10 Kasımda Anıtkabir'e cumhuriyet tarihinin en fazla ziyareti gerçekleşti.
Yalnız Anıtkabir mi, hayır; aynı şekilde Dolmabahçe ziyareti de rekor seviyede idi.
Gâvur İzmir diye ifade edilen, Atatürk'ün İzmir'inde de Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öncülüğünde tertiplenen Atatürk'ü Anma ve Muharrem Matemi programında mahşeri bir kalabalık vardı.
* * *
Bu teveccühün sebebi nedir, gelin bunu irdeleyelim.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Atatürk'ün gerçek kimliği üzerinde uzun zamandan beri toplumu aydınlatmaya çalışıyor. Atatürk Ehl-i Beyt sevdalısı bir hafızdır. Bugüne kadar topluma Atatürk dinsiz olarak lanse edildi. Bir taraftan dinsiz olarak tanıtılan Atatürk'e ve Atatürk'ün şahsında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir iftira kampanyası başlattılar. Devlet ve millet arasındaki çatışmaya da sebep oluyordu bu düşmanca tavırlar.
* * *
İzmir'deki program ülkemiz için ilklerin yaşandığı Muharrem matemi etkinliklerinden birisi idi. Alevi, Şii ve Sünni dünyadan konuşmacılar Mustafa Kemal Atatürk'ü, İmam Hüseyin efendimizi ve Kerbela şehitlerini andılar. Ehl-i Beytin çileli hayatı yâd edildi ve İmam Hüseyin'e bağlılık tazelenmiş oldu.
Programdan bir gün önce İzmir ve civarında yaptığımız ziyaret ve sohbetlerde gördük ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bey Ehl-i Beyt'i gündeme getirmekle başta aleviler olmak üzere milletimizin gönlünde taht kurmuş. Görüştüğümüz Alevi-Bektaşiler Sayın Baş'tan bahsederken 'o bizim başımız' diyorlar. Bugüne kadar hep istismar edildik, hep bizden destek istendi, siyasi bir gücümüz yoktu, ama artık bizim Haydar Başımız var diyorlar.
* * *
Son günlerde Alevilerin bu teveccühü diğer siyasilerin dikkatini çekmiş olacak ki, Alevileri istismar politikalarını arttırdılar. Ancak dikkat edilirse rahatça görüleceği gibi bunların sözleri cilalı da olsa özlerinin karanlık olduğu görülecektir. Muaviye'nin, Yezid'in yaptığı gibi, bunlar da mevki, makam dağıtmakta, yeri geldiğinde dünyalıkları da devreye koymaktadır. Dün bu oyuna gelenler Hz. Hüseyin'i yalnız bıraktılar; yalnız bıraktılar ama yalancı makamları, ele geçirdikleri az pahaları onlara zindan oldu. Hem dünyalarını hem de ahiretlerini berbat ettiler.
İmam Hüseyin'i anlamak ve Kerbela matemini idrak etmek için, Kufe mahlûklarını da iyi tanımak gerekir.
İmam Hüseyin'i Kufe'ye davet edenlerin hali "Ya İmam, onların kalbi senin lehine, kılıçları senin aleyhinedir" şeklinde anlatılır. Kerbela bu gaflet halinin nelere mal olacağının da bir göstergesidir.
O halde günümüzde Hüseyni duruş iddiasında bulunanların hal ve hareketlerine çok dikkat etmeleri gerekir.
Gerekçesi ne olursa olsun, dünyalık arzu ve isteklere kanıp, Hüseyin'in yanında olmamak yani dik durmamak vebaldir, vebal üstüne vebaldir.
* * *
O halde bugün yapılması gereken Şiilerin, Alevi-Bektaşilerin, Nusayrilerin, Caferilerin, Ehl-i Beyt'in çilesini ve Kufe'lilerin dönekliğini unutmamaları gerekir.
