Avrasya Tüneli
Avrasya Tüneli, 5,4 kilometresi deniz tabanı altında, çapı 13,7 metre, iki katlı; 2 gidişi ve 2 gelişi olan gösterişli bir mühendislik yapıtıdır. İki Güney Kore şirketi bir Türk şirketiyle, Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş. (ATAŞ) adlı bir şirket oluşturmuşlar ve tüneli yapmışlar. Şimdi işletiyorlar. 26 yıl boyunca da işletecekler.
Geçiş ücreti 2017 için, (tek geçiş) binek arabalarda 4, minibüslerde 6 dolardır. Tünel, kent içi geçiş olduğu için, ücreti gidiş-dönüş olarak hesaplamak gerekiyor. Yani, gerçek kullanım ücreti, bugünkü kurla otomobillerde 34, minibüslerde 48 TL.
Tünel geçiş ücretleri, her yıl ABD Tüketici Fiyat Endeksi'ne uygun olarak artacak. Devlet, yılda 25 milyon geçiş garantisi vermiş. Bu kadar araba geçmese bile, Hazine bu parayı ödeyecek.
Avrasya Tünel Projesi'nin ihale bedeli 1,245 milyar dolar. Şirketin özkaynak yatırımı 285 milyon, kredi tutarı 960 milyon dolar. Kredide Hazine garantisi var, şirket borcunu ödemezse devlet ödeyecek.
Yapımcı şirketin imtiyazlı kullanım süresi 26 yıl (25 yıl, 11 ay, 9 gün). Tünel'den geçiş ücreti; 26 yıl boyunca hiç artmasa, dolar hiç değer kazanmasa bile, halkın 1,245 milyar dolarlık yatırıma karşılık, ödeyeceği para 12,1 milyar TL.'dir. Oysa biliyoruz ki, geçiş ücretleri artacak, dolar değer kazanacak.
Sözleşme, şirket kazancını sağlama almış ve ücret artışını ABD tüketici endeksine bağlamış. Bu endeks, 2016 için yüzde 1,6 dır.
Erken gelen zarar
Avrasya Tüneli'nde, günlük 68 bin araç geçiş garantisi verilmiş. Ancak, 2017'nin ilk 5 ayında ortalama 34 bin geçiş olmuş. Geçmeyen günlük 34 bin aracın bedelini Hazine şirkete ödüyor.(2) Eksik geçiş böyle devam ederse, devlet şirkete ayda 26 milyon (8,5 milyon dolar), yılda 310 milyon lira (101 milyon dolar) ödeyecek.
Orhangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprüleri'nde de, araç geçiş sayılarına ulaşılamadı. 2017'nin ilk 4,5 ayında Hazine; geçmeyen araçlar için, bu iki köprü ve Avrasya Tüneli için, şirketlere toplam 803 milyon TL ödüyor. Geçişler bu biçimde sürerse; yıl sonunda şirketlere 2 milyar 410 milyon TL ödenecektir.(3)
'Çivisi çıkan' kamu düzeni
Ülke üretimsizliğin çok yönlü olumsuzluklarını yaşarken; üretim dışı alanlara, bütçede karşılığı olmayan büyük yatırımlar yapılıyor. Bu nedenle borçlanılıyor. Ödenmesi olanaksız borçlarla halk, altından kalkamayacağı yüklerin altına sokuluyor. Ülkenin geleceği ipotek altına alınıyor. Bunlar yapılırken, ulusal yararlar değil, şirket çıkarını gözeten kararlar alınıyor; uygulamalar yapılıyor.
Yaşanan Köprü ve yollarda kural ihlaline '10 kat ceza' uygulaması, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Köprü ve yol geçişlerinde, 'pusuya yatıp' geç bildirim göndermek de yok. 'Arabanın değerinden çok ceza isteme', hiç yok.
Geçmişte hükümetlerin sıkça uyguladığı, bayramlarda köprülerden ücretsiz geçme artık yapılamıyor. 'Yap işlet devret' yatırımcıları, buna izin vermiyor. Şirket egemenliği, bayram falan dinlemiyor. Hükümet onlara bir şey söyleyemiyor.
Halkın sinirini bozan şirket uygulamalarında; toplumsal geleneklerin ve insani değerlerin yeri yok. Geçmişimize yakışmayan, geriliğin egemen olduğu bir çapul döneminde yaşıyoruz. Burada; birlikte yaşamanın incelikleri, halka hizmet, yardımlaşma ve dayanışma gibi kavramlar artık yok. Her şeyi güç belirliyor. <
Avrasya Tüneli, 5,4 kilometresi deniz tabanı altında, çapı 13,7 metre, iki katlı; 2 gidişi ve 2 gelişi olan gösterişli bir mühendislik yapıtıdır. İki Güney Kore şirketi bir Türk şirketiyle, Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım A.Ş. (ATAŞ) adlı bir şirket oluşturmuşlar ve tüneli yapmışlar. Şimdi işletiyorlar. 26 yıl boyunca da işletecekler.
