ABD-Türkiye arasında "güvence" polemiği
Başbakan Yıldırım'ın ABD ziyaret öncesinde iki ülke vize kısıtlamalarını karşılıklı olarak esnetirken ABD Ankara Büyükelçiliği'nin, "Türkiye çalışanlarımıza dokunulmaması konusunda bize güvence verdi" açıklaması ortalığı karıştırdı. Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği ABD Büyükelçiliğinin "güvence aldık" açıklamasını yalanladı
07.11.2017 00:00:00
Türkiye ile ABD arasında yaşanan gerilimde kritik gelişmeler yaşanıyor. Başbakan Binali Yıldırım iki ülke arasındaki kriz başlıklarını görüşmek üzere ABD'ye gitti. 10 Kasım'a kadar ABD'de kalacak olan Yıldırım ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşecek.
Gündemde terörle mücadele, ikili siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin yanı sıra vize krizi de bulunuyor. ABD'de Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle de görüşeceği açıklanan Yıldırım'ın en önemli gündem maddelerinden birinin de Rıza Sarraf davası olduğu ifade ediliyor.
Sarraf'ın tutuklu bulunduğu ABD'de itirafçılık teklifini kabul ettiği ve ABD'nin bu durumu Türkiye'ye karşı şantaj unsuru olarak kullandığı iddia ediliyor. Kritik ziyaret sırasında Başbakan Yıldırım'a Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak eşlik edecek.
Yıldırım, ABD'nin başkenti Washington'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenledi ve ziyaretine ilişkin şunları söyledi: "Özellikle Türkiye-ABD arasındaki Suriye, Irak meseleleri, FETÖ konusundaki ABD ile ilgili taleplerimiz ve bu konuda bundan sonraki aşama, kapsamlı bir şekilde dile getirilecek. Ayrıca PYD/YPG ve DEAŞ ile mücadele konusunda da aramızda mevcut olan bazı sorunları açıklıkla, iki müttefikin hukukuna uygun bir şekilde ele almayı hedefliyoruz."
Terörist başı Fetullah Gülen'in iadesi konusuna da değinen Yıldırım, "İade konusunda yapılacak her şey yapılmıştır, artık dosya odalara sığmayacak hale gelmiştir. Eğer bu kadar dosya, bilgi, belge iş görmüyorsa o zaman işin içinde başka bir mesele var diye insanın aklına geliyor. Biz belki haddinden fazla da dosya ve belge verdiğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla Amerikan yargısının bir an önce, hukuk sistemi devreye girerek bunun gereğini yapmasını bekliyoruz" dedi.
ABD: Türkiye güvence verdi
Öte yandan Yıldırım'ın ABD ziyareti öncesinde ABD Türkiye'ye uyguladığı vize yasağını esnetti. Konuyla ilgili ABD Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada çok tartışılacak ifadeler yer aldı.
Vize krizinin başlamasına neden olan ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nun Türk vatandaşı çalışanlarının FETÖ'den tutuklanmasına değinilen açıklamada Türkiye'nin kendilerine bir daha böyle adımların atılmayacağına dair güvence verildiği ifade edildi.
ABD Ankara Büyükelçiliğinin açıklaması şu şekilde, "Türkiye'deki misyonumuzda yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığına ilişkin Türk hükümetinden ilk etapta üst düzeyde güvence almış bulunuyoruz. Ayrıca Türk hükümetinden, yerel çalışanlarımızın kendi resmi görevlerini yerine getirirken gözaltına alınmayacakları veya tutuklanmayacaklarına ilişkin güvence de alınmıştır. Bundan sonra Türk hükümeti bizim yerel bir çalışanımızı gözaltına alma ya da tutuklama niyetine ilişkin önceden Amerikan hükümetine bilgi vermeyi taahhüt etmiştir. Bu ön güvenceler temelinde, Türkiye'de kısıtlı vize hizmetlerinin yeniden başlamasına izin verecek derecede güvenlik durumunun iyileştiğine inanmaktayız. Halihazırda tutuklu misyon çalışanlarımıza yönelik mevcut davalarla ilgili ciddi endişemiz sürmektedir. Aynı zamanda Olağanüstü Hal altında tutuklanan Amerikan vatandaşlarının davalarına ilişkin endişemiz devam etmektedir. Amerikalı yetkililer, bu davaların tatmin edici bir şekilde çözüme ulaştırılması için Türk muhataplarıyla görüşmeyi sürdüreceklerdir."
