan açıklamaları dünya medyasında geniş yer bulmuştu.
Ya ülkemizde?
Kenneth O'Keefe'nin o açıklamaları ülkemiz medyasında tam üç yıl sonra (Ocak 2017'de) gündeme geldi.
Neden?
Çünkü 15 Temmuz ihaneti gerekleşmiş, alenen söylenmese de bu ihanetin altında ABD olduğu artık en yetkili ağızlardan ima edilmeye ve 'Ey Amerika' çıkışları hemen her gün seslendirilmeye başlanmıştı.
Yani görünürde iktidar partisi, ABD'ye karşı dikleniyordu. Haliyle özellikle dinci medyanın ABD aleyhine yayın yapmasının yolu da açılmış, diğer ifadeyle fetvayı almış oluyorlardı.
Malum medya hemen her gün bu eski ABD askerinin açıklamalarını manşet yapıyor, programlarda yorumlatıyor ve ABD'ye direkt olmasa da verdikçe verdirtiyordu.
Aradan iki yıl geçti ve ABD ile yine karşı karşıyayız. Kenneth O'Keefe'nin 6 yıl önceki açıklamaları bugün yine ekranlara yansıdı ve malum anlayışlar sözde bu kişi üzerinden ABD'nin kimliğini ortaya koyma gayretine girdiler.
Oysa O'Keefe bilinenleri anlatıyordu
Evet, Kenneth O'Keefe'nin itirafları, tespitleri sır değildi. Dünden bugüne Meclis'e giren, girmeyen, başbakan, cumhurbaşkanı olan olmayan, asker-sivil herkes tarafından çok iyi bilinen gerçeklerdi.
Bilmeyenlere ve hafıza kaybına uğrayanlara 30 yıldır öğreten ve hatırlatan ise Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosuydu.
Sayın Baş ve kadrosu olarak, Haçlı emperyalistlerin bin yıllık hedeflerini, planlarını, Milli Mücadelenin mahiyetini, Lozan'ı, Lozan'daki muhatapların ceplerine koymak zorunda kaldıkları planlarını, ABD'nin o yıllardan bugüne duruşunu, Türkiye üzerindeki hesaplarını, NATO üyeliğini, Kıbrıs harekatı öncesi ve sonrasını, Körfez harbini ve asıl hedefini, BOP ve dinlerarası diyalog planlarını, Türkiye'nin iç politikasını dizayn süreçlerini ve çok daha fazlasını her daim anlattık, anlatıyoruz da.
Diğer taraftan özellikle Müslüman-mümin kimdir, neye inanır, nasıl inanır, nasıl yaşar, hedefi nedir gibi itikadı soruların cevaplarını Prof. Dr. Haydar Baş bizzat Kuran ve Peygamberimiz aynasından anlatmış, yine o aynadan Yahudi ve Hıristiyanların, Müslümanlar ve İslam topraklarındaki hedeflerini de göstermiştir.
Din, iman, vatan, cihat vs. gibi sloganik cümlelerini ağızlarından, manşetlerinden, köşelerinden eksik etmeyenler, Sayın Baş ve kadrosunun milli ve manevi bütünlüğümüz için yaptığı çırpınışlara tek satır yer vermedikleri gibi buğz, fitne ve de düşmanlıkta sınırları zorlamayı da ihmal etmemişlerdir.
O yıllarda ben de, Kenneth O'Keefe'nin açıklamalarını, 'biz söyleyince değersiz ama eski bir ABD askeri söyleyince kıymetli' vurgu ve sitemiyle aktarmıştım.
Neler söylediğinden önce Kenneth O'Keefe'nin kim olduğunu bir kez daha hatırlayalım;
Eski bir ABD deniz komandosu. Birinci Körfez Savaşı'na katılmış. Sonrasında ABD vatandaşlığını reddetmiş. Savaş karşıtı bir aktivist olarak eylemlere katılmış.
2003 yılında Irak savaşını önlemek için "canlı kalkan" olarak Bağdat'a gitmiş. 2008'de Gazze ablukasını kırma amacıyla gönderilen gemilerden birine kaptanlık yapmış.
Filistinliler tarafından Filistin vatandaşlığı verilmiş bu kişi Mavi Marmara katliamının yaşandığı o filoya da katılmış bir isim.
Ne demişti Kenneth O'Keefe? (yarın)
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025