Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Zorlukta ve kolaylıkta, hoşlukta ve hoş olmayan yerlerde ve zararına tamamlanan her yerde (bir emire) itaat edip, dinlemen gerekir." (a. g. e. 1836)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar büyük günahları işlerseler de dindaşlarınızı tekfir etmeyin, her imamın arkasında namaz kılın, her ölünün cenaze namazını kılın ve her emirle birlikte cihat edin." (Kenz'ul Ummal, 1077)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Üç şey sünnettendir: Her imamın arkasında namaz kılmak; senin namazın sana onun günahı ise kendisinedir. Her imamla cihat etmek; senin cihadın sana, onun kötülüğü kendinedir. Her ne kadar intihar etmiş olsa da tevhit ehlinden olan her ölünün ardından namazını kılmak." (a. g. e. 1082)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar büyük günahlar işlese de, iyi veya kötü her emirle birlikte cihat etmek, sizlere farzdır. Her ne kadar büyük günah işlese de, iyi ve kötü her Müslümanın arkasından namaz kılmak da sizlere farzdır." (a. g. e. 10481)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Farz namazları, her ne kadar büyük günah işlese de iyi ve kötü her Müslüman'ın arkasında kılmak farzdır." (Sünen-i İbn-i Davud, 594)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Çok geçmeden benden sonra, aşina olmadığınız hoş olmayan olaylar olacaktır." Oradakiler, "Ya Resûlullah! Bizlerden o zamana erişenlere ne emrediyorsun?" diye sorunca şöyle buyurdu: "Boynunuzda olan hakları ödeyin, sizler için olan şeyleri Allah'tan dileyin." (Sahih-i Müslim, 1843)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Çok geçmeden tatsız olaylarla karşılaşacaksınız, havuzda benimle görüşünceye kadar sabredin." (a. g. e. 1845)
Vail-i Hazremi şöyle diyor: "Seleme bin Yezid ec-Cu'fi Resûlullah'a (s.a.a) şunu sordu: "Eğer bizlere bir takım hâkimler hükmeder de bizlerden haklarını ister ve bizleri hakkımızdan alıkoyarsa, bizlere bu konuda ne emrediyorsun?" Peygamber (s.a.a) ondan yüz çevirdi. O yeniden sordu. Peygamber yeniden yüz çevirdi. İkinci ve üçüncü defa yeniden aynı soruyu sordu. Bu esnada Eş'as bin Kays onu kendine doğru çekerek şöyle dedi: "Emirlerini dinleyin ve itaat edin; zira herkes kendi günahını yüklenecektir." Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: "Eş'as onu kendine doğru çekti ve Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Emirlerini dinleyin, itaat edin..." (a. g. e. 1846)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Benden sonra hidayetime uymayan sünnetime bağlı kalmayan imamlar gelecektir. Onların arasından insan şeklinde kalpleri şeytan kimseler kıyam edecektir." (Ravi şöyle diyor) Ben, "Eğer böyle bir zamana ulaşırsam ne yapayım?" diye sorunca şöyle buyurdu: "Emirin sözünü dinle ve itaat et. Her ne kadar sırtına kırbaç vurulsa ve tüm servetin elinden alınsa yine de kulak ver ve itaat et." (a. g. e. 1847)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim emirinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin, zira her kim cemaatten bir karış dahi ayrıldığı bir halde ölürse cahiliye üzere ölmüştür." (a. g. e. 1849)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İmamlarınızın en kötüsü; sizlerin onu, onun da sizi düşman bildiği; sizlerin ondan, onun da sizden nefret ettiği imamlardır." Bu esnada, "Ya Resûlullah! Onlara kılıç çekmeyelim mi?" denilince şöyle buyurdu: "İçinizde namaz kıldığı müddetçe hayır, valilerinizden hoşlanmadığınız bir şey gördüğünüzde işlerini kötümseyin. İtaatinden el çekmeyin." (a. g. e. 1855)
