Şimdi ABD’nin hedefinde Pakistan var.
Neden?
Bir, Pakistan’ın BOP’un hedefindeki bir ülke olmasından.
İki, Nükleer silah sahibi tek Müslüman ülkenin Pakistan olmasından…
Üç, ABD’li silah şirketlerine yeni bir Pazar gerektiği için…
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Pakistan’ın terörün yayılma merkezi olduğunu iddia etti. Clinton ayrıca Pakistan’dan terör örgütlerinin topraklarını kullanmasına izin vermemesini ve bunun için gerekli önlemleri almasını istedi.
Hillary Clinton’un bu açıklamayı Pakistan’ın ezeli düşmanı Hindistan’dan yapıyor olmasının çok büyük anlamı var.
2008 yılında Hindistan’ın Mumbai kentinde düzenlenen terör saldırısından Pakistan’ı sorumlu tutan ABD ve Hindistan birlik içerisinde Pakistan’a yükleniyor.
Bu tür açıklamalardan rahatsız olan Pakistan ise ABD’nin insansız uçaklarla topraklarına düzenlediği saldırıları “Pakistan’ın egemenlik haklarını ihlal” olarak değerlendiriyor.
Gelişmeler ABD’nin Güney Asya’da rahat durmayacağını gözler önüne seriyor. Hindistan’la Pakistan arasındaki ilişkiler zaten hiçbir zaman çok iyi olmamıştı. Ama Mumbai saldırısı iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerdi.
Oysa temelsiz iddiaların dışında Pakistan’ın bu saldırıyla bağlantılı olduğunu gösteren hiçbir belge yok. Bugüne kadar sayısız gerginlik yaşadığı halde asla terör saldırılarını tenezzül etmeyen Pakistan, neden 2008’de böyle saldırıya destek versin?
Bence Pakistan bu saldırıya destek vermedi. Ama Pakistan’ı Afganistan tarafından kumpasa almış olan güçler Hindistan tarafından da kuşatmayı genişletmek için bu hain saldırıyı tezgâhladılar. Kanımca 11 Eylül saldırılarının perde arkasında hangi güçler varsa Mumbai saldırısının gerisinde de onlar var.
Bundan dolayı “Güney Asya’nın 11 Eylül’ü” diye de niteleyebileceğimiz Mumbai saldırısının Pakistan’ın işi olması asla mümkün olmadığı halde Hindistan’a güç verip ateşe körükle gitmesi ABD’nin bu bölgede bir savaş istediğinin göstergesi.
Güney Asya’da bir savaşı ABD neden ister?
Bence bunun birkaç sebebi olabilir.
Bu nedenlerin en önemlisi, Rusya’nın dikkatini Ortadoğu’dan özellikle de Suriye’den başka yönlere kaydırabilmek. ABD özellikle Libya sürecinden sonra Ortadoğu’daki planlarını uygularken Rusya engeline takıldı. Rusya’ya rağmen Ortadoğu’da istediği gibi davranamayan ABD Güney Asya’daki bir savaşla Rusya’nın ilgisini başka taraflara dağıtmak istiyor.
Bunun başarabilirse başta Suriye olmak üzere Arap Baharı sürecini tıkır tıkır işletmeye devam edebilecek Amerika. Aynı zamanda Rusya füze kalkanı sisteminden de rahatsızlığını ifade etti. Rusya’nın ilgisinin Güney Asya’ya bölünmesi füze kalkanı konusundaki direncini de kırabilir.
ABD’nin Hindistan’la yakınlaşması Güney Asya’da yakın gelecekte patlak verecek sürekli kaosun tohumlarının ekilmesi anlamına geliyor.
Çin ve İran Milli Ekonomi Modeli’nden ilham aldılar
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, ülkelerin dış ticarette kendi milli paralarını kullanmasını öneren tek model. Prof. Dr. Haydar Baş, uzun zamandan beri ülkelerin milli paralarıyla değil de dolar ya da euro gibi paralarla ticaret yapmasının o paraların ait olduğu ülkeyi zengin ettiğini ifade ediyor. Bundan dolayı milli paralarla ticaret yapmanın bir zaruret olduğunu Sayın Baş modelinde dile getiriyordu.
Türkiye’de siyasiler Milli Ekonomi Modeli’ni görmemek için başlarını deve kuşu gibi kuma gömerken Çin, Rusya ve İran gibi ülkeler başka ülkenin modelidir demeden Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nden formülleri hayata geçiriyorlar.
Daha önce Çin ve Rusya ticarette kendi milli paralarını kullanma kararı almışlardı şimdi de Çin ile İran aralarındaki ticarette doları devre dışında bırakacak adım atıyorlar. Özel bir davet alan Prof. Dr. Haydar Baş Eylül-Ekim gibi Rusya parlamentosunda Milli Ekonomi Modeli’ni anlatacak.
Türkiye’de ortaya konulan bir model, dünyada kabul görüp uygulanırken Türkiye’nin hala ekonomik olarak sürünüyor olması çok acı değil mi?
