ÖSS ve YÖK kriterleri Yılda yaklaşık olarak 1.730.000'in üzerinde öğrenci üniversite sınavlarına girmektedir. Onların puanlanması ise şöyle olmaktadır. Diğer bazı kriterler arasında, liselerin başarı dereceleri 0.8 derece ile çarpılmakta mesleki okulluların dereceleri ise 0.3 puanla çarpılmaktadır ve alınan sonuçlarla üniversite sıralaması yapılmaktadır. Böylece girişi kazanmaları bir nevi bilgiye göre değil de, YÖK'ün uygun gördüğü kriterlere göre ayarlanmaktadır. Tabii ki bu 1.730.000 adaydan ancak 400.000 adayın kazanma ihtimali olduğu için en üst derecelere ancak bazı liseliler uzanabilmektedir. Böylece mesleki okullardan olan öğrencilerin üniversiteye girmesi hemen hemen imkansız olmaktadır. İnsan haklarına ters düşen bu uygulamaya ise YÖK yöneticileri adeta 4 elle sarılmaktadır. Bu tür puanlamanın esas sebebi sanki (Meslek okulları arasında olan) İHL'lilerin, üniversitelerdeki fakültelere girmelerini önlemek gayesi yatmaktadır. O puanlamanın değiştirilmesine ise YÖK kesinlikle yanaşmamaktadır. Öte yanda açılan imam hatip liseleri de devletin kontrolü altında oldukça başarılı eğitim ve öğrenim verilmektedir. Bu başarılı öğrencilerin önleri ise sanki dini bilgilerinin arttığı için memleketin üst düzey yönetim seviyelerine adeta bir engel konulmak istenmektedir. Üniversitelerdeki öğretim üyeleri arasında daha iyi olma, daha fazla bilimsel araştırma yapma ve yeni bir hususu keşfetme yönündeki istekler ve yarışma adeta söndürüldü. Üst düzeylere yaranmak ve onların dediklerini yerine getirmek adeta ön plana alınmış oldu. Böylece üniversitelerimiz yaklaşık olarak 20 yıldan beri kan kaybetmekte ve bilimsel yönden gittikçe gerilemektedir. Dünyanın ilk 500'ü arasına giremedik Şu anda üniversitelerimizin bilimsel yönden Dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında bile yeri yoktur. Bilimsel yönden çok geriye itilmiş olan üniversitelerimizin bu cendereden bir an önce kurtulması ve kendi görevlerine uygun çalışması gerekmektedir. Üniversitelerimizin ülkede yol gösterici ve lider olması gerekmektedir. Bilimsel ve eğitim alanında en yüksek düzeyde olması gerekir. Ülkenin ekonomisine, gelişmesine, sanayi ve araştırmalarına katkılarda bulunması gerekmektedir. Ayrıca kendi içlerinde kadroların yetiştirilmesine özen göstermesi ve planlamaya uygun bir şekilde, devlet ve hükümetlerle paralel ve uygun çalışması gerekmektedir. İnsan haklarına ve adalete saygılı olması ve hukuka uygun hareket etmesi gerekmektedir. Ülkemizin acil ihtiyacı olan kadroların yetiştirilmesi ve kalkınmasına katkılarının gittikçe çoğalması gerekmektedir. Oysa şimdi sanki üniversitelerimiz YÖK'le kendileri bir yana, ülkenin tüm diğer kurumları bir yana hareket etmektedirler. Zıtlaşma on yıllarca devam etmekte ve bu durum da ülkemize büyük çapta zarar vermektedir. YÖK'ün memlekete ve hizmete dönük çalışması gerekir. İdeolojilere dönük çalışmaması gerekir. YÖK'ün hedefi ülkemiz ve kendi üstlendiği görevlere teksif olunması gerekir. YÖK'ün siyasi ayırım yapmaması gerekmektedir. Böylece ne kendi tarafından siyasi yatkınlık göstermeli, ne de siyasetçiler tarafından kendileri istismar edilmelidir. YÖK'ün kutsal görevlerinden biri de öğrencileri eğitmek-öğrenimlerini tamamlamalarına yardımcı olmak, onlara rehberlik etmek ve yetiştirmektir. Ülkemize ancak bu şekilde faydalı olabilirler. Dünyadaki gelişmelerle ancak o şekilde rekabete dayanabilirler. YÖK ise şu anda bunların hiçbirini tam olarak yerine getirememektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006