Bu esas üzere uydurulmuş hadisler gerçekten de çoktur. Kaynaklarına müracaat ediniz. (Kenz'ul Ummal , 1/104, 4/373-374, 5/7551, 11/210; el-Bihar, 75/354, Sünen-i İbn-i Davud, 3/18)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar büyük günahları işlerseler de dindaşlarınızı tekfir etmeyin, her imamın arkasında namaz kılın, her ölünün cenaze namazını kılın ve her emirle birlikte cihat edin." (Kenz'ul Ummal, 1077)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Üç şey sünnettendir: Her imamın arkasında namaz kılmak; senin namazın sana onun günahı ise kendisinedir. Her imamla cihat etmek; senin cihadın sana, onun kötülüğü kendinedir. Her ne kadar intihar etmiş olsa da tevhit ehlinden olan her ölünün ardından namazını kılmak." (a. g. e. 1082)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar büyük günahlar işlese de, iyi veya kötü her emirle birlikte cihat etmek, sizlere farzdır. Her ne kadar büyük günah işlese de, iyi ve kötü her Müslümanın arkasından namaz kılmak da sizlere farzdır." (a. g. e. 10481)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Farz namazları, her ne kadar büyük günah işlese de iyi ve kötü her Müslüman'ın arkasında kılmak farzdır." (Sünen-i İbn-i Davud, 594)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Çok geçmeden benden sonra, aşina olmadığınız hoş olmayan olaylar olacaktır." Oradakiler, "Ya Resûlullah! Bizlerden o zamana erişenlere ne emrediyorsun?" diye sorunca şöyle buyurdu: "Boynunuzda olan hakları ödeyin, sizler için olan şeyleri Allah'tan dileyin." (Sahih-i Müslim, 1843)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Çok geçmeden tatsız olaylarla karşılaşacaksınız, havuzda benimle görüşünceye kadar sabredin." (a. g. e. 1845)
Vail-i Hazremi şöyle diyor: "Seleme bin Yezid ec-Cu'fi Resûlullah'a (s.a.a) şunu sordu: "Eğer bizlere bir takım hâkimler hükmeder de bizlerden haklarını ister ve bizleri hakkımızdan alıkoyarsa, bizlere bu konuda ne emrediyorsun?" Peygamber (s.a.a) ondan yüz çevirdi. O yeniden sordu. Peygamber yeniden yüz çevirdi. İkinci ve üçüncü defa yeniden aynı soruyu sordu. Bu esnada Eş'as bin Kays onu kendine doğru çekerek şöyle dedi: "Emirlerini dinleyin ve itaat edin; zira herkes kendi günahını yüklenecektir." Başka bir rivayette ise şöyle yer almıştır: "Eş'as onu kendine doğru çekti ve Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Emirlerini dinleyin, itaat edin..." (a. g. e. 1846)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Benden sonra hidayetime uymayan sünnetime bağlı kalmayan imamlar gelecektir. Onların arasından insan şeklinde kalpleri şeytan kimseler kıyam edecektir." (Ravi şöyle diyor) Ben, "Eğer böyle bir zamana ulaşırsam ne yapayım?" diye sorunca şöyle buyurdu: "Emirin sözünü dinle ve itaat et. Her ne kadar sırtına kırbaç vurulsa ve tüm servetin elinden alınsa yine de kulak ver ve itaat et." (a. g. e. 1847)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim emirinden hoşlanmadığı bir şey görürse sabretsin, zira her kim cemaatten bir karış dahi ayrıldığı bir halde ölürse cahiliye üzere ölmüştür." (a. g. e. 1849)
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İmamlarınızın en kötüsü; sizlerin onu, onun da sizi düşman bildiği; sizlerin ondan, onun da sizden nefret ettiği imamlardır." Bu esnada, "Ya Resûlullah! Onlara kılıç çekmeyelim mi?" denilince şöyle buyurdu: "İçinizde namaz kıldığı müddetçe hayır, valilerinizden hoşlanmadığınız bir şey gördüğünüzde işlerini kötümseyin. İtaatinden el çekmeyin." (a. g. e. 1855)
Bu esas üzere uydurulmuş hadisler gerçekten de çoktur. Kaynaklarına müracaat ediniz. (Kenz'ul Ummal , 1/104, 4/373-374, 5/7551, 11/210; el-Bihar, 75/354, Sünen-i İbn-i Davud, 3/18)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.