Yola devam

Ukrayna maçındaki kötü futbolun sonrasında Hırvatistan galibiyeti ile yola devam dedik. Ukrayna maçında defansif bir kadro sahadayken, Hırvatistan maçında fazla ofansif bir kadro ile risk aldık. Lucescu'nun kadro tercihi tüm spor yorumcularının maç öncesi eleştirilerine sebep oldu. Neymiş efendim çok ofansif ve dirençsiz bir kadroymuş. Bu kadroyla işimiz çok zormuş. Evet yumuşak futbol oynayan futbolculardan kurulu bir orta saha ve çift forvet ile sahaya çıkması gerçekten büyük cesaretti. Lucescu, ya tamam ya devam felsefesi ile hareket etti. Tamam; takımda görüntüde  mücadeleci futbolcu yoktu. Ancak futbol topla oynanır. Topa sahip olan, topla oynamayı bilen oyuncuların üzerine birde kendi saha ve seyirci avantajları ile sahaya çıkarsan başarı kaçınılmaz olur. Galibiyet olmasa dahi futbol adına güzel pozisyonlar ortaya çıkar.
Bu maçı kazandık ancak sıkıntılarımız devam ediyor. Milli Takımımızın asıl sorunları ülkedeki yabancı oyuncu bolluğu sonucu futbolcularımızın takımlarında daha az süre almaları, milli takıma oyuncu ve hoca seçimlerimiz. Ayrıca geleceğe dönük yatırım yapamamak. Kadro devamlılığını sağlayamamak. Hep günü kurtarmanın hesabı içerisindeyiz. 4 milyon nüfuslu Hırvatistan Federasyon Başkanı efsane santrfor Davor Suker dedi ki: "15 yıl sonrasının planlamasını
yapıyoruz." 
Hırvatistan'ın kadrosu günler öncesinden belliydi. Biz ise bir önceki maçtan yine 7 değişik oyuncuyla sahadaydık. Adamlarda kimin oynadığı önemli değil. Sistem önemli. Futbolcularımız gerçekten iyi futbol oynayan takım kurgusu olan ancak zaafları olan bir Hırvatistan ile oynadılar.
Artık önümüzdeki maçlara bakmalıyız. 6 Ekim'de kendi sahamızda İzlanda ile oynayacağız ve sonra 9 Ekim'de Findandiya ile deplasmanda karşılaşacağız. Kalan bu iki maçı kazandığımız takdirde grupta ilk 2'de yer alırız ve Dünya Kupasına gitme ihtimalimiz artacak.