Yalnız Anıtkabir mi, hayır; aynı şekilde Dolmabahçe ziyareti de rekor seviyede idi.
Gâvur İzmir diye ifade edilen, Atatürk'ün İzmir'inde de Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öncülüğünde tertiplenen Atatürk'ü Anma ve Muharrem Matemi programında mahşeri bir kalabalık vardı.
* * *
Bu teveccühün sebebi nedir, gelin bunu irdeleyelim.
Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Bey, Atatürk'ün gerçek kimliği üzerinde uzun zamandan beri toplumu aydınlatmaya çalışıyor. Atatürk Ehl-i Beyt sevdalısı bir hafızdır. Bugüne kadar topluma Atatürk dinsiz olarak lanse edildi. Bir taraftan dinsiz olarak tanıtılan Atatürk'e ve Atatürk'ün şahsında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir iftira kampanyası başlattılar. Devlet ve millet arasındaki çatışmaya da sebep oluyordu bu düşmanca tavırlar.
* * *
İzmir'deki program ülkemiz için ilklerin yaşandığı Muharrem matemi etkinliklerinden birisi idi. Alevi, Şii ve Sünni dünyadan konuşmacılar Mustafa Kemal Atatürk'ü, İmam Hüseyin efendimizi ve Kerbela şehitlerini andılar. Ehl-i Beytin çileli hayatı yâd edildi ve İmam Hüseyin'e bağlılık tazelenmiş oldu.
Programdan bir gün önce İzmir ve civarında yaptığımız ziyaret ve sohbetlerde gördük ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bey Ehl-i Beyt'i gündeme getirmekle başta aleviler olmak üzere milletimizin gönlünde taht kurmuş. Görüştüğümüz Alevi-Bektaşiler Sayın Baş'tan bahsederken 'o bizim başımız' diyorlar. Bugüne kadar hep istismar edildik, hep bizden destek istendi, siyasi bir gücümüz yoktu, ama artık bizim Haydar Başımız var diyorlar.
* * *
Son günlerde Alevilerin bu teveccühü diğer siyasilerin dikkatini çekmiş olacak ki, Alevileri istismar politikalarını arttırdılar. Ancak dikkat edilirse rahatça görüleceği gibi bunların sözleri cilalı da olsa özlerinin karanlık olduğu görülecektir. Muaviye'nin, Yezid'in yaptığı gibi, bunlar da mevki, makam dağıtmakta, yeri geldiğinde dünyalıkları da devreye koymaktadır. Dün bu oyuna gelenler Hz. Hüseyin'i yalnız bıraktılar; yalnız bıraktılar ama yalancı makamları, ele geçirdikleri az pahaları onlara zindan oldu. Hem dünyalarını hem de ahiretlerini berbat ettiler.
İmam Hüseyin'i anlamak ve Kerbela matemini idrak etmek için, Kufe mahlûklarını da iyi tanımak gerekir.
İmam Hüseyin'i Kufe'ye davet edenlerin hali "Ya İmam, onların kalbi senin lehine, kılıçları senin aleyhinedir" şeklinde anlatılır. Kerbela bu gaflet halinin nelere mal olacağının da bir göstergesidir.
O halde günümüzde Hüseyni duruş iddiasında bulunanların hal ve hareketlerine çok dikkat etmeleri gerekir.
Gerekçesi ne olursa olsun, dünyalık arzu ve isteklere kanıp, Hüseyin'in yanında olmamak yani dik durmamak vebaldir, vebal üstüne vebaldir.
* * *
O halde bugün yapılması gereken Şiilerin, Alevi-Bektaşilerin, Nusayrilerin, Caferilerin, Ehl-i Beyt'in çilesini ve Kufe'lilerin dönekliğini unutmamaları gerekir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Kaybolan iğne evde aranır / 23.04.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Dış politikanın kırılma noktası: Kıbrıs / 22.04.2025
- Algı yönetimi gölgesinde Suriye ve bölgesel tehditler / 20.04.2025
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025