30 Mart'ın sürprizi

Başbakan Erdoğan 30 Mart seçim sonuçlarını, öncesinde kurguladığı şekilde kullanmaya 30 Mart gecesi yaptığı balkon konuşmasında başladı.Balkona daha önce hiç çıkarmadığı, başta Bilal oğlan olmak üzere tüm aile üyelerini çıkardı. Yetmedi, yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'e hakaretler yağdıran Egemen Bağış'ı çıkardı. Yetmedi, tapelerde ismi bolca geçen yeni medya patronu Ethem Sancak'ı çıkardı. Vermek istediği mesaj açıktı: Bu seçim beni yolsuzluklardan akladı!Hayır, sayın Başbakan! Bu seçimler sizi ve ismi geçenleri yolsuzluklardan aklamadı, aklayamaz da. Seçimlerin öyle bir fonksiyonu olmadığı gibi, aldığınız sonuç da sizi sevindirecek cinsten değil. Bu seçimleri genel bir referandum havasına sokan Erdoğan'a şunu hatırlatmakta fayda var. 2011 seçimlerine göre oy kaybınız neredeyse yüzde 10. Tam 2 milyon ikiyüzbin vatandaşımız, tam da sizin bahsettiğiniz "Osmanlı şamarını" size indirdi. Bu gerçeği nereye saklayacaksınız?  Bu şamarla yüzünüze gelen morluk, emin olun balkon konuşmanızı kilometrelerce uzaktan izleyen bizlerin bile farkedeceği netlikteydi.Gelelim CHP'nin durumuna.CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun birkaç yıldan bu yana başlattığı CHP'yi Türkiye'nin partisi haline getirme faaliyetleri için bu seçimler tam bir turnusol vazifesi gördü.CHP, muhafazakar seçmene, yani Türkiye'nin merkezine yaklaştıkça oylarını yükseltti, uzaklaştıkça da küçüldü. Örnek mi istiyorsunuz.İstanbul'da Mustafa Sarıgül, CHP tarihinin en yüksek oyunu aldı. Seçim öncesi yapılan tüm hile ve desiseler (Sarıgül adaylıktan çekildi sms'ler vs.), her türlü medya manipülasyonuna rağmen Sarıgül'ün İstanbul'da yüzde 40'ların üzerine çıkması büyük başarıdır. Bu başarı, merkeze, muhafazakar seçmene yaklaşmak, AKP'nin tüm istismar alanlarını yok etmekle mümkün oldu.Aynı şekilde AKP'nin çantada keklik olarak gördüğü Üsküdar'da emekli müftü İhsan Özkes'in yaptığı oy patlaması bunun en bariz örneğidir. İstanbul'da Sarıgül ve Özkes adeta Tayyip Erdoğan'ın uykularını kaçıracak cinsten sonuçlar almışlardır.Ankara'da Mansur Yavaş'ın Melih Gökçek'e indirdiği silleyi unutacak değiliz. Aynı şekilde Hatay'da muhafazakar kökenden gelen başkan Lütfi Savaş'ın, Tayyip Erdoğan'ın en gözde bakanını sandığa gömmesi de tezimizin ispatıdır. İzmir'de Kocaoğlu ve kaybedilen 8 ilçe de tezimizi karşı cepheden destekleyen örneklerdir. Bu ilçelerin kaybedilmesi ve CHP oylarındaki düşüşün temel sebebi, bu adaylarda eski CHP alışkanlıklarının fazlasıyla devam ettirilmesidir. Özetle CHP Türk halkına yaklaştıkça yükseldi, uzaklaştıkça çöktü.Ama bu seçimlerin asıl sürprizi ise Bağımsız Türkiye Partisi'nin medya manipülasyonlarından uzak noktalarda yaptığı oy patlamasıdır. Hükümetin halkı manipüle edemediği Doğu'dan Batı'ya birçok noktada BTP kadroları ikinci üçüncü sıralarda gelmiş ve halkın gönlündeki asıl alternatif olduğunu göstermiştir. Kendi memleketim Ağrı'dan Diyarbakır'a, Mardin'den Tunceli'ye, Kilis'ten Elazığ'a, Antalya'dan Çanakkale'ye birçok ilde BTP'nin aldığı yüksek oylar milletimizin Meclis'te temsil edilen iktidar ve muhalefet partilerine verilen en etkili mesajdır. Millet çözüme, barışa, çözümü ve modeli olan lidere olan açlığını, baskı ve manipülasyondan uzak noktalarda adeta haykırmış oldu.