Bugün 1 Ocak 2015?Yazıma başlamadan önce 2015 yılının bizlere, milletimize ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini; Allah'ın razı olduğu istikamette, Ehl-i Beyt'in yolunda, sevdiği ve seçtiği kullarıyla beraber bizleri yürütmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.2014 yılının geniş değerlendirmelerini önümüzdeki yazılarda değineceğiz ama özetle ifade etmek gerekirse, 2014 yılı Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ülkelerin kazandığı, uygulamayan ülkelerin ise biraz daha karanlığa gömüldüğü bir yıl oldu.2014 yılında 2006 yılından bu yana MEM'İ uygulayan ve 2013 yılından itibaren de tümüyle uygulayıp kanunlaştıran Rusya, dünya siyasetine ve ekonomisine yön veren, barış ve demokrasi gayretleriyle göz kamaştıran ve bu sebeple de Rusya Devlet Başkanı Putin'in yeniden dünya lideri olarak seçildiği bir yıl oldu.Rusya'nın başını çektiği BRICS ülkeleri güçlerine güç kattılar, yine MEM'in kuralları çerçevesinde Mayıs ayında Avrasya Birliği kuruldu; bugün itibarıyla da bu Birlik yürürlüğe giriyor.Kriz döneminde paçayı kurtarmak için MEM'in bir iki kuralını uygulayan fakat daha sonra kısırdöngü kapitalizmde ısrar eden ve bu girdabın içinde bocalayıp duran ABD ve AB ülkeleri ise 2014 yılında güçlerini ve itibarlarını daha da yitirdiler, kendi halklarını dahi memnun edemedikleri için iç huzursuzlukları, kaos ve karmaşaları daha da arttı, liderlerine güven kalmadı.Uyguladığı ekonomik modele ve de onun sosyal uygulamalarına güvenen Rusya, hem iç hukukunu her vatandaşını memnun edecek şekilde dizayn etti hem de diğer ülkelerle olan ilişkilerinde, özellikle de Ukrayna ve Suriye meselelerinde her noktada uluslar arası hukuka uygun davranarak dünya insanlığının gönlünü fethetti.Rusya'nın hukuka uygun olarak demokratik ve barış zemininde ülkelerle ilişki kurmasının önünde duramayan ABD ve AB ülkeleri ise 2014 yılında da terörün yanında oldu, küresel projelerini terörle, kirli senaryolarla yürütmeye çalıştı.2014'ün son günlerinde toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin son kararı da bu ifade ettiklerimizi doğrular mahiyette gerçekleşti.BM, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline 3 yıl içinde son vermeye çağıran karar tasarısını reddetti. 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nde, içinde Rusya ve Çin'in de bulunduğu 8 üye tasarıyı destekleyerek "İsrail işgallerine son versin" derken, ABD ve Avustralya tasarıyı reddetti, "İsrail işgallerine, katliamlarına devam etsin" dedi.Bu son hadise bile MEM'i uygulayan Rusya'nın barış duruşunu; ABD ve yandaşlarının ise küresel terörden, İsrail'in devlet teröründen yana olduklarını açıkça göstermektedir.Gelelim ülkemizin durumuna?AKP'li Türkiye, bugün içinden çıkan ve dünyaya çözümü, barışı ve demokrasiyi gerçek manada getiren Milli Ekonomi Modeli'ne ve sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e 2014 yılında da fırsat vermedi, görmezden geldi ve uyguladığı kapitalizmin en kötü uygulamasıyla da kaybeden, rezil rüsva olan, bütün imajını ayaklar altına alan, bütün maddi ve manevi değerlerini kaybeden bir ülke oldu.Bunun faturası olarak, ekonomide, siyasette, hukukta, insan haklarında, sosyal, kültürel ve dini konularda, kısaca her sahada geriye giden Türkiye, dünyada 2014 yılının en fazla kaybedeni oldu.3 katrilyon dolar değerinde enerji ve hammadde kaynağı olmasına rağmen enerjide tamamen dışarıya bağımlı olan, halkının büyük bir kısmının iradesinin yüzde 10 barajıyla Meclis'e alınmadığı, siyasilere masum muhalefet yapanların terörist muamelesi gördüğü, muhalif basının bertaraf edilmek istendiği, dünyada artık terörle birlikte, teröre destek veren bir ülke olarak anılan, Anayasasını terörle müzakere ederek değiştirmeye çalışan, devleti idare eden siyasilerle, ülkeyi yıkmak ve parçalamak isteyen teröristlerin çözüm süreci adı altında beraber hareket ettikleri, hukukun ayaklar altına alındığı bir ülke haline geldik 2014 yılında?Kısaca 2014 yılında da hazine üzerinde oturan dilenci olmaya devam ettik.Ama unutmayalım ki, bu gaflet ve görmezlik devam ederse emin olun ki bu hazine üzerinde oturmak da bu millete nasip olmayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025