Bu hakikat her iki taraf için de geçerli.İktidar olsun, onun gayri resmi koalisyon ortağı olan cemaat olsun, her ikisi de Yusuf'u ve dahi Yusufları kuyulara atmak için bir biri ile yarıştılar, yardımlaştılar, kimseler duymasın, görmesin diye sürekli bir birini setrettiler.Yakup Peygamberin nezdinde Yusuf'un değeri, kıymeti, paha biçilmezliği, vazgeçilmezliği ne ise, bu çilekeş millet için de aynı kıymette, aynı değerde olan nice maddi ve manevi hazineleri el ele vererek, diz dize vererek hiç tereddüt etmeden kuyulara attınız ve her defasında da Yakup peygamberin diğer oğulları gibi ağlama rollerine soyundunuz, yaygaralar kopardınız.Nitekim Yakup Peygamberin oğullarının kardeşleri Yusuf'u kuyuya attıkları, yani onu ölüme terk ettikleri günün akşamında koro halinde ağlayarak gelmeleri, Yusuf'u kurt yedi diyerek yaka paça yırtmaları gerçeği değiştirmedi ve "Yusuf'u kurt yedi" yalanları yakalarına yapıştı kaldı.Siz de her defasında bu millet için Yusuf mesabesinde olan maddi ve manevi hazineleri, yüzyıllar içinde oluşan, yüzyıllar içinde gergef gergef örülen nice değerleri gözünüzü kırpmadan kuyulara attınız, ezdiniz geçtiniz ve bütün bu cürümler işlenirken el ele idiniz, omuz omuza idiniz, birbirinizin sırtını sıvazlamakla meşguldünüz.Sayın iktidar ve sayın cemaat Yusuf'u kuyuya attın bir kere.Artık bundan sonra hangi kuşun kanına girip de Yusuf'un gömleğini kana bulamak sizin çok önemli işleriniz arasındadır, baş başa vererek, kafa çatlatarak "Yusuf'u kurt yedi" gibi bir mega yalan uydurmak artık size düşüyor ve daha da önemlisi ağlama rollerini taksim etmek acilen yapmanız gereken işlerinizdendir çünkü akşam olmak üzredir ve hesap vakti yaklaşmaktadır.Kim nasıl ağlayacak, kim hangi numarayı yapacak, söze önce kim başlayacak, kanlı gömleği babaya önce kim gösterecek?Bu ve benzeri soruların cevabı akşama yetişmeli ki kendi hesaplarınıza göre pot kırmayasınız.Eline tutuşturulan kanlı gömleği evirip-çevirdikten sonra, iyice inceledikten sonra; "Bu nasıl da yumuşak huylu bir kurtmuş, oğlumu yemiş de gömleğine bir şey yapmamış" diyen ve nazikçe oğullarına yalancı olduklarını söyleyen Yakup Peygamber gibi bu millet de bir gün gaflet uykusundan uyanıp şu kadar yıldan beri bize yalan söylediniz, yanlış yaptınız, çaldınız çaldırdınız, talan ettiniz, talan ettirdiniz derse ne diyeceksiniz, var mı cevabınız? Akşam olmadan, hesap günü gelmeden rollerinizi iyi ezberleyin, provalarınızı çokça yapın, ağlamayı becerebilenlere verin, yaygara rollerini yaygarayı iyi yapanlara verin ki belki hesabı geciktirirsiniz ama ne yaparsanız yapın, kırk yıl sonra da olsa yalanınız ortaya çıkacak ve yüzünüze çarpılacak.Yusuf'u kuyuya attın bir kere?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025