İhracat, yerli paranın etki alanı oluşturması için kullanılacaktır. Üretilen ürünün pazar bulduğu alanlar, aynı zamanda yerli paranın da kulanım alanı olacaktır.
Öte yandan Milli Devlet olmanın bir gereği olarak; bir ülkenin, maliyeti ne olursa olsun, gıda, savunma, barınma, giyim, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarında dışa bağımlı olmayacak bir üretime sahip olması şarttır. Bu sahalardaki aksi uygulamalar, ülkeleri açık pazar haline getirmekte ve iktisadi ve siyasi sahada bağımlı yapmaktadır. Yabancı sermayenin yaptığı ihracat ile yerli sermayenin yaptığı ihracat da bir değildir. Yabancı sermaye, elde ettiği geliri içeride tutmaz. Dolayısıyla Milli Devlet'te, yerli üretimin korunması öncelikli hedeftir. Devlet, yerli üretime katkıda bulunacak veya sahip olunmayan kaynakların ithalatının önünü açacaktır. İhracat teşvikleri ile yerli üretici desteklenecek ve dış pazarların bulunmasında devlet, yerli sanayicinin önünü açacaktır. Milli Devlet, doğru bir pazar politikası ile yerli üretimlere dışarıda pazar bulmak zorundadır. İhracatta yerli paranın etki alanının genişletilmesini sağlayarak özellikle kalkınmakta olan ülkelerin emeğinin ve üretiminin sömürülmesinin önüne geçecek olan Milli Devlet anlayışı, kendi topraklarında, hem halkın arasında, hem de bankalar arası veya Kapalıçarşı gibi serbest piyasalarda döviz cinsi "hard currency"lerin spekülatif bir işlem görmesine de aynı gerekçe ile karşıdır.
Yabancı para, piyasa değerinin altında olmamalıdırYabancı paranın bir ülke topraklarında dolaşımda olması demek, o ülkenin zenginliklerinin yabancı ülkelere aktarılması demektir.Türkiye örneğinde olduğu gibi; ulusal paramız dünyanın herhangi bir yerinde dolar ile değiştirilemez iken, FEX piyasalarında işlem görmez iken; bizim piyasalarımızda yabancı paranın konvertibl olmasına müsaade etmemizin hiçbir izahı olamaz. Milli Devlet, ister sabit veya ister dalgalı kur sistemi olsun, yabancı paranın değerinin serbest piyasa adı altında belirlenmesine karşıdır. Çünkü bu hal, piyasalara hakim olan global sermaye sahiplerinin bir anda ellerindeki ulusal veya yabancı parayı satarak piyasaları darmadağın etmelerine fırsat vermektedir Milli Devlet anlayışında kambiyo sistemi, "ithalat ve ihracata dayalı sabit kur sistemi"dir. Bu kural, mal ve hizmet ticareti ile alakası olmayan portföy akışını önleyecektir. Aksi halde ulusal piyasalara kademeli olarak giren yabancı para, bir anda çekildiğinde ülke ekonomilerini batırmaktadır.SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Ata SELÇUK / Fırat ÜniversitesiSosyal devlet ancak MEM'le mümkündürHaçlı seferlerinin başlatıldığı bu asırda, İslam ülkelerinin birliği kaçınılmazdır. Ne yazık ki ülkemiz bu kargaşanın tam merkezindedir. Bu nedenle bu ülkeye sahip çıkması gerekenlerin hiç vakit geçirmeden gerekeni yapmaları şarttır. İşte kurtuluşun şartlarından en önde geleni Tam bağımsız güçlü bir MİLLİ DEVLET olmaktır. Milli devletin ise en güzeli SOSYAL DEVLET yapısıdır. Fertlerini koruyan, gözeten, her türlü problemlerini anında halletmeye hazır, adaletli, herkese iş, ve kazanç sağlayan, fertlerini koruyan eksiksiz, baba bir devlet, elbette en ideal yapıdır. Bu devlet yapısı MİLLİ EKONOMİ MODELİ İLE tam bir uyum içinde olacaktır. Güçlü olduğu nedenle de Milli ekonomi modelini eksiksiz yerine getirecek ve her geçen gün, gücüne güç katmaya devam edecektir. Milli Devlet-Sosyal Devlet projesi ve Milli Ekonomi Modeli ayrılmaz bir bütündür. Her ikisi de dahiyane düşüncenin ortak mahsulüdür. Milli Devlet olmazsa sosyal devlet mümkün değildir. Sosyal Devlet, Milli Ekonomi Modelinin hayata geçirilmesidir. Bu nedenle Milli Devlet şarttır. Yani tam bağımsız, kaynaklarına, topraklarına, bayrağına, kanunlarına, parasına, inancına, örfüne taşına toprağına, suyuna, ceddinin kutsal huyuna, tarihine, şehitlerine, kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir devlet. Ancak bunun sayesinde sosyal devlet kolaylıkla oluşacaktır.
