Avrupa Birliği Komisyonu Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin verdiği onca tavize rağmen hâlâ "ifade özgürlüğü, dini özgürlükler ve azınlık hakları ile ilgili reformlar devam etmeli" diyebiliyor. Bu cümledeki "dini özgürlükler" ile "azınlık hakları" vurgusuna özellikle dikkat edin!Çünkü Avrupa Birliği'nin bu iki konuda ulaşmak istediği nihai bir nokta var. Bu nokta; bugüne kadar katettikleri mesafenin sonunda bulunuyor ve Türkiye o noktaya epey yaklaştı. Nasıl mı? Geçtiğimiz günlerde İstanbul Hilton Otel'de önemli bir konferans vardı. Zoğrafyan Lisesini Bitirenler Derneği tarafından organize edilen ve "İstanbullu Rumların sorunlarını masaya yatırma" iddiasını taşıyan 'Bugün ve Yarın' konferansından bahsediyorum. Önemli bir bölümü Yunanlı akademisyen ve siyasetçilerden oluşan konferans katılımcılarının üzerinde ağırlıklı olarak durdukları konular; İstanbul Rumlarının demografik sorunları, eğitim meseleleri, vakıf arazileri, mülk problemleri, azınlık kavramı, 6-7 Eylüm 1955 olaylarının perde arkası ve etkileri, Rum Patrikhanesi ve ekümenikliği, Rumların kurdukları dernek ve vakıfların karşılaştıkları hukuki problemler ve Yunanistan ile ilişkiler gibi kritik ve stratejik mahiyette. Konferansta konuşulan konular, bu organizasyonun Türkiye için nasıl bir tehlike olduğunu göstermeye kâfi ama biz size konferansın açılışında Fener papazı Bartholomeos'un yaptığı konuşmadan birkaç bölüm daha aktararak olayın vahamet boyutunu gözler önüne serelim: "Ben İstanbul Patrikhanesi'nin başkanı olarak Türkiye'deki bütün Ortodoksların dini lideriyim. Fakat sınırların dışına ulaşan bir yetki ve sorumluluğum var ki, bu bütün dünya Ortodokslarını kapsar? Hak ve sorumluluk açısından bakarsak, ne yabancı, ne misafir ne de göçmeniz bu şehirde. Biz, hangi tarihi mirasa sahip olduğumuzu çok iyi biliyoruz?Siz bir ölüyü ziyaret etmeye değil, dirilecek olan bir yeri ziyaret etmeye geldiniz."Sondan başlayalım. Bartholomeos, "ölüyü ziyarete gelmediniz" diyerek dedesini kastetmiyor herhalde. Bizans'tan bahsediyor ve Bizans'ın kendi kafalarında, gönüllerinde ve niyetlerinde capcanlı olduğunu vurguluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti toprakları içerisinde ve Ankara'daki hükümetin gözlerinin içine baka baka "ben ekümenik patriğim, bunu böyle bilin" diye bağırıyor. "Hak ve sorumluluk" açısından diye söze başlıyor, dikkat edin "hak ve özgürlükler" diye başlamıyor ve bu şehirdeki haklarına vurgu yapıyor. Nedir bu haklar?İkinci Vatikan oluşumu, İstanbul Suriçinde Ekümenik Patrik devleti!Bütün bunlar Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'da yapılan bir Rum konferansında söyleniyor. Tam "nereden nereye" diye hayıflanırken, Zaman gazetesinin büyük bir gazetecilik örneği (!) sergileyerek bu konferansın düzenleme kurulu başkanları Laki Vingas ve Dimitri Frangopulos ile yaptığı özel röportaj imdadımıza yetişiyor.Bu konferansın düzenlenmesinden büyük haz duyan gazetenin duyurduğu bu röportajda Laki Vingas şöyle diyor: "Böyle bir toplantı düzenlemek 3 yıl önce hayaldi. Şimdi gerçek oldu." Sonra söz sırası Frangopulos'a geçiyor, o da şunları söylüyor: "Evvela patrikhanenin ekümenikliğini tanıyın. Sonra da Heybeliada Ruhban Okulu'nu açın!"Evet, Vingas'ın Zaman gazetesine dediği gibi, 3 yıl önce bu tip toplantıların yapılması hayaldi. Çünkü Türkiye 3 yıl önce çok farklıydı. 3 yılda birçok şey değişti. Rum patriği 3 yıl önce bu kadar cüretkar konuşamıyordu, gizli gizli ziyaretler yapıyor, ayinlerini bile gizliyordu. Şimdi ekümenikliğini Türkiye'nin göbeğinden tüm dünyaya haykırabiliyor!3 yıl önce Rumlar gelip İstanbul'da böyle tehlikeli konuları konuşamıyordu. Çünkü bu konuşulanların ardında gizli talepler, gizli hesaplar vardı. Ama şimdi rahat rahat konuşuyorlar,Yunanistan'ı Türkiye'ye taşıyabiliyorlar.Peki 3 yılda Türkiye'ye ne oldu?Bu soruya başka bir soruyla cevap verelim: 3 yıldır Türkiye'de kim işbaşında?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012