AKP Hükümeti, Meclis'e getirdiği bir torba yasayla, Osmanlı'nın Reji idaresini, Türkiye'ye yerleştirecek olan süreci tamamlıyor. Turgut Özal, Kemal Derviş ve 15 yıllık AKP uygulamalarından sonra, bugün son nokta konuyor. TEKEL'e elkoyan uluslararası tütün tekellerinin isteği doğrultusunda bir yasa çıkarılıyor. Torba Yasa'nın 68.Maddesi; 'yasaya uymayan' sarmalık kıyılmış tütün üreticilerine, ağır para ve hapis cezaları getiriliyor. Herhangi bir tütün tüccarıyla (tütün işlemeciliği tümüyle yabancı şirketlerin eline geçtiği için bunlara tüccar değil, şirket taşeronu demek daha doğru) sözleşmesi olmayan üretici; tütün ekemeyecek, satamayacak, satın alamayacak, satışa hazırlayamayacak, taşıyamayacak ve bulunduramayacak. Bunlardan birini bile yapan 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. (http://kuramsalaktarim.blogspot.com.tr/2017/10/turk-tutunu-ve-uluslararasi-sigara_19.html#more)
Tütün Rejisi
Avrupalılar, 19.Yüzyıl'ın ikinci yarısında; devlet bütçesinin önemli kaynaklarına alacaklarına karşılık el koymuştu. 1883 yılında Tütün Rejisi adıyla bir şirket kurarak tütünde tekel oluşturmuşlardı.
Reji, tütün üreticisi köylülerin karşısına tek alıcı olarak çıkıyor ve düşük fiyatlarla tütün alıyordu. Reji İdaresi, daha sonra aldığı tütünün işlemesini de kendisi yapmaya başlamıştı. Atatürk'ün, üretici köylü üzerindeki kâbus olarak nitelendirdiği Reji, tam anlamıyla bir 'devlet içinde devlet' yapılanmasıydı.
Reji'nin yaptıkları
Yetiştirdiği tütünle geçinemez duruma gelen köylüler, Reji İdaresi ile ilişkiye geçmeden kaçak tütün ekmeye başladı. Reji, bunun üzerine, hükümete bir yasa kabul ettirerek tütün ekimini denetimi altına aldı ve kendi silahlı gücünü (Reji kolcuları) oluşturdu.
Yasadan aldığı güçle köylüler üzerine şiddet uygulamaya başladı. Reji kolcuları, kırk yıl içinde tütünle geçinen 20 bin Türk köylüsünü öldürdü. Bugün severek dinlenen bir Bodrum türküsü olan "Çökertme Türküsü", Reji kolcuları tarafından öldürülen Çökertmeli Halil'in acılı anısına yakılmıştı.
Cumhuriyet
Reji uygulamaları yani tütündeki soygun düzeni ancak Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurulan Cumhuriyet Hükümeti tarafından, 1925'de ortadan kaldırıldı. Türk tütününü değerlendirmek üzere ulusal niteliğiyle TEKEL kuruldu. TEKEL, kısa bir sürede büyük bir güce ulaştı ve 70 yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesine büyük boyutlu kaynak aktardı.
Reji düzenine dönüş
Türkiye'de sigara ve tütün dışalımı Turgut Özal döneminde serbest bırakıldı. 57. Ecevit Hükümeti'nin Kemal Derviş'in dayatmasıyla çıkardığı, 59. AKP Hükümeti'nin uygulamasını yaptığı Tütün Yasası; tütün ekim alanlarını daralttı ve belli bölgelerle sınırladı. Bu sınırlar dışında ekim yapan köylüye ve ekimi ihbar etmeyen muhtara hapis cezası getirildi. Kovuşturma yapma görevini de Türk jandarmasına verdi. Bu yasayla, Türk Jandarması Reji Kolcusu konumuna getirildi.
AKP, TEKEL'i parçalara ayırarak yalnızca fabrikalarını değil, korunması gereken tarihi binalarıyla birlikte ve Eyüp Aşık'ın söylemiyle, 'çöpüne dek' sattı.
Türk tütünü
Endemik (yöreye özgü) olan ve yüksek niteliğiyle tüm dünyada ün yapan Türk tütünü, büyük oranda ortadan kalktı. Çok dar bir alanda ve belirlenen birkaç yerde ekiliyordu. Türk tütünü yerine artık Virjinya tütünü işleniyor. TEKEL'in yabancılara satılmasından sonra, raflarda Türk sigarası kalmadı. Yüksek bedellerle yabancı markalı sigaralar satılıyor.
