ABD Başkanı George Bush, anti balistik füzelerin sınırlandırılmasını öngören 1972 tarihli ABM Anlaşması'nın "artık anlamının kalmadığını" söyledi.
Bush, İzvestiya gazetesinde yer alan demecinde, bu görüşünü, 16 Haziran'da Slovenya'da görüşeceği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ileteceğini söyledi.
ABD'nin Ulusal Füze Savunma (NMD) sistemini geliştirme planlarından ötürü kaygılı olan Rusya, bu sistemin ABM'ye aykırı olduğunu belirtiyor. Rusya, ABM'nin daha sonraki tarihlerde imzalanan nükleer silahsızlanma antlaşmalarının oluşturduğu sistemin temeli olduğunu, bu temelin sarsılmasının, yeni bir silahlanma yarışını başlatacağını savunuyor.
Bush, demecinde, "ABM Anlaşması doktrini anlamını yitirdi. Çünkü Rusya artık ABD'nin düşmanı durumunda değil, ayrıca bu ülke Avrupa'yı da düşman olarak görmüyor. Dünya artık biyolojik, kimyasal ve enformasyon silahlarının tehtidiyle karşı karşıya. Bu silahların bazı ülkeler tarafından kullanılma ihtimali var. Kanımca bu ülkeler, ABD Rusya ya da Avrupa'nın diğer ülkelerini hasım olarak görebilir" dedi. George Bush, ABD'nin NMD planlarıyla ilgili atacağı her adımdan önce dostlarıyla mutlaka danışmalar yapacağı güvencesini vererek, "ABD bu alanda dostlarıyla daha önce de danışmalar başlattı. Bu çerçevede benim ilk telefon ettiğim liderlerden biri de Putin'di" dedi. NATO'nun genişlemesine desteklerinin sürdüğünü ifade eden Bush, "Hiçbir aday ülke bu süreçten dışlanamaz" dedi. Bush, Rusya'nın eski SSCB cumhuriyetlerinden olan üç Baltık ülkesi Letonya, Estonya ve Litvanya'nın NATO'ya alınmaması yönündeki tutumuna da, "Hiçbir ülke, bazı adayların NATO'ya katılmalarını veto hakkına sahip değil" sözleriyle karşı çıktı. Rusya'nın ABD'nin dostu olduğunu vurgulayan Bush, bu dostluğun temellerinin "özgürlük ve demokrasi, serbest seçimler, özgür basın, ifade özgürlüğü ve serbest pazar ekonomisi" ilkeleri olduğunu kaydetti. Bush, "Biz Rusya'ya hangi yolu izlemesi gerektiğini söylemeniyetinde değiliz, ancak doğru yolu seçerse, ABD sermayesi de bu ülkeye akacaktır" dedi.
Anti balistik füzelerin sınırlandırılmasını öngören ABM atlaşmasının artık anlamının kalmadığını ve bu görüşünü Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, yapacakları zirvede anlatacağını açıklayan ABD Başkanı George Bush'a Moskova tepki gösterdi.
Adı açıklanmayan bir hükümet kaynağı, İnterfaks'a yaptığı açıklamada, ABM antlaşmasının 1972'de imzalandığı biçimiyle kalmadığını, daha sonraki yıllarda "geliştiğini, büyüdüğünü ve daha modern bir hale getirildiğini" belirterek, "bu antlaşmanın eskidiği, işlevlerini yitirdiği söylenemez" dedi.
Yetkili, Rusya'nın, Antlaşma'nın korunması gerektiği yönündeki tutumunu sürdüreceğini belirterek, "ABD tarafı, stratejik silahlarla ilgili olarak son dönemlerde kendileriyle yaptığımız ikili temaslar sırasında, ABM'in neden gözden geçirilmesi gerektiği, neden acilen global füze savunma sistemi kurulması gerektiği gibi sorularımıza sağlam tek bir yanıt bile veremedi" görüşünü savundu.
Bazı ülkelerin ABD'nin güvenliğini tehdit ettiği gibi gerekçelerin''ikna edici olmaktan uzak" bulunduğunu belirten yetkili, "ABD dünyanın en güvenli ülkesi, sınırlarının hiç bir yanından tehdit altında değil" dedi.
