Koca bir sene geride kaldı. İyisiyle kötüsüyle koca bir yılı bitirdik. Ama düşününce kötü olaylar daha ağır basıyor. Her sene daha da geriye gidiyoruz.
Uluslararası araştırma şirketi IPSOS'a göre, Türkiye yeni yıla en umutsuz giren üçüncü ülke oldu. Acı ama gerçek.
Korona tüm hızıyla devam ederken, ekonomi öncelikli konu oldu. Doların akıl almaz yükselişi, her şeyin paralel şekilde zamlanması işin boyutunu değiştirdi.
Yangınlar, sel baskınları, akıl almaz cinayetler, Türk paramızın günden güne değersizleşmesi bu yılı daha da çekilmez hale getirdi.
Doların yükselmesiyle birlikte düşen Türk Lirası, bir yandan da komşu ülkelere yaradı. Bir Bulgar Levasının 9.43 Türk Lirası seviyesine yükselmesiyle Bulgaristan ve Yunanistan vatandaşları Türkiye 'ye akın etti. Yunan ve Bulgarlar, Edirne'deki mağazalarda, pazar yerlerinde ve alışveriş merkezlerinde buldukları her şeyi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hedefimiz dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmektir. Üstelik bu hedefe ulaşmaya hiç olmadığımız kadar yakınız" diye açıklamada bulundu.
Türk-İş raporuna göre, yoksulluk sınırı Aralık ayında 13.072,51 TL oldu. ( önceki 10.395,91 TL). Açlık sınırı 4.013,26 TL oldu. (Önceki 3.191,55 TL).
Burada dünyanın en genç genel başkanı Av. Hüseyin Baş'ın bir tweetini paylaşmak istiyorum: "Bir ev alabilmek için çalışan babaların bir araba alabilmek için çalışanların çocuklarıydık. Ve artık çocuklarımız muhtemelen bir cep telefonu alabilmek için çalışacaklar… Yesinler sizin ihracatınızı, büyümenizi… Değiştireceğiz bu düzeni!"
Artık bu düzen değişmeli. Yıllarca çocukluğumuz, gençliğimiz hep sömürüldü. Bir hakkımız olmadı. Herkes kendi kesesini doldurdu. Halkını, bizi düşünen bir liderimiz olmadı maalesef…
Çok kıymetli büyüğümüz Haydar Baş Hocam, "Milletleri ayakta tutan geleceklerini teminat altına alan genç nüfusun varlığıdır. Bir cemiyette genç nesil ne kadar yetişmiş, keyfiyetli ve hayata bakışı üst seviyede bulunursa o cemiyet o derece güçlü ve dinamik olur" diye söylerdi.
Bu noktada devlet adamlarının yapması gereken kendi uzmanlarımıza istihdam sahaları temin ederek Avrupa ülkelerine olan beyin göçünün önüne geçmektir.
Bu da ancak kendi değerlerimizle insanımızı yetiştirmek, tamamen milli politikaları hayata geçirerek iktisadi kalkınmamızı tamamlamak ve milletimizin refah seviyesini yükseltmekle mümkün olabilir.
Yeni yılda yeni kararlar alarak, vatanımızın, çocuklarımızın geleceği için; projesi olan, genç nesilleri anlayabilen, her sözüyle gündem olan Av. Hüseyin Baş'ı seçerek, cennet vatanımızı sömürülmekten kurtarıp, refah seviyesine ulaştırabiliriz inşallah...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Zuhal Konukseven / diğer yazıları
- Hoş geldin ya şehr-i ramazan / 18.03.2023
- Avrupa çıkarması / 10.11.2022
- Birlik ve beraberlik mayası / 20.04.2022
- Z Raporu / 02.01.2022
- Maske / 02.10.2021
- Var bi hayalimiz / 14.09.2021
- Gurbetçinin çilesi / 24.08.2021
- Eşrefi Mahluk / 03.07.2021
- Kadın, insanlığın şerefidir / 12.05.2021
- Milli Devlet ve kadın-3 / 06.05.2021
- Avrupa çıkarması / 10.11.2022
- Birlik ve beraberlik mayası / 20.04.2022
- Z Raporu / 02.01.2022
- Maske / 02.10.2021
- Var bi hayalimiz / 14.09.2021
- Gurbetçinin çilesi / 24.08.2021
- Eşrefi Mahluk / 03.07.2021
- Kadın, insanlığın şerefidir / 12.05.2021
- Milli Devlet ve kadın-3 / 06.05.2021