Öte yandan Milli Devlet olmanın bir gereği olarak; bir ülkenin, maliyeti ne olursa olsun, gıda, savunma, barınma, giyim, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarında dışa bağımlı olmayacak bir üretime sahip olması şarttır. Bu sahalardaki aksi uygulamalar, ülkeleri açık pazar haline getirmekte ve iktisadi ve siyasi sahada bağımlı yapmaktadır. Yabancı sermayenin yaptığı ihracat ile yerli sermayenin yaptığı ihracat da bir değildir. Yabancı sermaye, elde ettiği geliri içeride tutmaz. Dolayısıyla Milli Devlet'te, yerli üretimin korunması öncelikli hedeftir. Devlet, yerli üretime katkıda bulunacak veya sahip olunmayan kaynakların ithalatının önünü açacaktır. İhracat teşvikleri ile yerli üretici desteklenecek ve dış pazarların bulunmasında devlet, yerli sanayicinin önünü açacaktır. Milli Devlet, doğru bir pazar politikası ile yerli üretimlere dışarıda pazar bulmak zorundadır. İhracatta yerli paranın etki alanının genişletilmesini sağlayarak özellikle kalkınmakta olan ülkelerin emeğinin ve üretiminin sömürülmesinin önüne geçecek olan Milli Devlet anlayışı, kendi topraklarında, hem halkın arasında, hem de bankalar arası veya Kapalıçarşı gibi serbest piyasalarda döviz cinsi "hard currency"lerin spekülatif bir işlem görmesine de aynı gerekçe ile karşıdır.
Yabancı para, piyasa değerinin altında olmamalıdırYabancı paranın bir ülke topraklarında dolaşımda olması demek, o ülkenin zenginliklerinin yabancı ülkelere aktarılması demektir.Türkiye örneğinde olduğu gibi; ulusal paramız dünyanın herhangi bir yerinde dolar ile değiştirilemez iken, FEX piyasalarında işlem görmez iken; bizim piyasalarımızda yabancı paranın konvertibl olmasına müsaade etmemizin hiçbir izahı olamaz. Milli Devlet, ister sabit veya ister dalgalı kur sistemi olsun, yabancı paranın değerinin serbest piyasa adı altında belirlenmesine karşıdır. Çünkü bu hal, piyasalara hakim olan global sermaye sahiplerinin bir anda ellerindeki ulusal veya yabancı parayı satarak piyasaları darmadağın etmelerine fırsat vermektedir Milli Devlet anlayışında kambiyo sistemi, "ithalat ve ihracata dayalı sabit kur sistemi"dir. Bu kural, mal ve hizmet ticareti ile alakası olmayan portföy akışını önleyecektir. Aksi halde ulusal piyasalara kademeli olarak giren yabancı para, bir anda çekildiğinde ülke ekonomilerini batırmaktadır.SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Ata SELÇUK / Fırat ÜniversitesiSosyal devlet ancak MEM'le mümkündürHaçlı seferlerinin başlatıldığı bu asırda, İslam ülkelerinin birliği kaçınılmazdır. Ne yazık ki ülkemiz bu kargaşanın tam merkezindedir. Bu nedenle bu ülkeye sahip çıkması gerekenlerin hiç vakit geçirmeden gerekeni yapmaları şarttır. İşte kurtuluşun şartlarından en önde geleni Tam bağımsız güçlü bir MİLLİ DEVLET olmaktır. Milli devletin ise en güzeli SOSYAL DEVLET yapısıdır. Fertlerini koruyan, gözeten, her türlü problemlerini anında halletmeye hazır, adaletli, herkese iş, ve kazanç sağlayan, fertlerini koruyan eksiksiz, baba bir devlet, elbette en ideal yapıdır. Bu devlet yapısı MİLLİ EKONOMİ MODELİ İLE tam bir uyum içinde olacaktır. Güçlü olduğu nedenle de Milli ekonomi modelini eksiksiz yerine getirecek ve her geçen gün, gücüne güç katmaya devam edecektir. Milli Devlet-Sosyal Devlet projesi ve Milli Ekonomi Modeli ayrılmaz bir bütündür. Her ikisi de dahiyane düşüncenin ortak mahsulüdür. Milli Devlet olmazsa sosyal devlet mümkün değildir. Sosyal Devlet, Milli Ekonomi Modelinin hayata geçirilmesidir. Bu nedenle Milli Devlet şarttır. Yani tam bağımsız, kaynaklarına, topraklarına, bayrağına, kanunlarına, parasına, inancına, örfüne taşına toprağına, suyuna, ceddinin kutsal huyuna, tarihine, şehitlerine, kırmızı çizgilerine sahip çıkan bir devlet. Ancak bunun sayesinde sosyal devlet kolaylıkla oluşacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.