Torba Yasa ve 68. madde
AKP Hükümeti, Meclis'e getirdiği torba yasayla, Osmanlı'nın Reji idaresini, Türkiye'ye yerleştirecek olan süreci tamamlıyor. Özal, Kemal Derviş ve 15 yıllık AKP uygulamalarından sonra, bugün son nokta konuyor. TEKEL'e elkoyan uluslararası tütün tekellerinin isteği doğrultusunda yasa çıkarılıyor.
Sınırlı alanlara az miktarda ekilen Türk tütününün ekimi, yasaya konan dolambaçlı yöntemlerle tümüyle ortadan kaldırılıyor. Bunu, işgal kuvvetleri değil, ülkenin 'meclisi' yapıyor.
Torba Yasa'nın 68. maddesi, 'yasaya uymayan' sarmalık kıyılmış tütün üreticilerine, ağır para ve hapis cezaları getiriliyor. Herhangi bir tütün tüccarıyla (tütün işlemeciliği tümüyle yabancı şirketlerin eline geçtiği için bunlara tüccar değil, şirket taşeronu demek daha doğru) sözleşmesi olmayan üretici; tütün ekemeyecek, satamayacak, satın alamayacak, satışa hazırlayamayacak, taşıyamayacak ve bulunduramayacak. Bunlardan birini bile yapan 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Osmanlıya dönüş
Anadolu'nun çilekeş halkı; yüzyıl aradan sonra ve büyük bir özveriyle kurtuluşunu sağladıktan sonra, acı çekeceği bir döneme giriyor. Ülke, yeniden İngilizlerle birlikte hareket eden Damat Ferit anlayışıyla yönetiliyor. Dış isteklerin biçim verdiği yasalar çıkarılıyor. Yüz yıl öncesindeki Reji sözleşmeleri, karbon kağıdıyla kopyalanmış gibi gündeme geliyor. Üstelik bunu "Gazi Meclis" yapıyor.
Böyle bir yasayı, ancak işgal kuvvetleri, o da çekinerek getirebilir. Türkiye, gizli işgal olgusunu yaşıyor ve iliklerine dek sömürülüyor.
Tütün Rejisi
Avrupalılar, 19.Yüzyıl'ın ikinci yarısında; devlet bütçesinin önemli kaynaklarına alacaklarına karşılık el koymuştu. 1883 yılında Tütün Rejisi adıyla bir şirket kurarak tütünde tekel oluşturmuşlardı.
Reji, tütün üreticisi köylülerin karşısına tek alıcı olarak çıkıyor ve düşük fiyatlarla tütün alıyordu. Reji İdaresi, daha sonra aldığı tütünün işlemesini de kendisi yapmaya başlamıştı. Atatürk'ün, üretici köylü üzerindeki kâbus olarak nitelendirdiği Reji, tam anlamıyla bir 'devlet içinde devlet' yapılanmasıydı.
Reji'nin yaptıkları
Yetiştirdiği tütünle geçinemez duruma gelen köylüler, Reji İdaresi ile ilişkiye geçmeden kaçak tütün ekmeye başladı. Reji, bunun üzerine, hükümete bir yasa kabul ettirerek tütün ekimini denetimi altına aldı ve kendi silahlı gücünü (Reji kolcuları) oluşturdu.
Yasadan aldığı güçle köylüler üzerine şiddet uygulamaya başladı. Reji kolcuları, kırk yıl içinde tütünle geçinen 20 bin Türk köylüsünü öldürdü. Bugün severek dinlenen bir Bodrum türküsü olan "Çökertme Türküsü", Reji kolcuları tarafından öldürülen Çökertmeli Halil'in acılı anısına yakılmıştı.
Cumhuriyet
Reji uygulamaları yani tütündeki soygun düzeni ancak Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurulan Cumhuriyet Hükümeti tarafından, 1925'de ortadan kaldırıldı. Türk tütününü değerlendirmek üzere ulusal niteliğiyle TEKEL kuruldu. TEKEL, kısa bir sürede büyük bir güce ulaştı ve 70 yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesine büyük boyutlu kaynak aktardı.