Bush, İzvestiya gazetesinde yer alan demecinde, bu görüşünü, 16 Haziran'da Slovenya'da görüşeceği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ileteceğini söyledi.
ABD'nin Ulusal Füze Savunma (NMD) sistemini geliştirme planlarından ötürü kaygılı olan Rusya, bu sistemin ABM'ye aykırı olduğunu belirtiyor. Rusya, ABM'nin daha sonraki tarihlerde imzalanan nükleer silahsızlanma antlaşmalarının oluşturduğu sistemin temeli olduğunu, bu temelin sarsılmasının, yeni bir silahlanma yarışını başlatacağını savunuyor.
Bush, demecinde, "ABM Anlaşması doktrini anlamını yitirdi. Çünkü Rusya artık ABD'nin düşmanı durumunda değil, ayrıca bu ülke Avrupa'yı da düşman olarak görmüyor. Dünya artık biyolojik, kimyasal ve enformasyon silahlarının tehtidiyle karşı karşıya. Bu silahların bazı ülkeler tarafından kullanılma ihtimali var. Kanımca bu ülkeler, ABD Rusya ya da Avrupa'nın diğer ülkelerini hasım olarak görebilir" dedi. George Bush, ABD'nin NMD planlarıyla ilgili atacağı her adımdan önce dostlarıyla mutlaka danışmalar yapacağı güvencesini vererek, "ABD bu alanda dostlarıyla daha önce de danışmalar başlattı. Bu çerçevede benim ilk telefon ettiğim liderlerden biri de Putin'di" dedi. NATO'nun genişlemesine desteklerinin sürdüğünü ifade eden Bush, "Hiçbir aday ülke bu süreçten dışlanamaz" dedi. Bush, Rusya'nın eski SSCB cumhuriyetlerinden olan üç Baltık ülkesi Letonya, Estonya ve Litvanya'nın NATO'ya alınmaması yönündeki tutumuna da, "Hiçbir ülke, bazı adayların NATO'ya katılmalarını veto hakkına sahip değil" sözleriyle karşı çıktı. Rusya'nın ABD'nin dostu olduğunu vurgulayan Bush, bu dostluğun temellerinin "özgürlük ve demokrasi, serbest seçimler, özgür basın, ifade özgürlüğü ve serbest pazar ekonomisi" ilkeleri olduğunu kaydetti. Bush, "Biz Rusya'ya hangi yolu izlemesi gerektiğini söylemeniyetinde değiliz, ancak doğru yolu seçerse, ABD sermayesi de bu ülkeye akacaktır" dedi.
Anti balistik füzelerin sınırlandırılmasını öngören ABM atlaşmasının artık anlamının kalmadığını ve bu görüşünü Devlet Başkanı Vladimir Putin'e, yapacakları zirvede anlatacağını açıklayan ABD Başkanı George Bush'a Moskova tepki gösterdi.
Adı açıklanmayan bir hükümet kaynağı, İnterfaks'a yaptığı açıklamada, ABM antlaşmasının 1972'de imzalandığı biçimiyle kalmadığını, daha sonraki yıllarda "geliştiğini, büyüdüğünü ve daha modern bir hale getirildiğini" belirterek, "bu antlaşmanın eskidiği, işlevlerini yitirdiği söylenemez" dedi.
Yetkili, Rusya'nın, Antlaşma'nın korunması gerektiği yönündeki tutumunu sürdüreceğini belirterek, "ABD tarafı, stratejik silahlarla ilgili olarak son dönemlerde kendileriyle yaptığımız ikili temaslar sırasında, ABM'in neden gözden geçirilmesi gerektiği, neden acilen global füze savunma sistemi kurulması gerektiği gibi sorularımıza sağlam tek bir yanıt bile veremedi" görüşünü savundu.
Bazı ülkelerin ABD'nin güvenliğini tehdit ettiği gibi gerekçelerin''ikna edici olmaktan uzak" bulunduğunu belirten yetkili, "ABD dünyanın en güvenli ülkesi, sınırlarının hiç bir yanından tehdit altında değil" dedi.