ABD'ye güvence verilmesi söz konusu değil
ABD Büyükelçiliğinin "güvence aldık" açıklamasına ilk cevap Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinden geldi. Açıklamada öne çıkan bölümler şu şekilde, "Türk ve ABD vatandaşlarının iki ülkedeki temsilcilikleri tarafından kısıtlı şekilde yeniden vize başvurularının alınmaya başlaması olumlu bir gelişmedir. Türkiye bir hukuk devletidir ve yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak hükümetimizin herhangi bir güvence vermesi söz konusu değildir. Türkiye'de hiçbir temsilcilik görevlisi kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmamıştır. ABD tarafından istihdam edilen söz konusu personel de keza resmi görevleri çerçevesinde değil, hakkında çok ciddi suçlamalar olduğu için adli sürece tabi tutulmuştur. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'deki konsolosluk görevleri dışına çıkarak suç işleyen kişilerle ilgili yargı süreci başlatılması bağımsız yargının gereğidir. Türkiye'deki tüm diplomatik ve konsüler temsilcilikler için olduğu gibi ABD'nin temsilciliklerinin güvenliğiyle ilgili de gereken tüm tedbirler alınmışken ve bu hususta her vesileyle ABD tarafından ilave ihtiyaç olmadığı bildirilmişken, söz konusu açıklamada güvenlik durumuna atıfta bulunulması yadırganmıştır ve gerçeği yansıtmamaktadır. ABD'de Türk vatandaşlarıyla ilgili süren davalara ilişkin de Türklerin çok ciddi endişeleri bulunmaktadır."
Başbakan'dan "güvence" açıklaması
ABD'nin Türkiye'den güvence aldık açıklamasına bir cevap da Başbakan Binali Yıldırım'dan geldi. Yıldırım Washington'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, "ABD Büyükelçiliğinin yaptığı açıklama üzerine Türk Büyükelçiliği de karşı açıklamayı yapmıştır. Orada her şey açık seçik, herhangi bir yoruma ihtiyaç göstermeyecek şekilde izah edilmiştir. Diğer mesele şudur, iki ülke arasında özellikle bazı yargılamalar, bazı tutuklama işlemleri var. Amerika'da da var Türkiye'de de var. Her iki ülkede hukuk devleti kurallarına göre işlem ifa edilmektedir. O bakımdan ABD'ye güvence vermek veya onların bize güvence vermesini istemek gibi bir müzakere, hukuk devlet ilkelerine uymaz" dedi.
Gündemde terörle mücadele, ikili siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin yanı sıra vize krizi de bulunuyor. ABD'de Yahudi kuruluşlarının temsilcileriyle de görüşeceği açıklanan Yıldırım'ın en önemli gündem maddelerinden birinin de Rıza Sarraf davası olduğu ifade ediliyor.
Sarraf'ın tutuklu bulunduğu ABD'de itirafçılık teklifini kabul ettiği ve ABD'nin bu durumu Türkiye'ye karşı şantaj unsuru olarak kullandığı iddia ediliyor. Kritik ziyaret sırasında Başbakan Yıldırım'a Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak eşlik edecek.
Yıldırım, ABD'nin başkenti Washington'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenledi ve ziyaretine ilişkin şunları söyledi: "Özellikle Türkiye-ABD arasındaki Suriye, Irak meseleleri, FETÖ konusundaki ABD ile ilgili taleplerimiz ve bu konuda bundan sonraki aşama, kapsamlı bir şekilde dile getirilecek. Ayrıca PYD/YPG ve DEAŞ ile mücadele konusunda da aramızda mevcut olan bazı sorunları açıklıkla, iki müttefikin hukukuna uygun bir şekilde ele almayı hedefliyoruz."
Terörist başı Fetullah Gülen'in iadesi konusuna da değinen Yıldırım, "İade konusunda yapılacak her şey yapılmıştır, artık dosya odalara sığmayacak hale gelmiştir. Eğer bu kadar dosya, bilgi, belge iş görmüyorsa o zaman işin içinde başka bir mesele var diye insanın aklına geliyor. Biz belki haddinden fazla da dosya ve belge verdiğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla Amerikan yargısının bir an önce, hukuk sistemi devreye girerek bunun gereğini yapmasını bekliyoruz" dedi.