Reji düzenine dönüş
Türkiye'de sigara ve tütün dışalımı Turgut Özal döneminde serbest bırakıldı. 57. Ecevit Hükümeti'nin Kemal Derviş'in dayatmasıyla çıkardığı, 59. AKP Hükümeti'nin uygulamasını yaptığı Tütün Yasası; tütün ekim alanlarını daralttı ve belli bölgelerle sınırladı. Bu sınırlar dışında ekim yapan köylüye ve ekimi ihbar etmeyen muhtara hapis cezası getirildi. Kovuşturma yapma görevini de Türk jandarmasına verdi. Bu yasayla, Türk Jandarması Reji Kolcusu konumuna getirildi.
AKP, TEKEL'i parçalara ayırarak yalnızca fabrikalarını değil, korunması gereken tarihi binalarıyla birlikte ve Eyüp Aşık'ın söylemiyle, 'çöpüne dek' sattı.
Türk tütünü
Endemik (yöreye özgü) olan ve yüksek niteliğiyle tüm dünyada ün yapan Türk tütünü, büyük oranda ortadan kalktı. Çok dar bir alanda ve belirlenen birkaç yerde ekiliyordu. Türk tütünü yerine artık Virjinya tütünü işleniyor. TEKEL'in yabancılara satılmasından sonra, raflarda Türk sigarası kalmadı. Yüksek bedellerle yabancı markalı sigaralar satılıyor.
Torba Yasa ve 68. madde
AKP Hükümeti, Meclis'e getirdiği torba yasayla, Osmanlı'nın Reji idaresini, Türkiye'ye yerleştirecek olan süreci tamamlıyor. Özal, Kemal Derviş ve 15 yıllık AKP uygulamalarından sonra, bugün son nokta konuyor. TEKEL'e elkoyan uluslararası tütün tekellerinin isteği doğrultusunda yasa çıkarılıyor.
Sınırlı alanlara az miktarda ekilen Türk tütününün ekimi, yasaya konan dolambaçlı yöntemlerle tümüyle ortadan kaldırılıyor. Bunu, işgal kuvvetleri değil, ülkenin 'meclisi' yapıyor.
Torba Yasa'nın 68. maddesi, 'yasaya uymayan' sarmalık kıyılmış tütün üreticilerine, ağır para ve hapis cezaları getiriliyor. Herhangi bir tütün tüccarıyla (tütün işlemeciliği tümüyle yabancı şirketlerin eline geçtiği için bunlara tüccar değil, şirket taşeronu demek daha doğru) sözleşmesi olmayan üretici; tütün ekemeyecek, satamayacak, satın alamayacak, satışa hazırlayamayacak, taşıyamayacak ve bulunduramayacak. Bunlardan birini bile yapan 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Osmanlıya dönüş
Anadolu'nun çilekeş halkı; yüzyıl aradan sonra ve büyük bir özveriyle kurtuluşunu sağladıktan sonra, acı çekeceği bir döneme giriyor. Ülke, yeniden İngilizlerle birlikte hareket eden Damat Ferit anlayışıyla yönetiliyor. Dış isteklerin biçim verdiği yasalar çıkarılıyor. Yüz yıl öncesindeki Reji sözleşmeleri, karbon kağıdıyla kopyalanmış gibi gündeme geliyor. Üstelik bunu "Gazi Meclis" yapıyor.
Böyle bir yasayı, ancak işgal kuvvetleri, o da çekinerek getirebilir. Türkiye, gizli işgal olgusunu yaşıyor ve iliklerine dek sömürülüyor.
Metin Aydoğan / diğer yazıları
- Türkiye'nin esrarengiz altın 'ticareti' / 17.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (ll) / 07.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (l) / 06.01.2018
- Utanç belgeleri / 01.01.2018
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (ll) / 26.12.2017
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (l) / 25.12.2017
- Türk tütünü ve uluslararası sigara tekelleri / 19.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lV) / 14.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lll) / 13.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (ll) / 12.12.2017
- Yol köprü ve tünel cezaları (ll) / 07.01.2018
- Yol köprü ve tünel cezaları (l) / 06.01.2018
- Utanç belgeleri / 01.01.2018
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (ll) / 26.12.2017
- Devletin şirketleşmesi: Varlık Fonu (l) / 25.12.2017
- Türk tütünü ve uluslararası sigara tekelleri / 19.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lV) / 14.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (lll) / 13.12.2017
- Türkiye'de neden hain çok (ll) / 12.12.2017