Yine bir 8 Mart yazısı
08.03.2019 00:00:00
Her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü geldiğinde keşke bu yıl farklı bir şeyler yazabilsem diyorum kendi kendime. Geçen yıla göre kadınlar daha iyi durumda, refah seviyemiz yükseldi, daha mutluyuz, daha güvendeyiz, kadına şiddet çok azaldı, kadınlar olarak artık hak ettiğimiz değeri görmeye başladık falan yazabilsem. Ama ne yazık ki her sene sanki bir önceki yılı arar duruma geliyoruz.
Geçtiğimiz bir yıl içinde de kadın istismarları, cinayetleri daha da arttı. Rakamlar korkunç. Özellikle ekonominin kötüye gitmesiyle beraber evdeki geçim sıkıntısı arttıkça gerginlik de artıyor. Dolayısıyla şiddet ve boşanmalar ve mağduriyetler de...
Elbette ki devletin her vatandaşına ve kadınına da sahip çıkması, güvence olması, koruması lazım. Maalesef ki alınan önlemlerden, sığınma evlerine, kanunlardaki caydırıcılık ve takibe kadar hepsi çok yetersiz. Her 8 Mart'ta kadınlar başımızın tacıdır, çok değerlidir konuşmaları yapılıp, 9 Mart'ta unutuluyor. Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Hatta daha da kötüye gidiyoruz.
Bu durumun düzelmesi ancak el birliği ile topyekûn mücadele edersek olabilir. Gerek bizi yönetenler, kanun koyucular, gerek sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri, gerek eğitim kurumları, gerekse din adamları ağız birliği edip ortak bir paydadan olaya baktıkları gün bu sorunlar en aza indirgenebilir. Yoksa her sene kendimizi eğler dururuz.
Kadın dernekleri sürekli konuyu gündemde tutmalı. Kanun koyucular kadına şiddet suçuna caydırıcı cezalar vermeli. Milletvekilleri, bakanlar bu konuda destek olmalı, siyasi partiler kadına verdikleri değeri göstermek adına daha çok kadına milletvekilliği, bakanlık ya da belediye başkanlığı vermeli ki inandırıcı olsunlar.
Özel şirketler daha çok kadın çalıştırmalı, daha çok kadını yönetici konumuna taşımalı. Polis böyle bir olay gördüğünde anında müdahale etmeli. Vatandaş da 'Karı koca arasına girilmez' gibi iptidai bakış açıları sergilememeli, tepkisini koymalı. Anne-babalar kız çocuklarının eğitimine önem vermeli, okumalarını, meslek sahibi olmalarını desteklemeli.
Din adamı diye geçinenler 'Kadının aklı kıttır, Allah (c.c.) kadını kocası dövsün de stres atsın diye yaratmıştır' gibi saçma sapan beyanlarda bulunmamalı. Aksine İslam'ın kadına verdiği değeri, Peygamber Efendimizin (s.a.a.) yaklaşımını, Hz. Fâtıma, Hz. Zeyneb gibi örnek İslam kadınlarının hayatlarını anlatıp gerçekleri insanımızın gözleri önüne sermeliler ki her bir bireyin bu konudaki bakış açısı değişsin, düzelsin.
Kadınların da hakları konusunda eğitilmeleri ve bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Kendi haklarını savunmayı, ayakları üzerinde durmayı öğrenmeleri gerekiyor. Değer görürler ve bilinçlenirlerse yetiştirdikleri çocuklar da topluma çok daha faydalı olur. Ailede huzur olursa toplumda da huzur olur. Onlara iş imkanı, kendilerini yetiştirme, geliştirme imkanının da verilmesi lazım. Bu konuda da belediyelere çok iş düşüyor.
Velhasıl seçme seçilme hakkını Atatürk sayesinde birçok dünya ülkesinden önce elde eden kadınımız maalesef ki geçen süre zarfında konum itibarıyla geriye gitmiştir. Bunu düzeltmek hep birlikte emek vererek ve Atatürk gibi düşünerek olabilir. Atatürk çizgisinden uzaklaşmamızın bir başka sonucudur aslında bu durum. Umarım önümüzdeki yıl 8 Mart'ta farklı şeyler yazabilirim. Yine de Kadınlar Günümüz kutlu olsun...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