Geçiş ücreti 2017 için, (tek geçiş) binek arabalarda 4, minibüslerde 6 dolardır. Tünel, kent içi geçiş olduğu için, ücreti gidiş-dönüş olarak hesaplamak gerekiyor. Yani, gerçek kullanım ücreti, bugünkü kurla otomobillerde 34, minibüslerde 48 TL.
Tünel geçiş ücretleri, her yıl ABD Tüketici Fiyat Endeksi'ne uygun olarak artacak. Devlet, yılda 25 milyon geçiş garantisi vermiş. Bu kadar araba geçmese bile, Hazine bu parayı ödeyecek.
Avrasya Tünel Projesi'nin ihale bedeli 1,245 milyar dolar. Şirketin özkaynak yatırımı 285 milyon, kredi tutarı 960 milyon dolar. Kredide Hazine garantisi var, şirket borcunu ödemezse devlet ödeyecek.
Yapımcı şirketin imtiyazlı kullanım süresi 26 yıl (25 yıl, 11 ay, 9 gün). Tünel'den geçiş ücreti; 26 yıl boyunca hiç artmasa, dolar hiç değer kazanmasa bile, halkın 1,245 milyar dolarlık yatırıma karşılık, ödeyeceği para 12,1 milyar TL.'dir. Oysa biliyoruz ki, geçiş ücretleri artacak, dolar değer kazanacak.
Sözleşme, şirket kazancını sağlama almış ve ücret artışını ABD tüketici endeksine bağlamış. Bu endeks, 2016 için yüzde 1,6 dır.
Erken gelen zarar
Avrasya Tüneli'nde, günlük 68 bin araç geçiş garantisi verilmiş. Ancak, 2017'nin ilk 5 ayında ortalama 34 bin geçiş olmuş. Geçmeyen günlük 34 bin aracın bedelini Hazine şirkete ödüyor.(2) Eksik geçiş böyle devam ederse, devlet şirkete ayda 26 milyon (8,5 milyon dolar), yılda 310 milyon lira (101 milyon dolar) ödeyecek.
Orhangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprüleri'nde de, araç geçiş sayılarına ulaşılamadı. 2017'nin ilk 4,5 ayında Hazine; geçmeyen araçlar için, bu iki köprü ve Avrasya Tüneli için, şirketlere toplam 803 milyon TL ödüyor. Geçişler bu biçimde sürerse; yıl sonunda şirketlere 2 milyar 410 milyon TL ödenecektir.(3)
'Çivisi çıkan' kamu düzeni
Ülke üretimsizliğin çok yönlü olumsuzluklarını yaşarken; üretim dışı alanlara, bütçede karşılığı olmayan büyük yatırımlar yapılıyor. Bu nedenle borçlanılıyor. Ödenmesi olanaksız borçlarla halk, altından kalkamayacağı yüklerin altına sokuluyor. Ülkenin geleceği ipotek altına alınıyor. Bunlar yapılırken, ulusal yararlar değil, şirket çıkarını gözeten kararlar alınıyor; uygulamalar yapılıyor.
Yaşanan Köprü ve yollarda kural ihlaline '10 kat ceza' uygulaması, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Köprü ve yol geçişlerinde, 'pusuya yatıp' geç bildirim göndermek de yok. 'Arabanın değerinden çok ceza isteme', hiç yok.
Geçmişte hükümetlerin sıkça uyguladığı, bayramlarda köprülerden ücretsiz geçme artık yapılamıyor. 'Yap işlet devret' yatırımcıları, buna izin vermiyor. Şirket egemenliği, bayram falan dinlemiyor. Hükümet onlara bir şey söyleyemiyor.
Halkın sinirini bozan şirket uygulamalarında; toplumsal geleneklerin ve insani değerlerin yeri yok. Geçmişimize yakışmayan, geriliğin egemen olduğu bir çapul döneminde yaşıyoruz. Burada; birlikte yaşamanın incelikleri, halka hizmet, yardımlaşma ve dayanışma gibi kavramlar artık yok. Her şeyi güç belirliyor. <
Metin Aydoğan / diğer yazıları
- Türkiye'nin esrarengiz altın 'ticareti' / 17.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (ll) / 07.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (l) / 06.01.2018
- Utanç belgeleri / 01.01.2018
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (ll) / 26.12.2017
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (l) / 25.12.2017
- Türk tütünü ve uluslararası sigara tekelleri / 19.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lV) / 14.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lll) / 13.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (ll) / 12.12.2017
- Yol köprü ve tünel cezaları (ll) / 07.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (l) / 06.01.2018
- Utanç belgeleri / 01.01.2018
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (ll) / 26.12.2017
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (l) / 25.12.2017
- Türk tütünü ve uluslararası sigara tekelleri / 19.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lV) / 14.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lll) / 13.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (ll) / 12.12.2017