ABD: Türkiye güvence verdi
Öte yandan Yıldırım'ın ABD ziyareti öncesinde ABD Türkiye'ye uyguladığı vize yasağını esnetti. Konuyla ilgili ABD Ankara Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada çok tartışılacak ifadeler yer aldı.
Vize krizinin başlamasına neden olan ABD İstanbul Başkonsolosluğu'nun Türk vatandaşı çalışanlarının FETÖ'den tutuklanmasına değinilen açıklamada Türkiye'nin kendilerine bir daha böyle adımların atılmayacağına dair güvence verildiği ifade edildi.
ABD Ankara Büyükelçiliğinin açıklaması şu şekilde, "Türkiye'deki misyonumuzda yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığına ilişkin Türk hükümetinden ilk etapta üst düzeyde güvence almış bulunuyoruz. Ayrıca Türk hükümetinden, yerel çalışanlarımızın kendi resmi görevlerini yerine getirirken gözaltına alınmayacakları veya tutuklanmayacaklarına ilişkin güvence de alınmıştır. Bundan sonra Türk hükümeti bizim yerel bir çalışanımızı gözaltına alma ya da tutuklama niyetine ilişkin önceden Amerikan hükümetine bilgi vermeyi taahhüt etmiştir. Bu ön güvenceler temelinde, Türkiye'de kısıtlı vize hizmetlerinin yeniden başlamasına izin verecek derecede güvenlik durumunun iyileştiğine inanmaktayız. Halihazırda tutuklu misyon çalışanlarımıza yönelik mevcut davalarla ilgili ciddi endişemiz sürmektedir. Aynı zamanda Olağanüstü Hal altında tutuklanan Amerikan vatandaşlarının davalarına ilişkin endişemiz devam etmektedir. Amerikalı yetkililer, bu davaların tatmin edici bir şekilde çözüme ulaştırılması için Türk muhataplarıyla görüşmeyi sürdüreceklerdir."
ABD'ye güvence verilmesi söz konusu değil
ABD Büyükelçiliğinin "güvence aldık" açıklamasına ilk cevap Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinden geldi. Açıklamada öne çıkan bölümler şu şekilde, "Türk ve ABD vatandaşlarının iki ülkedeki temsilcilikleri tarafından kısıtlı şekilde yeniden vize başvurularının alınmaya başlaması olumlu bir gelişmedir. Türkiye bir hukuk devletidir ve yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak hükümetimizin herhangi bir güvence vermesi söz konusu değildir. Türkiye'de hiçbir temsilcilik görevlisi kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmamıştır. ABD tarafından istihdam edilen söz konusu personel de keza resmi görevleri çerçevesinde değil, hakkında çok ciddi suçlamalar olduğu için adli sürece tabi tutulmuştur. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'deki konsolosluk görevleri dışına çıkarak suç işleyen kişilerle ilgili yargı süreci başlatılması bağımsız yargının gereğidir. Türkiye'deki tüm diplomatik ve konsüler temsilcilikler için olduğu gibi ABD'nin temsilciliklerinin güvenliğiyle ilgili de gereken tüm tedbirler alınmışken ve bu hususta her vesileyle ABD tarafından ilave ihtiyaç olmadığı bildirilmişken, söz konusu açıklamada güvenlik durumuna atıfta bulunulması yadırganmıştır ve gerçeği yansıtmamaktadır. ABD'de Türk vatandaşlarıyla ilgili süren davalara ilişkin de Türklerin çok ciddi endişeleri bulunmaktadır."
Başbakan'dan "güvence" açıklaması
ABD'nin Türkiye'den güvence aldık açıklamasına bir cevap da Başbakan Binali Yıldırım'dan geldi. Yıldırım Washington'a hareketinden önce yaptığı açıklamada, "ABD Büyükelçiliğinin yaptığı açıklama üzerine Türk Büyükelçiliği de karşı açıklamayı yapmıştır. Orada her şey açık seçik, herhangi bir yoruma ihtiyaç göstermeyecek şekilde izah edilmiştir. Diğer mesele şudur, iki ülke arasında özellikle bazı yargılamalar, bazı tutuklama işlemleri var. Amerika'da da var Türkiye'de de var. Her iki ülkede hukuk devleti kurallarına göre işlem ifa edilmektedir. O bakımdan ABD'ye güvence vermek veya onların bize güvence vermesini istemek gibi bir müzakere, hukuk devlet ilkelerine uymaz" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.