İktidar, uzay programı açıkladı ve 2021 yılında uzay programı için 5 milyon bütçe ayrıldı. İşi ne kadar ciddiye aldığımızı ayırdığımız bütçeden görebiliriz. Bu bütçeyle olsa olsa bir gönüllü seçip Elon Musk'ın uzay seyahatinde yolcu gönderebiliriz. Mesele uzaya çıkmaksa çıktık deriz.
Aslında uzay programının özü şu: Hükümet hakikaten sıfırı tüketti. Artık deniz bitti, gemi karaya oturdu. Şimdiden sonra ne diyeceksiniz de insanlardan oy isteyeceksiniz? Artık farklı hayaller satmanız lazım. Yeryüzüyle ilgili hayalleri dahi tükettiniz. Uzay hayali yeni bir hayal, belki tutar. Tutamazsa bile ihale şampiyonu şirketlerimiz devletten uzay projesi ihaleleri alır…
Hatırlarsanız 2011 yılında Hedef 2023 programı açıklanmıştı.
Hem Türkiye'nin 2011 yılından bu yana geldiği noktayı hem de bu hükümetin yaptığı tek işin hayal satmak olduğu gerçeğini göstermek adına 2011 şartlarıyla günümüzü kıyaslayalım.
63 maddelik bir hedef hazırlamışlardı. 2023'e yakın olduğumuz bu yıllarda hiç bu programdan hedef 2023'ten bahsedilmiyor. Niçin?
Çünkü açıklanan hedeflerden uzaklaşıyoruz.
2011 yılında açıklanan ve 2023'te ulaşmayı hedeflediğimiz başlıklardan bazılarını ve 2011 ile 2021 arasında bu başlıklarda nereden nereye gelindiğini, dünya standartlarındaki kuruluşların dünya sıralamalarını aktararak görelim.
• Seçim yasaları ve siyasi partiler kanunun değiştireceğiz, temsilde adaleti sağlayacağız
Önceki yazımızda buna değinmiştik. Seçim yasalarında bir kısım değişiklikler oldu.
Nasıl biliyor musunuz? Darbe dönemi günlerinin aratmayacak şekilde!
Örneğin darbe döneminde bile kolluk kuvvetleri sandık başına gidemezken birkaç sene önce yapılan değişiklikle kolluk kuvvetlerinin sandık alanına müdahale edebilmesine imkân tanıdı. Sandık kurulu üyelerinin büyük bölümünü siyasal iktidarın belirlemesine imkân tanındı.
• Yargının şeffaf ve tam bağımsız olacak üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü hâkim olacak
Özelikle 2010'dan sonra, bugün yargının ne noktaya geldiğini hepimiz biliyoruz! Ancak dünya standartları ve sıralaması penceresinden de Türk yargısı ve adaletinin durumuna bakacak olursak;
Türkiye, Hukukun Üstünlüğü İndeksinde 2011 yılında 97 ülke içerisinde 71. sıradaydı, 2020 yılında da 128 ülke içerisinde 107. sıraya geriledi. Birçok Afrika ülkesinin gerisine düştük.
• İşsizliğin yüzde 5 e düşüreceğiz
Bu hedef açıklandığında 2011 yılında işsizlik oranı yüzde 9.8 idi. 2020 yılında yüzde 12.7 oldu. Bu rakamlara nasıl takla attırıldığı, gerçek rakamların bunun çok üstünde olduğu da malum.
• Yoksulluğun yok edeceğiz. Gelir dağılımındaki dengesizliği asgariye indireceğiz
Devletin borcu arttı. Özel Sektörün borcu arttı. Milletin borcu arttı. Ayrıca Türkiye'de kişi başı milli gelir, 2011 yılında 11 bin dolar iken 2020 yılında 7 bin dolara düştü.
Hepimiz biliyoruz ki bu kişi başı milli gelirde de ciddi adaletsizlik var. Mili Gelir 11 bin dolar iken de hiçbirimizin 10 bin doları yoktu bugün de 7 bin dolarımız yok. Ancak ülkedeki gelir düzeyini göstermesi bakımından bir kriterdir. Kişi başı milli gelirde geriye gittik.
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021