2015'in ve çeyrek asrın arka planını okumak

2015 yılında yaşanan olayları klasik ajanda yöntemi ile sıralamak, Türk milletine çok fayda sağlamaz. 
Milletimizin, 2015'te yaşanan olayların arka planını okumaya ve bugün yaşanan vahim gelişmelere dair çeyrek asırdan beri toplumu uyaran ve çözümler sunan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş gerçeğini idrak etmeye ihtiyacı vardır.
Çünkü; millet ve devletin sürükleneceği badireleri yıllar öncesinden ikaz eden ve çözümler sunan bir ilim, gönül ve siyaset adamına sırtını dönüp, burnunun dibini görmeyen siyasilere Türkiye'yi teslim eden bir toplum, yok olmaya bile bile lades demiş, demektir.
Türkiye bu kaderi yaşamaktadır.
Başkanlık sistemi ve federatif yapılanma talebi, Türkiye'nin iç savaşa ve parçalanmaya sürüklenmesi, Genişletilmiş Kürdistan eksenli Büyük İsrail oluşumu, Diyalogcu FETÖ grubu gibi ana başlıklar, 2015 daha da somutlaşan gelişmeleridir.
Bu gelişmelerin hiçbirini, bugün bile okuyamayan bir iktidar ve muhalefet var.
Bir de, bunları çeyrek asırdan beri öngörüp ikaz eden ve olayların kendisini hep haklı çıkardığı Prof. Dr. Baş? 
Milletin asıl görmesi gereken gerçek bu!
Hatırlayın, bundan çeyrek asır önce, Prof. Dr. Baş, ABD'nin I. Körfez harekâtında hedefin ne Irak, ne Kuveyt olduğunu; asıl hedefin Türkiye olduğunu ilan etti. Şunları söyledi: 
Göreceksiniz, bu bahaneyle Irak üç parçaya bölünecek, orada Kürdistan kurulacak. Onunla da kalmayacaklar; Kürdistan'ı koruma-kollama görevini Türkiye'ye verecekler. Şii-Sünni çatışmaları başta olmak üzere bölge ağır savaşlara sürüklenecektir. Suriye, İran ve Türkiye'nin güneydoğusu da bu oluşturulan Kürdistan'a dahil edilerek; Arz-ı Mev'ud inancı doğrultusunda Büyük İsrail oluşturulacaktır.
Bugün ülkemizde ve bölgemizdeyaşananlar bu projenin somut adımlarıdır.
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi budur; AKP, iktidara geldiği günden beri, bu projede görev yapmaktadır.
Başkanlık sistemi ve öz yönetim talepleri de BOP eksenli söylemlerdir. 
Bu bakımdan PKK ile aylarca çözüm sürecini yürüten AKP iktidarının tutturduğu Başkanlık sistemi ile HDP'nin federatif yapılanma veya öz yönetim taleplerinin birbirlerinden farklı değildir. Aynı kapıya çıkmaktadır. 
HDP'li vekillere açılan davalar da, dosyaları Meclis raflarında bekleyecek olan tiyatral hukuk metinleri olarak kalacaktır.
Olan ise topyekûn Türk milletine olacaktır.
Ülkede tek bir mantar tabancasının patlamadığı 2014'ün Eylül-Ekim aylarında Prof. Dr. Baş,"Türkiye savaşı başladı" başlıklı makaleler yazdı; "Olan bölünmüş Türkiye'ye ve Kürt Devleti hayali içinde yok olup gidecek Alevi-Kürt kardeşlerimize olacaktır" dedi. 
Yeni Mesaj gazetemizdeki yazılarında Prof. Dr. Baş, tüm Türk milletini, özellikle Kürt ve Alevî kardeşlerimizi, "Büyük Ortadoğu Projesi'nde asıl niyet Büyük İsrail'i oluşturmaktır, oyuna gelmeyin, AKP politikalarına aldanmayın, çözüm süreciyle avlanmayın, Filistinlilerin kaderini yaşamayın" diye ikaz ediyor. Kobani'de oynanan İsrail-Peşmerge oyunundan ders çıkartmaları gerektiğini hatırlatıyor.
"Kürt kardeşlerim, 'Hükümet açılım yapacak, bize demokrasi ve insan haklarını verecek' diyor. Türkiye'de terörü bu noktaya taşıyan IŞİD ve iktidardır. Bunu iyi bilesiniz? ABD de yalan konuşuyor. Oynanan oyun oradan tahrik ederek Anadolu'daki PKK'lıları ayağa kaldırıp, Türkiye'yi fesada boğmaktır? Geçen haftadan beri, büyük İsrail'e giden yolun Yahudi Barzani ile alınacağını bu sebeple Anadolu'daki Alevi Kürtlerin dışlanmaya başlandığı ikazını yapıyoruz. Ve Kürt kardeşlerimize, 'sizin geleceğiniz bizimledir' diyoruz? Bu oyunları bozmanın tek yolu birliktir" diye haykırıyor Prof. Dr. Baş.
İsrail'in, yıllardan beri Yahudi meşrepli Barzani'ye kol-kanat germesi ve Peşmerge güçlerini eğitmesi, Prof. Dr. Baş'ın çeyrek asır önceden haber verdiği ve bugün gün yüzüne çıkan Büyük İsrail projesinin gereğidir.
BOP'ta misyon üstlenmiş AKP de, İsrail'in dostu olmak durumundadır; Bakan Ömer Çelik, bunu itiraf etmiştir.
Hepimizin görmesi gereken gerçek budur.
AKP iktidarı ve yandaşları, FETÖ vaveylası kopartıyor 2015'te.
Arka plan, hiç de göründüğü gibi değildir. Millet bunu da görmelidir.
13 yıl boyunca maliyeden emniyete devletin tüm kurumlarına bunları, yerleştiren AKP değil midir? Dinler arası diyalog başta olmak üzere her türlü siyaseti birlikte yürütmediler mi? 
Bu anlayışın yanlış olduğunu ve Türkiye'yi madden ve manen ağır badirelere sürükleyeceğini, Prof. Dr. Baş, Şubat 1998'de bizzat mektup ve birkaç kez heyet göndererek Gülen'e ve ekibine anlatmıştır? Prof. Dr. Baş, 2001'de de Sayın R. T. Erdoğan'a anlatılması gereken her şeyi anlatmış, yanlış gidişatlarından dönmeleri için yol göstermişti. Lakin hiçbiri, Prof. Dr. Baş'a kulak asmadılar. Bilakis cephe açtılar.
2005'teki Trabzon'un Akçaabat İlçesi Kayabaşı Yaylası'nda düzenlenen BTP Gençlik Kurultayı'nda, Prof. Dr. Baş, PKK'nın da, dinler arası diyalog tuzağının da birer BOP oyunu olduğuna dikkat çekmiş; gençlere şu ikazı yapmıştı: "Bu projenin etki alanı Osmanlı'nın tasarruf ettiği coğrafyanın tamamıdır. Yani Türkiye'nin de içinde bulunduğu 24 İslam ülkesidir. Burada asıl maksat bu ülkelerin zenginlik kaynaklarını ele geçirmektir. İktidar maalesef bu projelerin taşeronluğunu yapmaktadır."
Siviliyle-askeriyle, Alevisiyle-Sünnisiyle topyekûn Türk milleti, 2015'i ve geçmiş çeyrek asrı, şayet bu perspektiften okuyamazsa, yok oluşumuz tamamlanır.