Neden?
Bir, Pakistan’ın BOP’un hedefindeki bir ülke olmasından.
İki, Nükleer silah sahibi tek Müslüman ülkenin Pakistan olmasından…
Üç, ABD’li silah şirketlerine yeni bir Pazar gerektiği için…
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Pakistan’ın terörün yayılma merkezi olduğunu iddia etti. Clinton ayrıca Pakistan’dan terör örgütlerinin topraklarını kullanmasına izin vermemesini ve bunun için gerekli önlemleri almasını istedi.
Hillary Clinton’un bu açıklamayı Pakistan’ın ezeli düşmanı Hindistan’dan yapıyor olmasının çok büyük anlamı var.
2008 yılında Hindistan’ın Mumbai kentinde düzenlenen terör saldırısından Pakistan’ı sorumlu tutan ABD ve Hindistan birlik içerisinde Pakistan’a yükleniyor.
Bu tür açıklamalardan rahatsız olan Pakistan ise ABD’nin insansız uçaklarla topraklarına düzenlediği saldırıları “Pakistan’ın egemenlik haklarını ihlal” olarak değerlendiriyor.
Gelişmeler ABD’nin Güney Asya’da rahat durmayacağını gözler önüne seriyor. Hindistan’la Pakistan arasındaki ilişkiler zaten hiçbir zaman çok iyi olmamıştı. Ama Mumbai saldırısı iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerdi.
Oysa temelsiz iddiaların dışında Pakistan’ın bu saldırıyla bağlantılı olduğunu gösteren hiçbir belge yok. Bugüne kadar sayısız gerginlik yaşadığı halde asla terör saldırılarını tenezzül etmeyen Pakistan, neden 2008’de böyle saldırıya destek versin?
Bence Pakistan bu saldırıya destek vermedi. Ama Pakistan’ı Afganistan tarafından kumpasa almış olan güçler Hindistan tarafından da kuşatmayı genişletmek için bu hain saldırıyı tezgâhladılar. Kanımca 11 Eylül saldırılarının perde arkasında hangi güçler varsa Mumbai saldırısının gerisinde de onlar var.
Bundan dolayı “Güney Asya’nın 11 Eylül’ü” diye de niteleyebileceğimiz Mumbai saldırısının Pakistan’ın işi olması asla mümkün olmadığı halde Hindistan’a güç verip ateşe körükle gitmesi ABD’nin bu bölgede bir savaş istediğinin göstergesi.
Güney Asya’da bir savaşı ABD neden ister?
Bence bunun birkaç sebebi olabilir.
Bu nedenlerin en önemlisi, Rusya’nın dikkatini Ortadoğu’dan özellikle de Suriye’den başka yönlere kaydırabilmek. ABD özellikle Libya sürecinden sonra Ortadoğu’daki planlarını uygularken Rusya engeline takıldı. Rusya’ya rağmen Ortadoğu’da istediği gibi davranamayan ABD Güney Asya’daki bir savaşla Rusya’nın ilgisini başka taraflara dağıtmak istiyor.
Bunun başarabilirse başta Suriye olmak üzere Arap Baharı sürecini tıkır tıkır işletmeye devam edebilecek Amerika. Aynı zamanda Rusya füze kalkanı sisteminden de rahatsızlığını ifade etti. Rusya’nın ilgisinin Güney Asya’ya bölünmesi füze kalkanı konusundaki direncini de kırabilir.
ABD’nin Hindistan’la yakınlaşması Güney Asya’da yakın gelecekte patlak verecek sürekli kaosun tohumlarının ekilmesi anlamına geliyor.
Çin ve İran Milli Ekonomi Modeli’nden ilham aldılar
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, ülkelerin dış ticarette kendi milli paralarını kullanmasını öneren tek model. Prof. Dr. Haydar Baş, uzun zamandan beri ülkelerin milli paralarıyla değil de dolar ya da euro gibi paralarla ticaret yapmasının o paraların ait olduğu ülkeyi zengin ettiğini ifade ediyor. Bundan dolayı milli paralarla ticaret yapmanın bir zaruret olduğunu Sayın Baş modelinde dile getiriyordu.
Türkiye’de siyasiler Milli Ekonomi Modeli’ni görmemek için başlarını deve kuşu gibi kuma gömerken Çin, Rusya ve İran gibi ülkeler başka ülkenin modelidir demeden Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’nden formülleri hayata geçiriyorlar.
Daha önce Çin ve Rusya ticarette kendi milli paralarını kullanma kararı almışlardı şimdi de Çin ile İran aralarındaki ticarette doları devre dışında bırakacak adım atıyorlar. Özel bir davet alan Prof. Dr. Haydar Baş Eylül-Ekim gibi Rusya parlamentosunda Milli Ekonomi Modeli’ni anlatacak.
Türkiye’de ortaya konulan bir model, dünyada kabul görüp uygulanırken Türkiye’nin hala ekonomik olarak sürünüyor olması çok acı değil mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024